|
Saturday, 21 December 2024 |
|
|
Anasayfa Ziyaretçi Defteri |
Ziyaretçi Defteri
Ziyaretçi Defterini imzala
Erol KUL
16 June 2006 11:40 |
Sayýn Gökçeharmanlar Bir vesileyle sitenize girdim siteniz harika yapýmcýnýn eline saðlýk.
Yanlýz sitenizin bazý kurallarý var herhalde mesajlardan onu anladým bende bu kurallarý bilmeyerek de olsa ihlal ettiysem herkesten özür dilerim.
Naci bey ilgine teþekür ederim bundan sonra yazmam gereken bir konu olursa özel sitene yazarým,
Herkese iyi Günler Hayýrlý Cumalar
Erol KUL
16 June 2006 11:40 |
Sayýn Gökçeharmanlar Bir vesileyle sitenize girdim siteniz harika yapýmcýnýn eline saðlýk.
Yanlýz sitenizin bazý kurallarý var herhalde mesajlardan onu anladým bende bu kurallarý bilmeyerek de olsa ihlal ettiysem herkesten özür dilerim.
Naci bey ilgine teþekür ederim bundan sonra yazmam gereken bir konu olursa özel sitene yazarým,
Herkese iyi Günler Hayýrlý Cumalar
Süleyman Zaman
16 June 2006 10:16 |
ARABESK NEDÝR?
Arabesk; Arap kültürünün bir yansýmasý olarak, ülkemizin koþullarýna uygun bir þekilde 1970’lerden sonra geliþen bir yaþam biçiminin adýdýr. Sanatýn farklý alanlarýnda bu kültürün etkisini görmek olasýdýr. Arabesk yalnýzca sanatta deðil, yaþamýn hemen her alanýnda görülebilir. Çünkü Arabesk evrene, topluma, insana, inanca bakýþýyla kendine özgü bir duruþu vardýr. Geliþmemiþ sanayi toplumlarýnda, yerel feodal kültürün etkisindeyken, kentlere göç eden insan topluluklarý farklý ve kendisi olmayan bir kültürle karþýlaþmýþlardýr. Kendi kültürüne yabancý olan bu kültüre uyum saðlamak çok kolay olmamýþtýr. Kentlerin varoþlarýnda kendini var eden deðerlerle, karþýlaþtýðý yeni deðerler arasýnda bocalayan, kendisini bulmaya çalýþan kiþi veya kiþiler, kiþiliklerinde büyük bir yabancýlaþma yaþamýþlardýr. Ýþte Arabesk kültür bu yabancýlaþmanýn bir ürünü olarak doðmuþtur. Arabesk kültür, insanýn kendi özüyle yabancýlaþmasý ve benliðinde belirsizlik ve kaos yaþamasýnýn ürünüdür. Bu toplumlar içinde geçerlidir. Arabesk kaderci, boyun eðici, karamsar ve yaþama karþý duyarsýz …vb. bir anlayýþý topluma aþýlar. Arabesk,yaþamýn zor koþularýyla mücadele etme yerine, kabuðuna çekilip, baþýna gelenleri alýn yazýsý olarak deðerlendiren edilgen bir anlayýþtýr. Arabesk, aþký karþýsýnda bile pasiftir. Öyle ki her þeyi emeksizce elde etmeye çalýþan tembel ve enerjisiz bir duruþu vardýr. Karþýlýk alamadýðý aþký karþýsýnda bile hemen kabuðuna çekilen, bu durumu tek baþýna kendi baþýna gelen bir olgu olduðunu sanarak yaþamdan elini, eteðini çekecek kadar kendi kimliðinden, kendi iç dinamiðinden habersiz bir duruþ sergiler. Arabesk insanda güven duygusunu