Yeni Resimler
yeni2009 Dayanýþma Gecesi
Site Haberleri
Anasayfa
Haberler
Şiir
Sağlık
Tatil / Turizm
E- Devlet
Forum
Galeri
Linkler
SSS

Ekim 2006 Istanbul


Ekim 2006 Istanbul


Köy Resimleri


Köy Resimleri


Köy Resimleri





Saturday, 21 December 2024
Anasayfa arrow Ziyaretçi Defteri

Ziyaretçi Defteri

Ziyaretçi Defterini imzala


Süleyman Zaman    28 March 2006 10:52 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
EVREN VE DÜÞÜNCE YAPILARI
Evren sonsuz olarak vardýr. Ne yaratýlmýþtýr ve nede son bulacaktýr. Evrene bir baþlangýç biçmek, beynimizin bir sayrýlýðýdýr. Bilinç (insan) olmadan da evren vardý. Olmazsa da evren olacaktýr. Everene bir yaþ biçmek yanlýþtýr. Bir yaþ ancak küçük evrenler için söz konusudur. Bizim içinde yaþadýðýmýz evren yani güneþ sisteminin içinde bulunduðu Samanyolu yaklaþýk 10-15 milyar yýllýk bir zamaný kapsamaktadýr. Ama evren yalnýz bizim evrenle sýnýrlý deðil ki. Bizim evren gibi, milyarlarca evren var. (-) sonsuz zamanla, (+) sonsuz zaman sürecine bir baþlangýç düþünmek, insan beyninin yaþadýðý dünyada çevresinde olup- bitene bir sýnýr koymasýndan, yada küçük birimlerde geçerli olan doðum- ölüm olayýný evrenin tümünde geçerli saymasýndan kaynaklanýyor. (Ortadoðu Din Kültürü; Þükrü Günbulut;) Bu tartýþmayý fizikçilere býrakýp konumuza dönebiliriz.
Yaklaþýk 10-15 milyar yýl önce oluþan güneþ sisteminde 5 milyar yýl önce dünya denilen bir gezegen oluþtu. Dünya denilen bu gezegende yaklaþýk 10- 5 milyon yýl önce insan denilen bilinçli bir varlýk yeryüzünde belirmeye baþladý. Ýnsan elini kullanarak beynini çalýþtýrdý ve beynini çalýþtýrarak eline daha da beceri kazandýrdý. Ýþte bu el ve beyin birlikteliði insaný insanlaþtýran bir iþlev kazandý. Doðanýn acýmasýzlýðý ve korkunç yok ediþini yenmek ve doðaya karþý verilen savaþýmý lehine çevirmek için, birlik ve toplu halde yaþamanýn kaçýnýlmazlýðýný çözümleyen ilk insanlar küçük topluluklar halinde yaþamaya baþladýlar. Ýlk insanlar besin maddelerini birlikte elde edip birlikte tükettiler. Zamanla topluluklarda yaþayan insan sayýsý arttýkça besin elde etmenin çeþitliliði de arttý. Bu ekonomik çeþitlilik içinde ister istemez iþ bölümleri de farklýlaþtý. Üretim ve tüketim nitelikleri ile birlikte üretim biçimleri de deðiþti. Toplumsal evrimle birlikte, kültürel evrimde gerçekleþti. Bir sonraki toplumsal yapý, bir önceki toplum yapýsýnýn geliþmesiyle deðiþti. Üretim araçlarýnýn geliþmesiyle birlikte insanýn ekonomik ve kültürel iliþkileri de farklýlaþtý.
