TEBRÝKLER ARKADAÞLAR. Divriðþi Kültür Derneði Ýstanbul þubesince bu yýl 14.cüsü düzenlenen geleneksel futbol turnuvasýnda takýmýmýz grup maçlarýnda oynadýðý 6 maçýn tamamýný kazanarak grubumuzu lider olarak tamamlayýp bir üsr tura çýkmayý baþarmýþtýr.Bu 6 maç sonunda tam 44 gol atarak adeta gol rekoru kýran takýmýmýz maç baþýna 7.35'lik bir oran yakalarken takýmýmýzý birtek adatepe takýmý attýðý 45 gol ve 7.50 gol ortalamasýyla geride býrakmýtýr.Fakat adatepe takýmý 6 maç sonuda 16 puan toplarken takýmýz 18 puan toplayarak puan kaybetmeyen tek takým olarak zirvede yer almýþtýr.Bu hafta sonunda oynadýðý son grup maçýnda Yeþilyayla takýmýný 13-3 yenerken oyuncumuz OZAN AYDOÐAN tam 8 gol atarak gol krallýðý yarýþmasýnda iddalý bir konuma gelerek gol sayýsýný 14 e çýkarýp sýralamda 3.cü sýraya yükselmiþtir.Takýmýmýz 1 kez haftanýn takýmý olurken 4 hafta da haftanýn karmasýna oyuncu vermiþtir.Her yönüyle muhteþem bir performans gösteren ve tüm istatistiklerde zirvede yer alan takýmýmýz bu hafta sonunda 2.turdaki rakibimiz BAYIRÜSTÜ karþýsýndada eminiz ki rahat bir galibiyet alýp çeyrek finale çýkarak final yolculuðuna devam edecektir.Artýk hedefimiz final ve þampiyonluktur.Bu saatten sonra sonuç ne olursa olsun onlar gönlümüze þampiyon olarak girdiler. Yüreðimiz,belleðimiz onlar için atacaktýr.Ellerimizi açtýl alkýþlamaya hazýrýz.Bu müthiþ takýmý yaratan herkese teþekkürler.Bu vesile ile þahsým ve derneðimiz adýna hepinizi bu baþarýnýzdan dolayý kutluyor,mutlu,saðlýklý ve esenlik dolu bir bayram geçirmenizi diliyorum.ÞAMPÝYON ÐÖKÇEHARMAN....
Süleyman Zaman 15 November 2010 12:14 |
KURBAN VE KURBAN BAYRAMI
Kurban sözcüðü, Arapça kökenli bir sözcüktür. Kurban, Arapça Kurb sözcüðünden türemiþtir. Bu sözcük "yaklaþmak", yakýnlýk, yakýn olmak, yakýnlýðý saðlamak anlamýna gelmektedir. Bu anlamda kurban inançsal anlamda, Allaha yakýnlaþmak amacýyla belli günlerde hayvan kesilerek yapýlan ibadete denir. Eski inançlarda Tanrýya yakýnlýk saðlamaya araç olan nesneleri de ifade etmek için kullanýlýr. Kurban tarihsel süreç içinde farklý þekillerde uygulanmýþtýr. Kutsal kitaplardan ve arkeolojik kazýlardan ve antropolojik (insanlýðýn tarihsel süreç içinde inceleyen bilim dalý) araþtýrmalardan öðrendiðimize göre; insanlýk var olduðundan bu yana insanlar fizik ötesine, aþkýn konumda bulunan yani var olanýn dýþýnda bulunan, metafizik bir varlýða ilgi duymuþ ve bu ilgisini her zaman farklý uygulamalarla ortaya koymuþtur. Yapýlan araþtýrmalarýn gösterdiðine göre arkaik toplumlarýn (geliþmemiþ, uygarlýk ötesi toplumlar) tapýnaklarýnýn birçoðunda bulunan sunaklara kurbanlar sunulurdu. Bu kurbanlar yüce bir varlýða ve doðaüstü güçlere sunulan kurbanlardý. Demek ki geliþmemiþ toplumlarda tapýnaklara kurban sunmak vardý ve bu günümüzde uygulanan