yok eder. Ýnsanda ki mücadele duygusunu köreltir. Kul anlayýþýný, haksýzlýða karþý boyun eðmeði, etkisizleþmeyi, yaþamdan kopmayý bir yaþam biçimi olarak dayatýr. Arabeski bu yapýsýný bilen egemen güçler, insanlarý kolayca sömürmenin yöntemini de geliþtirmiþlerdir. Bir topluma kaderci anlayýþý yüklerseniz, o toplumu daha kolay sindirir ve daha kolay sömürürsünüz. Çünkü o toplum kendi gerçekliðini bilemez. Özgüvenini yitirir. Baþkasýna daha kolay yem olur. Bir insan baþýna gelen her türlü olayý “alýn yazýsýna, kadere” baðlarsa o olaylarýn nedensellik yasalarýndan bihaber yaþarsa, o insaný her yöne çekmek, edilgen ve kul anlayýþýný topluma enjekte etmek kolaylaþýr. Ýþte Arabesk bu iþlevini yerine getirmiþtir. Bir düþünün bir dönem, “acýlý, acýsýz Arabesk” kavramlarý bu ülkenin en üst kurumlarýnda bile tartýþýlmýþtýr. Arabeskin acýsýzý olur mu? Zaten Arabesk acý, keder, bezginlik, ýstýrap, sýkýntý, üzüntü, mutsuzluk, dert, düþ kýrýklýðý…üzerine kurulmuþtur. Yaþamýn zorluklarý içinde bocalayan, çözüm için mücadele etmeyen, kendi gizil gücünün farkýnda olamayan ve bu yüzden karþýlaþtýðý olumsuzluklar karþýsýnda duyduðu üzüntüyü, acýyý, kederi, dokunaklý bir þekilde dýþa vuran anlayýþýn adýdýr Arabesk. Arabesk anlayýþ, kendinci bir anlayýþtýr. Toplumsal anlayýþtan uzak bir duruþu simgeler. Kurtuluþu bireyin çile çekmesinde bulur. Olaylara karþý savaþým vermekten uzak durur.Toplumsal birlikteliði, toplumsal kurtuluþu düþünmeden alý kor. Egemen sýnýflar, yoksulaþan, iþsiz kalan, aç, saðlýksýz, eðitimsiz, evsiz, barksýz yaþayan, iþinden gücünden olan insanlarý bu durumlara düþmelerini sorgulamamalarý ve bilinç bulanýklýðý yaþamalarý için bu kaderci ve edilgen anlayýþý adeta teþvik etmiþtir. Ýnsanlar var olan sistemi sorgulamasýnlar diye Arabesk kültürü toplumlara dayatmýþlardýr. Köyden kente gelen insanlar “yolunmuþ tavuk gibi” kendi baþlarýna sahipsiz býrakýldýlar. Alt yapýsý olmayan, þehir merkezine uzak, büyük köyleri andýran, iþsiz, güçsüz insan yýðýnlarýný sahipsiz býrakan sistem, o insanlara baþýnýza ne geliyorsa “kaderinizden” geliyor. Bu sizin “alýn yazýnýzdýr” görüþünü egemen kýlarak, onlarýn bulunduklarý kötü durumu kabullenmelerini saðlamaya çalýþmýþtýr. Ýþte Arabesk kültür bu anlayýþýn ürünüdür. Arabesk kültürü yalnýzca bir müzik gurubu olarak deðerlendirip, bu anlayýþýn felsefesini görmezsek, bugün geldiðimiz bu olumsuz sonuçlarýn nedenini tam olarak anlayamayýz. Yýllardýr, kafasýna vur, ekmeði elinden al anlayýþý bu toplumda nasýl uygulanabiliyor. Bunun yanýtý nedir? Bu yanýtý vermek zorundayýz.
16.06.2006
Süleyman Zaman
16 June 2006 10:16 |
ARABESK NEDÝR?
