Sevgili süleymancýðým,artýk anlaþýldýki sizde akut aziz hastalýðý baþlamýþ.Tedavisi zor bir hastalýk ne yazýkki.Allah bu hastalýða yakalananlara yardým etsin.Hastalýk belirtilerini her haliyle taþýdýðýn görülüyor.Üstelik bulaþýcý özelliðide var.Bir kabustur bu hastalýk.Rüyalarýna bile girer.Gerçi daha öncede ali þen hastalýðýnýz vardý.Ondan kurtuldunuz.Gerçi sadettin saran gelirse yarýn onunla ilgili hastalýðýnýzda baþlar.Siz en doðrusu uzman bir doktora görünün.Bence gerçek teþhisin FENERBEAHÇE sendromu olduðnu söyleyecektir.Birde olmazsa yanýna bir sindirim ilacý iste.Çünkü sahtekar dediðiniz"ki bana göre deðil"NOBREyi aldýnýz.Hayýrlý olsun.YAKUP ZAMAN
yakup zaman 30 May 2006 17:34 |
Sevgili süleymancýðým,artýk anlaþýldýki sizde akut aziz hastalýðý baþlamýþ.Tedavisi zor bir hastalýk ne yazýkki.Allah bu hastalýða yakalananlara yardým etsin.Hastalýk belirtilerini her haliyle taþýdýðýn görülüyor.Üstelik bulaþýcý özelliðide var.Bir kabustur bu hastalýk.Rüyalarýna bile girer.Gerçi daha öncede ali þen hastalýðýnýz vardý.Ondan kurtuldunuz.Gerçi sadettin saran gelirse yarýn onunla ilgili hastalýðýnýzda baþlar.Siz en doðrusu uzman bir doktora görünün.Bence gerçek teþhisin FENERBEAHÇE sendromu olduðnu söyleyecektir.Birde olmazsa yanýna bir sindirim ilacý iste.Çünkü sahtekar dediðiniz"ki bana göre deðil"NOBREyi aldýnýz.Hayýrlý olsun.YAKUP ZAMAN
Süleyman Zaman 30 May 2006 16:30 |
Hacý Bektaþi Veli
HACI BEKTAÞIN FELSEFESÝ Hacý Bektaþi Veli (doðumu 1209/10; Ölümü; 1270/71) Hacý Bektaþi Veli; Anadolu’ya yerleþtikten sonra bir misyoner gibi kendi dünya görüþünü etrafýna yaymaya baþladý. O bir derviþti. Hacý Bektaþi Veli; bir ermiþ olarak, tüm insanlýðý kucaklayan, bütüncül anlayýþa sahip hoþgörü anlayýþýný temel alan bir görüþün simgesi olmuþtur. Horasan da batini çevrelerde büyümüþ, Nizari Ýsmaililerin (7 imamlý inanç) Dai’lerince (görevliler, misyonerler) yetiþtirmiþ bir eren olarak Anadolu’ya gelen Hacý Bektaþ-i Veli bir Batýni sufidir. Batýnilik tüm oluþlarda ve olgularda þekle deðil, öze önem veren bir anlayýþý temsil ederler. Buna görüntü önemli deðil, her þeyin görünmeyen ve her þeyin gerçeðini yansýtan içi önemlidir. Bu görüþ her þeyin özünü sevgiye ve aþka dayandýrýr. Var olan þeyi sevmek, doðayý, hayvaný, bitkiyi, topraðý, suyu, insaný ….kýsaca varolan her þeye sevgi beslemek, en temel olandýr. Ýnançlarýn dayattýðý yasaklar Hacý Bektaþ Veli düþüncesinde yer bulamaz. Hacý Bektaþi Veli; yaþadýðý dönemde, yoksul halkýn içinde yaþamýþ, onlarýn sorunlarýna ortak olmuþ, onlarýn dertlerini, sorunlarýný yansýtmýþ, düþünsel gýdasýný ve toplumsal anlayýþýný bu kesimin “kurtuluþu” temasý üzerine kurmuþtur. Hoþgörü Hacý Bektaþi Veli’nin en temel görüþüdür. Bu görüþe göre Arslan, Geyik, koyun, kurt, kuzu …yan yanadýr. Hoþgörü güler yüzlü olmak, herekse yardým elini uzatmak, gönlünü herkese açmak, paylaþým ve eþitlik gibi çok