Üretim biçimi toplumsal iliþkilerin en belirleyici unsurudur. Bir toplumun kültürünü, toplumsal yapýsýný, hayata ve doðaya bakýþýný o toplumun üretim biçimi belirler.
Tarihsel boyutunda bakýldýðýnda insanlýk üç tip üretim biçimi ve bu biçime uygun olarak da üç tip düþünce þekli geliþtirdiðini görmekteyiz.
a-) Avcýlýk- toplayýcýlýk toplumu; b-) Tarým (hayvanlarýn ve bitkilerin evcilleþtirilmesi) toplumu; c-) Endüstri topumu.
Bu toplumsal üretim biçimlerine göre de insanlýk sýrasýyla; a-) Sihirsel düþünüþ; b-) Dinsel düþünüþ ; c-) Bilimsel düþünüþ evrelerini geçirmiþtir.
Avcý- toplayýcý toplumlar; ilkel toplumlarýn uyguladýðý ekonomik yöntemdir. Ýlk insanlar küçük topluluklar halinde bir arada yaþarlardý. Bu topluluklar doðayla iç içeydiler. Doðanýn etkisinde ve güdümündeydiler. Bu insanlar doðanýn kendilerine sunduklarýyla yetiniyorlardý. Üretim ve doðayý deðiþtirme bilincine egemen deðillerdi. Çevrelerinde bulduklarý doðal yiyeceklerle besleniyorlardý. Bilinçli ve organize bir üretim yoktu.
“Avcýlýk ve toplayýcýlýk, insanlýðýn baþlangýcýndan, MÖ 9000 yýlýna kadar sürdü. Ýnsanlarýn doðada bulduklarýyla ve avlanma sonucu elde ettikleriyle yaþamaya çalýþtýðý on binlerce yýllýk bu dönem, doðal yaþama devresidir.” (Mehmet Kaygýsýz; Türklerde Müzik; Kaynak Yay. 1. Basým.2000 yýlý. Sayfa 15; Giriþ bölümü).
Yukarýdaki alýntýdan da anlaþýlacaðý gibi; bu topluluklarda Avcýlýk ve toplayýcýlýk en temel geçim kaynaðýydý Bu topluluklar çevrelerinde yakaladýklarý hayvanlarý avlar ve bazý yabani bitkileri, yavaþ hareket eden hayvanlarý ve böcekleri ...vb. toplayarak beslenirdi. Bu insanlar yiyeceklerini edinmek için hep birlikte hareket eder ve hep birlikte eþitçe paylaþýr yerlerdi. Bu topluluklar dar bir çevrede yaþar ve yaþadýklarý çevreye baðlý kalýr
lardý.
Bu toplumsal yaþayýþ;daha çok küçük topluluklar ve kabileler halinde yaþayan insanlarca oluþmuþtu. Bu toplumlar zamanla göçebe toplumlarý durumuna geldiler. Avcýlýk – toplayýcýlýk toplum biçimi; yerleþik tarým toplumlarýnýn oluþmasýyla yerini yeni ve daha ileri, daha geliþmiþ bir toplumsal yapý olan tarým toplumuna býrakmak zorunda kaldý.
