Girdim bir bedene, can aldým gende Dokuz ay ve on gün, kaldým o tende Birleþti tinle ten, bütün bedende Varlaþtým dünyada, seninle annem
Geldim yeryüzüne, aðladým neden Sen sardýn sinene, besledin hemen Mutlu kýldý seni, bir þey yedirmen Yedirdin, içirdin, elinle annem
Deryalar kadardý, sýnýrsýz sevgin Bakardýn derinden, koruman engin Bilirim dünyada, bulunmaz dengin Çok özveriliydin, serinle annem
Söylerdin ninniler, sardýn teninle Güven duyuyordum, her an seninle Hiç ihmal etmedin, en zor halinle Beni büyütensin, terinle annem
Benim her anýma, sen ortak oldun Benimle boþ kaldýn, benimle doldun Her zaman canýmdan, yakýnca candýn Borçluyum ben sana, geninle annem
Anýmsanmalýdýr, anneler her an Sevgidir, yaþamdýr, candýr onlar can Bitmedi evlada sonsuzdur sevdan Çok zaman taþýdýn, belinle annem
Özledim kokunu, çok güzel tadý Sorarsan annemin, Tamey'dir adý O benim annem, ben onun evladý Yaþarsýn özümde, benimle annem
Seni bir gün deðil, severim her an Sevgide ölçüt yok, yetmez ki zaman, Çektirmedin asla, bir nokta güman Daha da olgunlaþtým, deminle annem
Bil ki çanak, çömlek, almadým sana Gönül denen sevgi var eden hana Anneler Günüymüþ, sordum her cana Her gün yaþýyorum sevginle annem
Yaþamdan kopalý tam dört yýla vardý Gönül hanemi de hüzünler sardý O, arý tininde sevgi akardý Yaþam buldum ben de geninle annem
Gelip geçicidir, dünyanýn saný Neye yarar bilmem, sarayý haný Eðer katýyorsa bir can, bir caný Beslendim, bedenin, tinile annem
ZAMAN’IM, anneler, saygýya deðer Onlar evlatlara, en yakýn ciðer Zor durumda bir gün, kalýrsam eðer Duyumsarým seni, beynimle annem
Not: Dört yýl önce kaybettiðim annem Tamey Zaman'a ithaf olunur. Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun
Süleyman Zaman 05 May 2014 00:07 |
-Deniz GEZMÝÞ; (1947-1972) -Yusuf ASLAN; (1947-1972) -Hüseyin ÝNAN; (1949-1972) -Bu üç insan daha fidan çaðlarýnda iken; egemen güçlerin karar vericileri tarafýndan idam edildiler… Neden? -Bu gençlerin gemicikleri mi olmuþtu? -Bu gençlerin, çek karneleri, cipleri, lüks arabalarý mý? Vardý. -Bu gençler halký mý kandýrdýlar? -Bu gençler, hortumculuk mu yaptýlar? -Bu gençler, çalýþmadan trilyonlar mý kazandýlar? -Bu gençler, insanlara baský, zulüm mü yaptýlar? -Bu gençler, insan mý öldürdüler? -Bu gençler, halký inim inim inleten zamlar mý yaptýlar? -Bu gençler, insanlarý mý sömürdü? -Bu gençler, kendi çýkarlarý için halkýn emeðini mi çaldýlar? -Bu gençler, hýrsýzlýk mý yaptýlar? Vs. Peki neydi bu gençlerin suçu? -Kokuþmuþ ve insana yabancýlaþmýþ olan sisteme karþý olmaktý. -Halký kandýrarak, onlarý yoksul býrakan egemenlerin gerçek yüzlerini ortaya çýkarmaktý. Sömürücü ve emeði dýþlayýcý kapitalizmin gerçek yönünü halkýn bilincine sunmaktý. -Kaynaklarýn büyük çoðunluðuna el koyarak insanlarý yoksul býrakan bu