önemli deðerleri savunmakla eþ anlamlýdýr. Daha doðrusu Hacý Bektaþ-i Veli’deki hoþgörü bu nitelikleri kapsýyordu. Hacý Bektaþ düþüncesinde kadýn- erkek ayrýmý söz konusu deðildir. Kadýn erkek bir bütünün iki ayrý görüntüleridir. Birisi tek baþýna yarýmdýr. Karþýtlarýn varlýðý nasýl birliði, bütünlüðü oluþturuyorsa, kadýn ve erkekte birbirinin karþýtý olarak bir bütünü oluþtururlar. Anadolu Aleviliðinin temelinde yatan Tasavvuf düþüncesi doðal olarak hoþgörüyü getirmektedir. Buna göre her þey Tanrý’nýn kendini bilmek istemesi, kendi gerçekliðini görebilmesi için kendini ortaya koymasýyla evren oluþmuþtur. Öyleyse var olan her þey Tanrý’nýn bir parçasýdýr. Ama tanrýya en yakýn olan da insandýr. Öyleyse her þeyden önce Tanrý’yý seven insaný da sevmek zorundadýr. Sadece insaný “Yaratýlmýþý hoþ gör/yaratandan ötürü” diyen Yunus gibi; her þeyi hoþ görmek, hiçbir þeye hoyratça davranmamak gerekmektedir. Alevi Bektaþilik insan ruhunun Tanrý’dan ayrýlýp, gene O’na dönünceye kadar bir aþama geçirir. Bu görüþe “Devirye” denir. Buna göre ruh ölmez. Ölüm tinin (ruhun) geldiði kaynaða dönmesidir. Alevi Bektaþilikte bu kaynaðýn adý Hak’týr. Kötülükten arýnmak, barýþý, sevgiyi, aþký, eþitliði, paylaþýmý, hoþ görüyü …öne çýkarmak Bektaþiliðin en temel görüþüdür. Bektaþi yaþamý rint görür. Bektaþi’nin Kývrak zekasý, akýlcý duruþu ve nükteli anlayýþýyla yaþamý deðerli kýlan bir yaný vardýr. Bektaþi sorgulayýcýdýr. Doðacýdýr, kavrayýcýdýr. Ýyilikten ve güzellikten yanadýr. Alevi Bektaþi öðretisinde Tanrýsal Hikmet olmayan hiçbir þey yoktur. Var olan her þeyi Tanrý’saldýr. Bektaþi alçakgönüllüdür. Kibiri dýþlar. Olduðu gibi görünür. Bektaþi tutuculuða, yobazlýða ve duraðanlýða karþýdýr. Her þeyin devinim içinde bulunduðunu söyler. Bektaþi öðretisi; bütün dünya insanlýðýný birleþtiren bir öðretiyle kendini tanýmlar. Kardeþlik ve dostluk yaratma düþüncesini yaþama geçirmeye çalýþýr. Bektaþilik doðruluk, gerçeklik, çalýþkanlýk ve üretkenlik tezini savunur. Çalýþmadan yemenin yanlýþ olduðunu söyler. Bektaþilik nefsin düþmanýdýr. Ýnsaný kötülüðe itenin nefis olduðunu savunur. Bektaþi’ye göre insan nefsini yenerek, kendi gerçekliðine ulaþabilir. Bektaþi konukseverdir. Dünya nimetlerinden yararlanmayý öne çýkarýr. Muhabbeti ve dostluðu sever. Konuþkan, þiir dünyasý geliþmiþ bir yapý sergiler. Bektaþi sabýrlýdýr. Bir çok olayýn zaman ve mekan içinde çözüleceðini bilir. Bektaþi ayýbý saklar, güzel olaný dýþarýya yansýtýr. Bektaþi’ye göre okunmasý gereken en büyük kitap insandýr. Ýnsan kendi özünde tüm evreni barýndýrýr. Alevi Bektaþiler þu ana temayý yaþam görüþlerinin en temeline koymuþlardýr. Buna göre; Þeriat’ta ; bu senindir, bu benim Tarikat’ta; hem senindir, hem benim Hakikat’te ; ne senindir, ne benim. Bu görüþ insanýn yaþamýnda ki, geliþmiþlik aþamasýný gösterir. Her insan olgun deðildir. Olgunluk yukarýda þiirde anlatýlmak istenen