kurbanýn ilk uygulamalarýydý. Kutsal kitaplara göre ise; ilk kurbanýn Âdem Peygamberin çocuklarý arasýnda yaþanmýþtýr. Habil çoban, Kabil ise Çifçidir. Kabil Tanrýya buðday ve meyve adar; Habil ise bir koyun kurban eder. Tanrý Habilin sunduðu kurbaný kabul eder; Kabilin sunduklarýný ise kabul etmez. Kabil bu olaya çok kýzar ve kardeþi Habili öldürür. Ýlk insanlarýn doða olaylarýna duyduklarý hayranlýk ve yaþanýlan olaylara ve olgulara akýl erdirememezlik insanlar üzerinde büyük etkiler yapmýþtýr. Ýlk insanlar daha çok gökyüzünü gözlemlemiþlerdir. Fýrtýna, sel, deprem, toprak kaymasý, topraðýn verimszi olmasý veya bazen çok fazla vermesi& vs. bunlarýn hepsinin de gökyüzündeki güçlerin isteðiyle oluþtuðuna inanmýþlardýr. Örneðin Güneþ Tutulmasý sýrasýnda güneþin kendilerinden birþeyler istediði için ýþýnlarýný dünyaya göndermiyor sanýsýna kapýlan insanlar ona birþeyler sunmak gereksindiðini düþünmüþlerdir. Bu düþünce sonunda eyleme dönüþmüþ ve eyleme dönüþen bu sunaða kurban denmiþtir. Kurban da ve ibadetlerde asýl amaç, insanýn yýkýcý, korkutucu ve olumsuz olan doða olaylarýný kendileri için olumluya çevirmektir. Bunun içinde bu olaylarý var ettiklerine inandýklarý soyut varlýklarý etkilemek esas olandýr. Kurban; bir Tanrýya veya bir doðaüstü güce sunulan canlý ya da cansýz hediyelerdir. Kurban edilen özellikle bir candýr. Bu can tarihin en eski çaðlarýnda insan olmuþtur. Özelikle pagan (çok Tanrýlý inanç) döneminde insanlar Tanrý adýna kurban ediliyorlardý. Kurban neden canolarak seçilmiþtir? Çünkü ilk insanlar doðayý toptan canlý olarak görmüþlerdir. Her þeyde canlýlýk vardý. O halde bir canýn yerine bir baþka canýn Tanrýya sunulmasý o caný sunaný kurtarýrken, kendisinide rahatlatmýþ olarak görmesini saðlar. Kurbanda kan akýtýlmasý temel olandýr. Bunun nedeni kanýn simgesel anlamýdýr. Kan, can veren, enrejiyi tüm bedene daðýtarak canlýlýðý saðlayan çok temel bir güþtür. O halde kurban için insanýn kanýný dökmeye gerek yoktur. Ýþte Hz. Ýbrahimin Kurban Söylencesinin özünde bu vardýr.
Ýnsanlar, doðaya karþý vermiþ olduklarý mücadelede çok zor koþullarda kaldýklarý dönemlerde, bu zorluklarý çýkaranlarýn bilinmeyen güçler olduklarý yönünde bir inanç geliþtirmiþlerdir.Zamanla Tanrýlarý memnun etmek içinde kurbanlar adanýyordu. Kurbanlar bazen bir hayvan, bazen insan, bazen meyve, bazen lokma, kimi zamanda helva, kömbe, kýmýz, &v.s. çeþitliliðinde yapýlýyordu. Genel olarak Semavi dinlerde (özelikle Ýslam ve Yahudilikde) kurban hayvan kesmekle yerine getirilmektedir. Kurban; eski doða dinlerinde de uygulanmýþ ve özellikle; Mezopotamya, Anadolu, Mýsýr, Ýran ve Ýbrani (Ýbrahim Dinleri) toplumlarýnda da görülmüþtür. Kurban yalnýzca Tanrýya ve Kutsallara deðil, ayný zamanda Tanrý gibi karþýlanan Krallara da uygulanmýþtýr. Bir