Avcýlýk- toplayýcýlýk toplumunda insanlar çevresinde ki her þeyi canlý olarak düþünmüþlerdir. Planlý ve örgütlü bir üretim anlayýþý ve soyut düþünce geliþmemiþti. Bu insanlar çevrelerinde olup-biteni anlamaya çalýþarak, olay ve olgulara kendilerini uydurmaya çalýþýyorlardý. Kendilerini olup- bitenlerin yerine koyarak; tüm doðayý kendileri gibi canlý olarak deðerlendiriyorlardý. “ Bronislaw Malinowski’nin; Büyü, Bilim ve Din isimli kitabýnda Tylor’dan yaptýðý bir alýntýda þöyle der (sayfa 1); Tylor; ilkel dinlerin özünün Anîmizin (canlýcýlýk) olduðunu ileri sürer; ruhlara inanç; ve bu inancýn, kaynaðýný rüyalarýn,hayallerin, sanrýlarýn, kataleptik (geçici katýlma, kasýlma ve felç durumu) durumlarýný ve benzeri fenomenlerin yanýlgýlý ama tutarlý bir biçimde yorumlanmasýnda bulduðunu açýklar”.
Bu alýntýda belirtilen görüþlerden de anlaþýlacaðý gibi; ilkel insanlarýn sihirsel (büyüsel) bir düþünceye sahip olduklarýný anlýyoruz.
Ýlk insanlar her þeyi canlý sandýklarý için, onlarý etki altýna almak gerektiðini de düþünmüþlerdir. Büyü veya sihir bu amaçla doðmuþtur. Ýlk insanlar avlayacaklarý hayvanýn resimlerini duvarlara yada kayalara çizerek onlarýn ruhlarýný etkilediklerini sanmýþlardýr. Bu sayede o hayvaný daha kolay avlayacaklarýný düþünmüþlerdir. Þükrü Günbulut Ortadoðu Din Kültürü isimli kitabýnda bu algýlama biçimine “bulanýk amalgam görüþ” diye belirterek þöyle diyor; “Bu algýlama biçiminin aynýsýný, çocukluðumuzda yaþadýðýmýzý anýmsýyoruz. Örneðin, Mehmet’le dargýnsak, yere onun kocaman bir resmini çizerdik. Kafasýný, iki yana açýlmýþ ellerini, ayaklarýný, pantolonunu göstermeye özenirdik. “Bu Mehmet’in hayatý” diyerek resim üstünde tepinir, kaþýný gözünü oyardýk. Arkadaþýn kaþý- gözü oyulmuþ olurdu”Þükrü Günbulut Ortadoðu Din Kültürü; Kaynak Yay. 1996 1. Basým. sayfa 161). Günbulut’un belirttiði gibi hemen herkes birine kýzdýðý yada sevdiði zaman onun resmini çizer o resim üzerine duygularýný yansýtan davranýþ biçimini uygulamýþtýr. Ve böylece o kiþiye gereken saygý yada kýzgýnlýk belirtilmiþ ve yerine getirilmiþ duygusu uyanýrdý. Bir kiþinin resmini canlý sayýp o resme ruh vermek çocuksu bir yanlýþ algýlama biçimidir. Ýlk insanlarýn düþünce yapýsý böyleydi.