aþamalarý geçerek, Hakikat amasýnda ki; bütünlükçü bir anlayýþa ulaþmakla söz konusudur. Özünde bu evren, bu dünya, var olan her þey “ne senin, ne benim” o herkesin, o bütünün, o var eden tüm varlýðýndýr. Alevilik Bektaþilik bir yanýyla mistik, diðer yanýyla dünyevi öðretisiyle ikisini birleþtirebilmiþ evrensel bir öðretidir. Ýnsaný salt maddeden veya salt tinden oluþmuþ olarak görmeyen; her ikisinin birlikte varolduðu gerçekliðinden hareketle kendine özgü bir dünya görüþü oluþturmuþtur. Kaynak; Yunus Emre,Nasrettin Hoca ve Hacý Bektaþi Veli Düþüncesinde Hoþgörü; Bilimsel ve Kültürel Arþ.Vakfý.1995 Bas.
----------------------------------------
---------------------------------------- Yazan : Süleyman Zaman Tarih : 30.05.2006 16:03:03
Süleyman Zaman 30 May 2006 16:30 |
Hacý Bektaþi Veli
HACI BEKTAÞIN FELSEFESÝ Hacý Bektaþi Veli (doðumu 1209/10; Ölümü; 1270/71) Hacý Bektaþi Veli; Anadolu’ya yerleþtikten sonra bir misyoner gibi kendi dünya görüþünü etrafýna yaymaya baþladý. O bir derviþti. Hacý Bektaþi Veli; bir ermiþ olarak, tüm insanlýðý kucaklayan, bütüncül anlayýþa sahip hoþgörü anlayýþýný temel alan bir görüþün simgesi olmuþtur. Horasan da batini çevrelerde büyümüþ, Nizari Ýsmaililerin (7 imamlý inanç) Dai’lerince (görevliler, misyonerler) yetiþtirmiþ bir eren olarak Anadolu’ya gelen Hacý Bektaþ-i Veli bir Batýni sufidir. Batýnilik tüm oluþlarda ve olgularda þekle deðil, öze önem veren bir anlayýþý temsil ederler. Buna görüntü önemli deðil, her þeyin görünmeyen ve her þeyin gerçeðini yansýtan içi önemlidir. Bu görüþ her þeyin özünü sevgiye ve aþka dayandýrýr. Var olan þeyi sevmek, doðayý, hayvaný, bitkiyi, topraðý, suyu, insaný ….kýsaca varolan her þeye sevgi beslemek, en temel olandýr. Ýnançlarýn dayattýðý yasaklar Hacý Bektaþ Veli düþüncesinde yer bulamaz. Hacý Bektaþi Veli; yaþadýðý dönemde, yoksul halkýn içinde yaþamýþ, onlarýn sorunlarýna ortak olmuþ, onlarýn dertlerini, sorunlarýný yansýtmýþ, düþünsel gýdasýný ve toplumsal anlayýþýný bu kesimin “kurtuluþu” temasý üzerine kurmuþtur. Hoþgörü Hacý Bektaþi Veli’nin en temel görüþüdür. Bu görüþe göre Arslan, Geyik, koyun, kurt, kuzu …yan yanadýr. Hoþgörü güler yüzlü olmak, herekse yardým elini uzatmak, gönlünü herkese açmak, paylaþým ve eþitlik gibi çok önemli deðerleri savunmakla eþ anlamlýdýr. Daha doðrusu Hacý Bektaþ-i Veli’deki hoþgörü bu nitelikleri kapsýyordu. Hacý Bektaþ düþüncesinde kadýn- erkek ayrýmý söz konusu deðildir. Kadýn erkek bir bütünün iki ayrý görüntüleridir. Birisi tek baþýna yarýmdýr. Karþýtlarýn varlýðý nasýl birliði, bütünlüðü oluþturuyorsa, kadýn ve erkekte birbirinin karþýtý olarak bir bütünü oluþtururlar. Anadolu Aleviliðinin temelinde yatan Tasavvuf düþüncesi doðal olarak hoþgörüyü getirmektedir. Buna göre her þey Tanrý’nýn kendini bilmek istemesi, kendi gerçekliðini görebilmesi için kendini ortaya koymasýyla evren oluþmuþtur. Öyleyse