yanýyla kurban egemen olana duyulan korkunun bir sonucu olarak iþlevsellik kazanmýþtýr. Egemen olan her þey yapmaya yetilidir. Ona dokunulamaz. O halde egemeni kýzdýrmamak, onun gazabýndan kurtulmak için onu memnun etmek gerekir. Kurban olayýnda her zaman neden- sonuç iliþkisi aranmýþtýr. Baharda eðer yaðmur yaðmýyorsa, toprak verimli olamaz. Oysa bahar aylarý yaðmurun en çok yeryüzüne düþtüðü aydýr. Eðer bu aylarda uzun süre yaðmur yaðmazsa insanlar bunu Tanrýnýn bir cezasý olarak deðerlendirmiþlerdir. Bunun üzerine de Tanrýya bir can baðýþlayarak yaðmur yaðdýrýp topraða can verilmesini dilemiþlerdir. Burada önemli olan þeyu bir cana karþýlýk bir baþka canýn verilmesini istemektir. Bu anlamda Kurban bir caný feda ederek bire baþka caný veya canlarý koruma iþlevini içermektedir. Köleci toplumlarda köle sahibi öldüðünde, bir kölesi de ona kurban edilirmiþ. Azteklerde ve Ýnkalarda, toplu kurbanlar kesilirmiþ. Bu toplumlarda Krallar tahta çýktýðýnda ya da Güneþ tapýnmalarýnda yine toplu olarak kurbanlar kesilirmiþ. Mýsýrda ve Ortadoðuda, Kral ailesinden birisi öldüðünde, hizmetçilerden birisi de onunla birlikte gömülürmüþ. (Ana Britannica, Cilt 14 Kurban maddesi.) Günümüzde bile bazý gerici ve yobazlar, çocuklarýný kurban amacýyla kesmektedirler. Bunlarý gazetelerde ve televizyonlarda okumakta ya da izlemekteyiz. Bu tür inançlarý çok Tanrýlý inançlarýn günümüze yansýmalarý olarak deðerlendirebiliriz. Her insanýn yaþama hakký en temel haktýr. Kutsal adýna da olsa, böyle bir yola baþvurmak ancak sakat kafalarýn yapabileceði bir iþlevdir. O halde Kutsal Nedir: Özünde ulaþýlamaz, bilinmeyen, düþünce boyutuyla nesnel olarak kavranamayan gizil nesnellik konumunda ki nesnelliði çözümlenemeyen, doðanýn iþleyiþ yasalarýnýn bilincinde olamayan& vs. insanlarýn bu olaylar karþýnda duyduklarý korku dolayýsýyla geliþtirdikleri inanç veya ibadet biçimleridir. Kutsallýkta, üstünlük, saflýk, güce tapma, kendisinde olmayana duyulan saygýnlýk vardýr. Saygý ise güçlü olanýn güçlülüðünü kabul etme duygusudur. Türkler, Gök-Tanrý inancýna sahiplerdi. Ayrýca güneþ, Ay, yer, su, ata ve ocak kültleri de vardý. Tüm bu deðerlere kutsallýk yüklemiþlerdi. Her zaman bu kutsallara karþý ayinler, törenler düzenlerlerdi. Özellikle Gök-Tanrýya yer-su ruhlarýna ve atalara kurban keserlerdi. Sabahlarý kalkýp güneþin doðuþunu izler ve güneþe dua ederlerdi. Güneþin yaþam için çok gerekli olduðunun biliyorlardý ve ona saygý gösteriyorlardý. Ayrýca hakana ve hakanýn soyuna da kurbanlar keserlerdi. Tek tanrý anlayýþý günümüzden yaklaþýk 4000 yýl önce oluþmaya baþladýðý söylenebilir. Semavi dinlerin atasý Hz. Ýbrahimdir. Hz. Ýbrahim Ý.Ö. 2000li yýllarda yaþamýþtýr. Harranda (Þanlýurfada) dünyaya geldiði ve Filistin topraklarýnda yaþadýðý sanýlmaktadýr.