Arabesk; Arap kültürünün bir yansýmasý olarak, ülkemizin koþullarýna uygun bir þekilde 1970’lerden sonra geliþen bir yaþam biçiminin adýdýr. Sanatýn farklý alanlarýnda bu kültürün etkisini görmek olasýdýr. Arabesk yalnýzca sanatta deðil, yaþamýn hemen her alanýnda görülebilir. Çünkü Arabesk evrene, topluma, insana, inanca bakýþýyla kendine özgü bir duruþu vardýr. Geliþmemiþ sanayi toplumlarýnda, yerel feodal kültürün etkisindeyken, kentlere göç eden insan topluluklarý farklý ve kendisi olmayan bir kültürle karþýlaþmýþlardýr. Kendi kültürüne yabancý olan bu kültüre uyum saðlamak çok kolay olmamýþtýr. Kentlerin varoþlarýnda kendini var eden deðerlerle, karþýlaþtýðý yeni deðerler arasýnda bocalayan, kendisini bulmaya çalýþan kiþi veya kiþiler, kiþiliklerinde büyük bir yabancýlaþma yaþamýþlardýr. Ýþte Arabesk kültür bu yabancýlaþmanýn bir ürünü olarak doðmuþtur. Arabesk kültür, insanýn kendi özüyle yabancýlaþmasý ve benliðinde belirsizlik ve kaos yaþamasýnýn ürünüdür. Bu toplumlar içinde geçerlidir. Arabesk kaderci, boyun eðici, karamsar ve yaþama karþý duyarsýz …vb. bir anlayýþý topluma aþýlar. Arabesk,yaþamýn zor koþularýyla mücadele etme yerine, kabuðuna çekilip, baþýna gelenleri alýn yazýsý olarak deðerlendiren edilgen bir anlayýþtýr. Arabesk, aþký karþýsýnda bile pasiftir. Öyle ki her þeyi emeksizce elde etmeye çalýþan tembel ve enerjisiz bir duruþu vardýr. Karþýlýk alamadýðý aþký karþýsýnda bile hemen kabuðuna çekilen, bu durumu tek baþýna kendi baþýna gelen bir olgu olduðunu sanarak yaþamdan elini, eteðini çekecek kadar kendi kimliðinden, kendi iç dinamiðinden habersiz bir duruþ sergiler. Arabesk insanda güven duygusunu yok eder. Ýnsanda ki mücadele duygusunu köreltir. Kul anlayýþýný, haksýzlýða karþý boyun eðmeði, etkisizleþmeyi, yaþamdan kopmayý bir yaþam biçimi olarak dayatýr. Arabeski bu yapýsýný bilen egemen güçler, insanlarý kolayca sömürmenin yöntemini de geliþtirmiþlerdir. Bir topluma kaderci anlayýþý yüklerseniz, o toplumu daha kolay sindirir ve daha kolay sömürürsünüz. Çünkü o toplum kendi gerçekliðini bilemez. Özgüvenini yitirir. Baþkasýna daha kolay yem olur. Bir insan baþýna gelen her türlü olayý “alýn yazýsýna, kadere” baðlarsa o olaylarýn nedensellik yasalarýndan bihaber yaþarsa, o insaný her yöne çekmek, edilgen ve kul anlayýþýný topluma enjekte etmek kolaylaþýr. Ýþte Arabesk bu iþlevini yerine getirmiþtir. Bir düþünün bir dönem, “acýlý, acýsýz Arabesk” kavramlarý bu ülkenin en üst kurumlarýnda bile tartýþýlmýþtýr. Arabeskin acýsýzý olur mu? Zaten Arabesk acý, keder, bezginlik, ýstýrap, sýkýntý, üzüntü, mutsuzluk, dert, düþ kýrýklýðý…üzerine kurulmuþtur. Yaþamýn zorluklarý içinde bocalayan, çözüm için mücadele etmeyen, kendi gizil gücünün farkýnda olamayan ve bu yüzden karþýlaþtýðý olumsuzluklar karþýsýnda duyduðu üzüntüyü, acýyý, kederi, dokunaklý bir þekilde