var olan her þey Tanrý’nýn bir parçasýdýr. Ama tanrýya en yakýn olan da insandýr. Öyleyse her þeyden önce Tanrý’yý seven insaný da sevmek zorundadýr. Sadece insaný “Yaratýlmýþý hoþ gör/yaratandan ötürü” diyen Yunus gibi; her þeyi hoþ görmek, hiçbir þeye hoyratça davranmamak gerekmektedir. Alevi Bektaþilik insan ruhunun Tanrý’dan ayrýlýp, gene O’na dönünceye kadar bir aþama geçirir. Bu görüþe “Devirye” denir. Buna göre ruh ölmez. Ölüm tinin (ruhun) geldiði kaynaða dönmesidir. Alevi Bektaþilikte bu kaynaðýn adý Hak’týr. Kötülükten arýnmak, barýþý, sevgiyi, aþký, eþitliði, paylaþýmý, hoþ görüyü …öne çýkarmak Bektaþiliðin en temel görüþüdür. Bektaþi yaþamý rint görür. Bektaþi’nin Kývrak zekasý, akýlcý duruþu ve nükteli anlayýþýyla yaþamý deðerli kýlan bir yaný vardýr. Bektaþi sorgulayýcýdýr. Doðacýdýr, kavrayýcýdýr. Ýyilikten ve güzellikten yanadýr. Alevi Bektaþi öðretisinde Tanrýsal Hikmet olmayan hiçbir þey yoktur. Var olan her þeyi Tanrý’saldýr. Bektaþi alçakgönüllüdür. Kibiri dýþlar. Olduðu gibi görünür. Bektaþi tutuculuða, yobazlýða ve duraðanlýða karþýdýr. Her þeyin devinim içinde bulunduðunu söyler. Bektaþi öðretisi; bütün dünya insanlýðýný birleþtiren bir öðretiyle kendini tanýmlar. Kardeþlik ve dostluk yaratma düþüncesini yaþama geçirmeye çalýþýr. Bektaþilik doðruluk, gerçeklik, çalýþkanlýk ve üretkenlik tezini savunur. Çalýþmadan yemenin yanlýþ olduðunu söyler. Bektaþilik nefsin düþmanýdýr. Ýnsaný kötülüðe itenin nefis olduðunu savunur. Bektaþi’ye göre insan nefsini yenerek, kendi gerçekliðine ulaþabilir. Bektaþi konukseverdir. Dünya nimetlerinden yararlanmayý öne çýkarýr. Muhabbeti ve dostluðu sever. Konuþkan, þiir dünyasý geliþmiþ bir yapý sergiler. Bektaþi sabýrlýdýr. Bir çok olayýn zaman ve mekan içinde çözüleceðini bilir. Bektaþi ayýbý saklar, güzel olaný dýþarýya yansýtýr. Bektaþi’ye göre okunmasý gereken en büyük kitap insandýr. Ýnsan kendi özünde tüm evreni barýndýrýr. Alevi Bektaþiler þu ana temayý yaþam görüþlerinin en temeline koymuþlardýr. Buna göre; Þeriat’ta ; bu senindir, bu benim Tarikat’ta; hem senindir, hem benim Hakikat’te ; ne senindir, ne benim. Bu görüþ insanýn yaþamýnda ki, geliþmiþlik aþamasýný gösterir. Her insan olgun deðildir. Olgunluk yukarýda þiirde anlatýlmak istenen aþamalarý geçerek, Hakikat amasýnda ki; bütünlükçü bir anlayýþa ulaþmakla söz konusudur. Özünde bu evren, bu dünya, var olan her þey “ne senin, ne benim” o herkesin, o bütünün, o var eden tüm varlýðýndýr. Alevilik Bektaþilik bir yanýyla mistik, diðer yanýyla dünyevi öðretisiyle ikisini birleþtirebilmiþ evrensel bir öðretidir. Ýnsaný salt maddeden veya salt tinden oluþmuþ olarak görmeyen; her ikisinin birlikte varolduðu gerçekliðinden hareketle kendine özgü bir dünya görüþü oluþturmuþtur. Kaynak; Yunus Emre,Nasrettin Hoca ve Hacý Bektaþi Veli Düþüncesinde Hoþgörü; Bilimsel ve Kültürel Arþ.Vakfý.1995 Bas.