Not; Bu yazý hazýrýklarýna baþladýðým yeni kitabýn bir bölümünden aktarýlmýþtýr.

Süleyman Zaman

Süleyman Zaman    28 March 2006 10:52 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
EVREN VE DÜÞÜNCE YAPILARI
Evren sonsuz olarak vardýr. Ne yaratýlmýþtýr ve nede son bulacaktýr. Evrene bir baþlangýç biçmek, beynimizin bir sayrýlýðýdýr. Bilinç (insan) olmadan da evren vardý. Olmazsa da evren olacaktýr. Everene bir yaþ biçmek yanlýþtýr. Bir yaþ ancak küçük evrenler için söz konusudur. Bizim içinde yaþadýðýmýz evren yani güneþ sisteminin içinde bulunduðu Samanyolu yaklaþýk 10-15 milyar yýllýk bir zamaný kapsamaktadýr. Ama evren yalnýz bizim evrenle sýnýrlý deðil ki. Bizim evren gibi, milyarlarca evren var. (-) sonsuz zamanla, (+) sonsuz zaman sürecine bir baþlangýç düþünmek, insan beyninin yaþadýðý dünyada çevresinde olup- bitene bir sýnýr koymasýndan, yada küçük birimlerde geçerli olan doðum- ölüm olayýný evrenin tümünde geçerli saymasýndan kaynaklanýyor. (Ortadoðu Din Kültürü; Þükrü Günbulut;) Bu tartýþmayý fizikçilere býrakýp konumuza dönebiliriz.
Yaklaþýk 10-15 milyar yýl önce oluþan güneþ sisteminde 5 milyar yýl önce dünya denilen bir gezegen oluþtu. Dünya denilen bu gezegende yaklaþýk 10- 5 milyon yýl önce insan denilen bilinçli bir varlýk yeryüzünde belirmeye baþladý. Ýnsan elini kullanarak beynini çalýþtýrdý ve beynini çalýþtýrarak eline daha da beceri kazandýrdý. Ýþte bu el ve beyin birlikteliði insaný insanlaþtýran bir iþlev kazandý. Doðanýn acýmasýzlýðý ve korkunç yok ediþini yenmek ve doðaya karþý verilen savaþýmý lehine çevirmek için, birlik ve toplu halde yaþamanýn kaçýnýlmazlýðýný çözümleyen ilk insanlar küçük topluluklar halinde yaþamaya baþladýlar. Ýlk insanlar besin maddelerini birlikte elde edip birlikte tükettiler. Zamanla topluluklarda yaþayan insan sayýsý arttýkça besin elde etmenin çeþitliliði de arttý. Bu ekonomik çeþitlilik içinde ister istemez iþ bölümleri de farklýlaþtý. Üretim ve tüketim nitelikleri ile birlikte üretim biçimleri de deðiþti. Toplumsal evrimle birlikte, kültürel evrimde gerçekleþti. Bir sonraki toplumsal yapý, bir önceki toplum yapýsýnýn geliþmesiyle deðiþti. Üretim araçlarýnýn geliþmesiyle birlikte insanýn ekonomik ve kültürel iliþkileri de farklýlaþtý.
Üretim biçimi toplumsal iliþkilerin en belirleyici unsurudur. Bir toplumun kültürünü, toplumsal yapýsýný, hayata ve doðaya bakýþýný o toplumun üretim biçimi belirler.
Tarihsel boyutunda bakýldýðýnda insanlýk üç tip üretim biçimi ve bu biçime uygun olarak da üç tip düþünce þekli geliþtirdiðini görmekteyiz.
a-) Avcýlýk- toplayýcýlýk toplumu; b-) Tarým (hayvanlarýn ve bitkilerin evcilleþtirilmesi) toplumu; c-) Endüstri topumu.
Bu toplumsal üretim biçimlerine göre de insanlýk sýrasýyla; a-) Sihirsel düþünüþ; b-) Dinsel düþünüþ ; c-) Bilimsel düþünüþ evrelerini geçirmiþtir.
Avcý- toplayýcý toplumlar; ilkel toplumlarýn uyguladýðý ekonomik yöntemdir. Ýlk insanlar küçük topluluklar halinde bir arada yaþarlardý. Bu topluluklar doðayla iç içeydiler. Doðanýn etkisinde ve güdümündeydiler. Bu insanlar doðanýn kendilerine sunduklarýyla yetiniyorlardý. Üretim ve doðayý deðiþtirme bilincine egemen deðillerdi. Çevrelerinde bulduklarý doðal yiyeceklerle besleniyorlardý. Bilinçli ve organize bir üretim yoktu.