dýþa vuran anlayýþýn adýdýr Arabesk. Arabesk anlayýþ, kendinci bir anlayýþtýr. Toplumsal anlayýþtan uzak bir duruþu simgeler. Kurtuluþu bireyin çile çekmesinde bulur. Olaylara karþý savaþým vermekten uzak durur.Toplumsal birlikteliði, toplumsal kurtuluþu düþünmeden alý kor. Egemen sýnýflar, yoksulaþan, iþsiz kalan, aç, saðlýksýz, eðitimsiz, evsiz, barksýz yaþayan, iþinden gücünden olan insanlarý bu durumlara düþmelerini sorgulamamalarý ve bilinç bulanýklýðý yaþamalarý için bu kaderci ve edilgen anlayýþý adeta teþvik etmiþtir. Ýnsanlar var olan sistemi sorgulamasýnlar diye Arabesk kültürü toplumlara dayatmýþlardýr. Köyden kente gelen insanlar “yolunmuþ tavuk gibi” kendi baþlarýna sahipsiz býrakýldýlar. Alt yapýsý olmayan, þehir merkezine uzak, büyük köyleri andýran, iþsiz, güçsüz insan yýðýnlarýný sahipsiz býrakan sistem, o insanlara baþýnýza ne geliyorsa “kaderinizden” geliyor. Bu sizin “alýn yazýnýzdýr” görüþünü egemen kýlarak, onlarýn bulunduklarý kötü durumu kabullenmelerini saðlamaya çalýþmýþtýr. Ýþte Arabesk kültür bu anlayýþýn ürünüdür. Arabesk kültürü yalnýzca bir müzik gurubu olarak deðerlendirip, bu anlayýþýn felsefesini görmezsek, bugün geldiðimiz bu olumsuz sonuçlarýn nedenini tam olarak anlayamayýz. Yýllardýr, kafasýna vur, ekmeði elinden al anlayýþý bu toplumda nasýl uygulanabiliyor. Bunun yanýtý nedir? Bu yanýtý vermek zorundayýz.
16.06.2006
Süleyman Zaman
16 June 2006 10:16 |
ARABESK NEDÝR?
Arabesk; Arap kültürünün bir yansýmasý olarak, ülkemizin koþullarýna uygun bir þekilde 1970’lerden sonra geliþen bir yaþam biçiminin adýdýr. Sanatýn farklý alanlarýnda bu kültürün etkisini görmek olasýdýr. Arabesk yalnýzca sanatta deðil, yaþamýn hemen her alanýnda görülebilir. Çünkü Arabesk evrene, topluma, insana, inanca bakýþýyla kendine özgü bir duruþu vardýr. Geliþmemiþ sanayi toplumlarýnda, yerel feodal kültürün etkisindeyken, kentlere göç eden insan topluluklarý farklý ve kendisi olmayan bir kültürle karþýlaþmýþlardýr. Kendi kültürüne yabancý olan bu kültüre uyum saðlamak çok kolay olmamýþtýr. Kentlerin varoþlarýnda kendini var eden deðerlerle, karþýlaþtýðý yeni deðerler arasýnda bocalayan, kendisini bulmaya çalýþan kiþi veya kiþiler, kiþiliklerinde büyük bir yabancýlaþma yaþamýþlardýr. Ýþte Arabesk kültür bu yabancýlaþmanýn bir ürünü olarak doðmuþtur. Arabesk kültür, insanýn kendi özüyle yabancýlaþmasý ve benliðinde belirsizlik ve kaos yaþamasýnýn ürünüdür. Bu toplumlar içinde geçerlidir. Arabesk kaderci, boyun eðici, karamsar ve yaþama karþý duyarsýz …vb. bir anlayýþý topluma aþýlar. Arabesk,yaþamýn zor koþularýyla mücadele etme yerine, kabuðuna çekilip, baþýna gelenleri alýn yazýsý olarak deðerlendiren edilgen bir anlayýþtýr. Arabesk, aþký karþýsýnda bile pasiftir. Öyle ki her þeyi emeksizce elde etmeye çalýþan tembel ve enerjisiz bir duruþu vardýr. Karþýlýk alamadýðý