----------------------------------------
---------------------------------------- Yazan : Süleyman Zaman Tarih : 30.05.2006 16:03:03
Süleyman Zaman 30 May 2006 16:30 |
Hacý Bektaþi Veli
HACI BEKTAÞIN FELSEFESÝ Hacý Bektaþi Veli (doðumu 1209/10; Ölümü; 1270/71) Hacý Bektaþi Veli; Anadolu’ya yerleþtikten sonra bir misyoner gibi kendi dünya görüþünü etrafýna yaymaya baþladý. O bir derviþti. Hacý Bektaþi Veli; bir ermiþ olarak, tüm insanlýðý kucaklayan, bütüncül anlayýþa sahip hoþgörü anlayýþýný temel alan bir görüþün simgesi olmuþtur. Horasan da batini çevrelerde büyümüþ, Nizari Ýsmaililerin (7 imamlý inanç) Dai’lerince (görevliler, misyonerler) yetiþtirmiþ bir eren olarak Anadolu’ya gelen Hacý Bektaþ-i Veli bir Batýni sufidir. Batýnilik tüm oluþlarda ve olgularda þekle deðil, öze önem veren bir anlayýþý temsil ederler. Buna görüntü önemli deðil, her þeyin görünmeyen ve her þeyin gerçeðini yansýtan içi önemlidir. Bu görüþ her þeyin özünü sevgiye ve aþka dayandýrýr. Var olan þeyi sevmek, doðayý, hayvaný, bitkiyi, topraðý, suyu, insaný ….kýsaca varolan her þeye sevgi beslemek, en temel olandýr. Ýnançlarýn dayattýðý yasaklar Hacý Bektaþ Veli düþüncesinde yer bulamaz. Hacý Bektaþi Veli; yaþadýðý dönemde, yoksul halkýn içinde yaþamýþ, onlarýn sorunlarýna ortak olmuþ, onlarýn dertlerini, sorunlarýný yansýtmýþ, düþünsel gýdasýný ve toplumsal anlayýþýný bu kesimin “kurtuluþu” temasý üzerine kurmuþtur. Hoþgörü Hacý Bektaþi Veli’nin en temel görüþüdür. Bu görüþe göre Arslan, Geyik, koyun, kurt, kuzu …yan yanadýr. Hoþgörü güler yüzlü olmak, herekse yardým elini uzatmak, gönlünü herkese açmak, paylaþým ve eþitlik gibi çok önemli deðerleri savunmakla eþ anlamlýdýr. Daha doðrusu Hacý Bektaþ-i Veli’deki hoþgörü bu nitelikleri kapsýyordu. Hacý Bektaþ düþüncesinde kadýn- erkek ayrýmý söz konusu deðildir. Kadýn erkek bir bütünün iki ayrý görüntüleridir. Birisi tek baþýna yarýmdýr. Karþýtlarýn varlýðý nasýl birliði, bütünlüðü oluþturuyorsa, kadýn ve erkekte birbirinin karþýtý olarak bir bütünü oluþtururlar. Anadolu Aleviliðinin temelinde yatan Tasavvuf düþüncesi doðal olarak hoþgörüyü getirmektedir. Buna göre her þey Tanrý’nýn kendini bilmek istemesi, kendi gerçekliðini görebilmesi için kendini ortaya koymasýyla evren oluþmuþtur. Öyleyse var olan her þey Tanrý’nýn bir parçasýdýr. Ama tanrýya en yakýn olan da insandýr. Öyleyse her þeyden önce Tanrý’yý seven insaný da sevmek zorundadýr. Sadece insaný “Yaratýlmýþý hoþ gör/yaratandan ötürü” diyen Yunus gibi; her þeyi hoþ görmek, hiçbir þeye hoyratça davranmamak gerekmektedir. Alevi Bektaþilik insan ruhunun Tanrý’dan ayrýlýp, gene O’na dönünceye kadar