Bu anlamda insan doðada kendini diðer varlýklara göre kutsamýþtýr. Kendisini merkeze alan insan, kendi canýný korumak anlamýnda, baþka canlarý feda etmekten çekinmemiþtir. Bu anlamda insan merkezli bir düþünce yapýsýndan ele alýndýðýnda Kutsal Kitaplardaki koç söylencesi insanlýk açýsýndan bir devrimdir. Çünkü bu söylence insaný kurban olmaktan kurtarmýþtýr. Hz. Ýbrahim Koç Söylencesiyle bu olguya son vermiþtir. Ýnsanlarýn kurban edilmelerinin önü kapanmýþtýr. Bu düþünce insanlýðýn geliþmesinde büyük bir devrimdir. Günümüzden 4000 yýl önce gerçekleþtirilen bu devrim bugün halen bütün canlýlýðýyla uygulanmaktadýr. Ýkincisi, Hz. Ýbrahimin kurban söylencesinin uygulamaya konulmasýyla birlikte, çok tanrýlý inanç motifi, yerini tek Tanrýlý inanç sitemine býrakmýþtýr. Tek Tanrýlý inancýn oluþmasýnda büyük bir iþlevsellik kazandýrmýþtýr. Üçüncüsü, hayvanlarýn kurban olarak kabul edilmesiyle, diðer tüm kurban çeþitleri ortadan kalkmýþ ve tek kurban çeþidi geçerlilik kazanmýþtýr. Kurban söylencesiyle, insan daha da özgür olmuþtur. Kurban olacaðým korkusuyla yaþayan bir insaný düþününün. Bu korku bu söylenceyle ortadan kalkmýþtýr. Ýnsanlar kurban edilmekten kurtulmuþtur. Tüm bunlara karþýn bugün kurban kesilen hayvanlarýn, ulu orta her yerde kesilerek, hayvan katliamýna dönüþmesi hiç de hoþ olmayan görüntülerdir. Bu tür vahþet görüntülerinin oluþmamasý ve hayvanlarýnda canlarýnýn olduðu gerçeðinden hareket edilmesi çok önemlidir. Herkesin Kurban Bayramýný en içten duygularla kutluyorum&..
15.11.2010
N
OT: tÜM DOSTLARIN BAYRAMINI EN ÝÇTEN DUYGULARIMLA KUTLARIM.
NOT 2: YAKUP ÞÝÝRÝNÝ (TAÞLAMINI) OKUDUM. ÇOK GÜZEL.TAM BÝR ÞÝÝRSELLÝK EGEMEN DÝZELERÝNDE. VURGULARIN VE BÜTÜNSELLÝÐÝ ÇOK GÜZEL KURMUÞSUN. SEVGÝLER.
yakup zaman 15 November 2010 12:06 |
NÝCE BAYRAMLARA... Umutlarýmýz,tutkularýmýz,sevinçlerimiz
,acýmýz,kederimiz ve en önemlisi saðlýk ve beklentilerimizin yüreðimizden ve belleðimizden geçtiði gibi gerçekleþmesini tüm eþ dost akraba ve insanlýk için dilediðimi belirtiyor,bayramýnýzý kutluyorum.Umarým herþey güzel olur.
DERNEK YÖNETÝM KURUL 11 November 2010 22:51 |
Sevgili Gökçeharmanlýlar, Dernek yönetim kurulu olarak almýþ olduðumuz kararý siz sevgili köylülerimizle paylaþmak isteriz,
27 Kasým Cumartesi akþamý Mecidiyeköy Kat Otopark Park Restaurant'ta derneðimiz adýna yemekli gece tertiplenmiþtir. Bu geceye tüm köylülerimizin bundan önceki etkinliklerde gösterdikleri duyarlýlýklarý gerçekleþtirecekleri olan inancýmýzla, yüreklerin bir, umutlarýn diri,birlikteliðimizin daim olmasýný umuyoruz. Geceyi bir þölene çevirmek, yaþam koþullarýnýn bir yana savurduðu hayatlarý bir yumak haline getirmek için, ayný topraðýn, suyun, havanýn güzel insanlarýný bir nefeslikte olsa bir araya getirmek için yola çýkýyoruz. Bu yolda imkaný olan,yaþadýðý þehir farketmeksizin içinde deyneklinin, hýrebenin, eþekkayasýnýn, çamýn, çayýn, kortey'in havasýný yaþama inat taþýyabilen insanlar olarak bir araya gelmek istiyoruz. Ýnanýyoruzki biz bir arada olursak adý katotopark olsa da suyumuzu karþýpuardan içeceðiz, ekmeðimizi ocaklýktan, kavurgamýzý sacdan alacaðýz.
Hüseyin Erdoðan Cengiz Özgür Hüseyin Sönmez Yakup Zaman Sinan Zaman
mehmet zaman 10 November 2010 22:30 | ankara
Sayýn gökçeharman keklikpýnar köylüleri Merhba Yýlardýr vermiþ oldugumuz bir mucadelenin sonuda cok zorluklara ragmen gökceharman köyü keklikpýnar mezrasýnýn suyu evlere verilmeye baþlanmýþtýr bundan dolayý baþýndan beri bizleri yanlýz býrakmýyan Duran zamana ve C H P il meclis üyesi sadýk gürlere desteklerinden dolayý sahsým adýna teþþekür ederim artýk köymüzde evlerin yapýlmasý sýrasý gelmiþtir saygýlarýmla mehmet zaman