“Avcýlýk ve toplayýcýlýk, insanlýðýn baþlangýcýndan, MÖ 9000 yýlýna kadar sürdü. Ýnsanlarýn doðada bulduklarýyla ve avlanma sonucu elde ettikleriyle yaþamaya çalýþtýðý on binlerce yýllýk bu dönem, doðal yaþama devresidir.” (Mehmet Kaygýsýz; Türklerde Müzik; Kaynak Yay. 1. Basým.2000 yýlý. Sayfa 15; Giriþ bölümü).
Yukarýdaki alýntýdan da anlaþýlacaðý gibi; bu topluluklarda Avcýlýk ve toplayýcýlýk en temel geçim kaynaðýydý Bu topluluklar çevrelerinde yakaladýklarý hayvanlarý avlar ve bazý yabani bitkileri, yavaþ hareket eden hayvanlarý ve böcekleri ...vb. toplayarak beslenirdi. Bu insanlar yiyeceklerini edinmek için hep birlikte hareket eder ve hep birlikte eþitçe paylaþýr yerlerdi. Bu topluluklar dar bir çevrede yaþar ve yaþadýklarý çevreye baðlý kalýr
lardý.
Bu toplumsal yaþayýþ;daha çok küçük topluluklar ve kabileler halinde yaþayan insanlarca oluþmuþtu. Bu toplumlar zamanla göçebe toplumlarý durumuna geldiler. Avcýlýk – toplayýcýlýk toplum biçimi; yerleþik tarým toplumlarýnýn oluþmasýyla yerini yeni ve daha ileri, daha geliþmiþ bir toplumsal yapý olan tarým toplumuna býrakmak zorunda kaldý.
Avcýlýk- toplayýcýlýk toplumunda insanlar çevresinde ki her þeyi canlý olarak düþünmüþlerdir. Planlý ve örgütlü bir üretim anlayýþý ve soyut düþünce geliþmemiþti. Bu insanlar çevrelerinde olup-biteni anlamaya çalýþarak, olay ve olgulara kendilerini uydurmaya çalýþýyorlardý. Kendilerini olup- bitenlerin yerine koyarak; tüm doðayý kendileri gibi canlý olarak deðerlendiriyorlardý. “ Bronislaw Malinowski’nin; Büyü, Bilim ve Din isimli kitabýnda Tylor’dan yaptýðý bir alýntýda þöyle der (sayfa 1); Tylor; ilkel dinlerin özünün Anîmizin (canlýcýlýk) olduðunu ileri sürer; ruhlara inanç; ve bu inancýn, kaynaðýný rüyalarýn,hayallerin, sanrýlarýn, kataleptik (geçici katýlma, kasýlma ve felç durumu) durumlarýný ve benzeri fenomenlerin yanýlgýlý ama tutarlý bir biçimde yorumlanmasýnda bulduðunu açýklar”.
Bu alýntýda belirtilen görüþlerden de anlaþýlacaðý gibi; ilkel insanlarýn sihirsel (büyüsel) bir düþünceye sahip olduklarýný anlýyoruz.
Ýlk insanlar her þeyi canlý sandýklarý için, onlarý etki altýna almak gerektiðini de düþünmüþlerdir. Büyü veya sihir bu amaçla doðmuþtur. Ýlk insanlar avlayacaklarý hayvanýn resimlerini duvarlara yada kayalara çizerek onlarýn ruhlarýný etkilediklerini sanmýþlardýr. Bu sayede o hayvaný daha kolay avlayacaklarýný düþünmüþlerdir. Þükrü Günbulut Ortadoðu Din Kültürü isimli kitabýnda bu algýlama biçimine “bulanýk amalgam görüþ” diye belirterek þöyle diyor; “Bu algýlama biçiminin aynýsýný, çocukluðumuzda yaþadýðýmýzý anýmsýyoruz. Örneðin, Mehmet’le dargýnsak, yere onun kocaman bir resmini çizerdik. Kafasýný, iki yana açýlmýþ ellerini, ayaklarýný, pantolonunu göstermeye özenirdik. “Bu Mehmet’in hayatý” diyerek resim üstünde tepinir, kaþýný gözünü oyardýk. Arkadaþýn kaþý- gözü oyulmuþ olurdu”Þükrü Günbulut Ortadoðu Din Kültürü; Kaynak Yay. 1996 1. Basým. sayfa 161). Günbulut’un belirttiði gibi hemen herkes birine kýzdýðý yada sevdiði zaman onun resmini çizer o resim üzerine duygularýný yansýtan davranýþ biçimini uygulamýþtýr. Ve böylece o kiþiye gereken saygý yada kýzgýnlýk belirtilmiþ ve yerine getirilmiþ duygusu uyanýrdý. Bir kiþinin resmini canlý sayýp o resme ruh vermek çocuksu bir yanlýþ algýlama biçimidir. Ýlk insanlarýn düþünce yapýsý böyleydi.