bir aþama geçirir. Bu görüþe “Devirye” denir. Buna göre ruh ölmez. Ölüm tinin (ruhun) geldiði kaynaða dönmesidir. Alevi Bektaþilikte bu kaynaðýn adý Hak’týr. Kötülükten arýnmak, barýþý, sevgiyi, aþký, eþitliði, paylaþýmý, hoþ görüyü …öne çýkarmak Bektaþiliðin en temel görüþüdür. Bektaþi yaþamý rint görür. Bektaþi’nin Kývrak zekasý, akýlcý duruþu ve nükteli anlayýþýyla yaþamý deðerli kýlan bir yaný vardýr. Bektaþi sorgulayýcýdýr. Doðacýdýr, kavrayýcýdýr. Ýyilikten ve güzellikten yanadýr. Alevi Bektaþi öðretisinde Tanrýsal Hikmet olmayan hiçbir þey yoktur. Var olan her þeyi Tanrý’saldýr. Bektaþi alçakgönüllüdür. Kibiri dýþlar. Olduðu gibi görünür. Bektaþi tutuculuða, yobazlýða ve duraðanlýða karþýdýr. Her þeyin devinim içinde bulunduðunu söyler. Bektaþi öðretisi; bütün dünya insanlýðýný birleþtiren bir öðretiyle kendini tanýmlar. Kardeþlik ve dostluk yaratma düþüncesini yaþama geçirmeye çalýþýr. Bektaþilik doðruluk, gerçeklik, çalýþkanlýk ve üretkenlik tezini savunur. Çalýþmadan yemenin yanlýþ olduðunu söyler. Bektaþilik nefsin düþmanýdýr. Ýnsaný kötülüðe itenin nefis olduðunu savunur. Bektaþi’ye göre insan nefsini yenerek, kendi gerçekliðine ulaþabilir. Bektaþi konukseverdir. Dünya nimetlerinden yararlanmayý öne çýkarýr. Muhabbeti ve dostluðu sever. Konuþkan, þiir dünyasý geliþmiþ bir yapý sergiler. Bektaþi sabýrlýdýr. Bir çok olayýn zaman ve mekan içinde çözüleceðini bilir. Bektaþi ayýbý saklar, güzel olaný dýþarýya yansýtýr. Bektaþi’ye göre okunmasý gereken en büyük kitap insandýr. Ýnsan kendi özünde tüm evreni barýndýrýr. Alevi Bektaþiler þu ana temayý yaþam görüþlerinin en temeline koymuþlardýr. Buna göre; Þeriat’ta ; bu senindir, bu benim Tarikat’ta; hem senindir, hem benim Hakikat’te ; ne senindir, ne benim. Bu görüþ insanýn yaþamýnda ki, geliþmiþlik aþamasýný gösterir. Her insan olgun deðildir. Olgunluk yukarýda þiirde anlatýlmak istenen aþamalarý geçerek, Hakikat amasýnda ki; bütünlükçü bir anlayýþa ulaþmakla söz konusudur. Özünde bu evren, bu dünya, var olan her þey “ne senin, ne benim” o herkesin, o bütünün, o var eden tüm varlýðýndýr. Alevilik Bektaþilik bir yanýyla mistik, diðer yanýyla dünyevi öðretisiyle ikisini birleþtirebilmiþ evrensel bir öðretidir. Ýnsaný salt maddeden veya salt tinden oluþmuþ olarak görmeyen; her ikisinin birlikte varolduðu gerçekliðinden hareketle kendine özgü bir dünya görüþü oluþturmuþtur. Kaynak; Yunus Emre,Nasrettin Hoca ve Hacý Bektaþi Veli Düþüncesinde Hoþgörü; Bilimsel ve Kültürel Arþ.Vakfý.1995 Bas.
----------------------------------------
---------------------------------------- Yazan : Süleyman Zaman Tarih : 30.05.2006 16:03:03