aþký karþýsýnda bile hemen kabuðuna çekilen, bu durumu tek baþýna kendi baþýna gelen bir olgu olduðunu sanarak yaþamdan elini, eteðini çekecek kadar kendi kimliðinden, kendi iç dinamiðinden habersiz bir duruþ sergiler. Arabesk insanda güven duygusunu yok eder. Ýnsanda ki mücadele duygusunu köreltir. Kul anlayýþýný, haksýzlýða karþý boyun eðmeði, etkisizleþmeyi, yaþamdan kopmayý bir yaþam biçimi olarak dayatýr. Arabeski bu yapýsýný bilen egemen güçler, insanlarý kolayca sömürmenin yöntemini de geliþtirmiþlerdir. Bir topluma kaderci anlayýþý yüklerseniz, o toplumu daha kolay sindirir ve daha kolay sömürürsünüz. Çünkü o toplum kendi gerçekliðini bilemez. Özgüvenini yitirir. Baþkasýna daha kolay yem olur. Bir insan baþýna gelen her türlü olayý “alýn yazýsýna, kadere” baðlarsa o olaylarýn nedensellik yasalarýndan bihaber yaþarsa, o insaný her yöne çekmek, edilgen ve kul anlayýþýný topluma enjekte etmek kolaylaþýr. Ýþte Arabesk bu iþlevini yerine getirmiþtir. Bir düþünün bir dönem, “acýlý, acýsýz Arabesk” kavramlarý bu ülkenin en üst kurumlarýnda bile tartýþýlmýþtýr. Arabeskin acýsýzý olur mu? Zaten Arabesk acý, keder, bezginlik, ýstýrap, sýkýntý, üzüntü, mutsuzluk, dert, düþ kýrýklýðý…üzerine kurulmuþtur. Yaþamýn zorluklarý içinde bocalayan, çözüm için mücadele etmeyen, kendi gizil gücünün farkýnda olamayan ve bu yüzden karþýlaþtýðý olumsuzluklar karþýsýnda duyduðu üzüntüyü, acýyý, kederi, dokunaklý bir þekilde dýþa vuran anlayýþýn adýdýr Arabesk. Arabesk anlayýþ, kendinci bir anlayýþtýr. Toplumsal anlayýþtan uzak bir duruþu simgeler. Kurtuluþu bireyin çile çekmesinde bulur. Olaylara karþý savaþým vermekten uzak durur.Toplumsal birlikteliði, toplumsal kurtuluþu düþünmeden alý kor. Egemen sýnýflar, yoksulaþan, iþsiz kalan, aç, saðlýksýz, eðitimsiz, evsiz, barksýz yaþayan, iþinden gücünden olan insanlarý bu durumlara düþmelerini sorgulamamalarý ve bilinç bulanýklýðý yaþamalarý için bu kaderci ve edilgen anlayýþý adeta teþvik etmiþtir. Ýnsanlar var olan sistemi sorgulamasýnlar diye Arabesk kültürü toplumlara dayatmýþlardýr. Köyden kente gelen insanlar “yolunmuþ tavuk gibi” kendi baþlarýna sahipsiz býrakýldýlar. Alt yapýsý olmayan, þehir merkezine uzak, büyük köyleri andýran, iþsiz, güçsüz insan yýðýnlarýný sahipsiz býrakan sistem, o insanlara baþýnýza ne geliyorsa “kaderinizden” geliyor. Bu sizin “alýn yazýnýzdýr” görüþünü egemen kýlarak, onlarýn bulunduklarý kötü durumu kabullenmelerini saðlamaya çalýþmýþtýr. Ýþte Arabesk kültür bu anlayýþýn ürünüdür. Arabesk kültürü yalnýzca bir müzik gurubu olarak deðerlendirip, bu anlayýþýn felsefesini görmezsek, bugün geldiðimiz bu olumsuz sonuçlarýn nedenini tam olarak anlayamayýz. Yýllardýr, kafasýna vur, ekmeði elinden al anlayýþý bu toplumda nasýl uygulanabiliyor. Bunun yanýtý nedir? Bu yanýtý vermek zorundayýz.
16.06.2006
4937 Mesaj Var
|
|