Not; Bu yazý hazýrýklarýna baþladýðým yeni kitabýn bir bölümünden aktarýlmýþtýr.

Süleyman Zaman

Süleyman Zaman    28 March 2006 09:47 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
Candan yaklaþým göstermiþ Erdal kardeþim
Senin gibi canlara, sevgiler sunarým
Benim duyarsýzlarla hiç olmaz ki iþim
Güzel dostum Erdal'a, sevgiler sunarým

Yaþam yolu çetrefildir, yollar aþýlýr
Dostu olmayan insanlar, hep yanlýz kalýr
Niceleri pir elinden, badesin alýr
Badesin içen dosta, sevgiler sunarým

Gurbet elde özlemler, daha da çok artar
Memleketin hasreti, hislere his katar
Kimisi duyarsýzca, çokça canlar sýkar
Özlem çeken Erdal'a sevgiler sunarým

Zamaným deðer verir, hep dostça olana
Özünü temizleyip, kibiri silene
Derin sevgi beslerim, kendini bilene
Dostça gelen Erdal'a, sevgiler sunarým.


28.03.2006

Süleyman Zaman    28 March 2006 09:47 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
Candan yaklaþým göstermiþ Erdal kardeþim
Senin gibi canlara, sevgiler sunarým
Benim duyarsýzlarla hiç olmaz ki iþim
Güzel dostum Erdal'a, sevgiler sunarým

Yaþam yolu çetrefildir, yollar aþýlýr
Dostu olmayan insanlar, hep yanlýz kalýr
Niceleri pir elinden, badesin alýr
Badesin içen dosta, sevgiler sunarým

Gurbet elde özlemler, daha da çok artar
Memleketin hasreti, hislere his katar
Kimisi duyarsýzca, çokça canlar sýkar
Özlem çeken Erdal'a sevgiler sunarým

Zamaným deðer verir, hep dostça olana
Özünü temizleyip, kibiri silene
Derin sevgi beslerim, kendini bilene
Dostça gelen Erdal'a, sevgiler sunarým.


28.03.2006

erdal    28 March 2006 00:26 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
herkese merhaba,
sevgili süleyman abicigim, sitelere son günlerde, neden ugramiyorsun abi?
o güzel yazilarindan, düsüncelerinden, bilgilerinden, tecrübelerinden bizi mahrum birakma süleyman abicim.
ayrica sitede özellikle senin, "hepimizin"
rahat yazabilmeniz icin bölümler, programlama yapildi.
gürkan zaman, kardes neredesin?
hani site yönetiminde yardim ederim demistin!
gülcin zaman kardesim saglik bölümü arzuluyordun. var artik!
belki zamaniniz kisitli. ugrasamiyorsunuz. mesela benimde hep isim var, aslinda bir saniye bile vaktim yok. yinede siteye ayiracak vakit bulabiliyorum.
sevgiler, saygilar


4937
Mesaj Var
« 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580 581 582 583 584 585 586 587 588 589 590 591 592 593 594 595 596 597 598 599 600 601 602 603 604 605 606 607 608 609 610 611 612 613 614 615 616 617 618 619 620 621 622 623 624 625 626 627 628 629 630 631 632 633 634 635 636 637 638 639 640 641 642 643 644 645 646 647 648 649 650 651 652 653 654 655 656 657 658 659 660 661 662 663 664 665 666 667 668 669 670 671 672 673 674 675 676 677 678 679 680 681 682 683 684 685 686 687 688 689 690 691 692 693 694 695 696 697 698 699 700 701 702 703 704 705 706 707 708 709 710 711 712 713 714 715 716 717 718 719 720 721 722 723 724 725 726 727 728 729 730 731 732 733 734 735 736 737 738 739 740 741 742 743 744 745 746 747 748 749 750 751 752 753 754 755 756 757 758 759 760 761 762 763 764 765 766 767 768 769 770 771 772 773 774 775 776 777 778 779 780 781 782 783 784 785 786 787 788 789 790 791 792 793 794 795 796 797 798 799 800 801 802 803 804 805 806 807 808 809 810 811 812 813 814 815 816 817 818 819 820 821 822 823 824 825 826 827 828 829 830 831 832 833 834 835 836 837 838 839 840 841 842 843 844 845 846 847 848 849 850 851 852 853 854 855 856 857 858 859 860 861 862 863 864 865 866 867 868 869 870 871 872 873 874 875 876 877 878 879 880 881 882 883 884 885 886 887 888 889 890 891 892 893 894 895 896 897 898 899 900 901 902 903 904 905 906 907 908 909 910 911 912 913 914 915 916 917 918 919 920 921 922 923 924 925 926 927 928 929 930 931 932 933 934 935 936 937 938 939 940 941 942 943 944 945 946 947 948 949 950 951 952 953 954 955 956 957 958 959 960 961 962 963 964 965 966 967 968 969 970 971 972 973 974 975 976 977 978 979 980 981 982 983 984 985 986 987 988 »