vahþi düzeni deðiþtirmeðe çalýþmaktý. -Halklarý birbirine kýrdýran ve insanlarý özüne yapancýlaþtýran bozuk düzeni toplumun gündemine sokmaktý. -Gerici ve tutucu zihniyeti aþarak; sürekli devrim ilkesini savunmaktý. -Çaðdaþ insan deðerlerini ülkemizde etkin kýlmaktý. -Üniversal eðitimi üniversitelerde etkin konuma getirmekti. -Üniversiteleri özgün ve özerk kýlmaktý. -Dünyada insanlýðýn mutlu ve tok olarak yaþamalarýný istemekti. -Halklarýn kardeþliðini savunmaktý. -Eþitliði, paylaþýmý ve dayanýþmayý öne çýkarmak. -Adil paylaþýmý dile getirmek. -Üretimi ve üretileni hakça daðýtmayý bilinçlere taþýmaktý. -Emeðin ve emekçinin haklarýný savunmaktý. -Ýþçi sýnýfýnýn sýnýfsal bilincini edinmesine katkýda bulunmaktý. -Sýnýf temelli bir düþünsel ve toplumsal mücadeleyi ön görmekti. Ýþçi sýnýfýnýn sömürüldüðünü bilmek ve bu sömürünün matematiksel formülünün farkýnda olmaktý. -Dünyada barýþý savunmaktý. -Ýnsanýn yaþam hakkýnýn en temel hak olduðunu söylemekti -Dünya insanlýðýna kan, gözyaþý ve yoksulluk sunan emperyalizme karþý durmaktý. -Baðýmsýzlýðý savunmaktý. -Ülkenin kaynaklarýna sahip çýkmak ve madenlerini korumaktý. -Antiemperyalist bir düþünceyi savunmak ve bu amaçla 6. Filoya karþý eylemde bulunmaktý. -Topraksýz köylünün, topraða kavuþmasýný ve bu amaçla toprak reformunun yapýlmasýný istemekti. -Fabrikalara gidererek çalýþanlarýn yanýnda ve safýnda yer almaktý. -Kapitalizmin eþitsiz yaþam koþullarýný telin etmek ve buna karþý gelmekti. -Öðrencilerin, üniversite yönetiminde bulunmasýný istemekti. -Örgütlü bir toplum yaratmaktý. -Hak arayan bir toplumsal bilinci var etmeye çalýþmaktý. -Ýþçilerin sendikalaþmasýný ve emek bilincine ulaþmalarýný saðlamaktý v.s. -68’ler ruhu denilen ve özünde “antiemperyalist” bir duruþu simgeleyen bu anlayýþ; dünyada onca yaþanan haksýzlýklara, savaþlara, kaynaklarýn eþitsiz daðýlýmýna, baskýcý anlayýþlara, yoksulluða, dýþlanmýþlýklara, insanlýðý toptan felakete götüren sermayenin doymak bilmeyen “kâr” anlayýþýna, gençliðin sesinin kýsýlmasýna vs. karþý gençliðin bir baþkaldýrýsý; devrimci bir haykýrýþý ve sosyalizmin dünya gençliði tarafýndan yeniden bilinçlere taþýnmasýdýr. -Ýþte Deniz’ler bunu gerçekleþtirdiler. Onlar: -“Milli Demokratik Devrimi” savunarak, feodalizmin tasfiyesini saðlayacak yolu gösterdiler. -Kemalizm’in antiemperyalist yönünü ve bütüncül kalkýnma modelini öncü aldýlar. -Aðalýðý, rantiyeciliði ve bireyciliði ret ettiler ve toplumculuðu öne çýkardýlar. -NATO’ya, Avrupa Birliði’ne vs. bunun gibi emperyalist kurumlara karþý koydular. -Adnan Menderes’in, ülkemizi emperyalizmin güdümüne sokan ve onun devamý olan saðcý iktidarlarýn halk yararýn olmayan politikalarýna karþý durdular. -Devletçi, kamucu ve planlamacý bir ekonomik modeli ön gördüler. -Eþitlikçi, paylaþýmcý, dayanýþmacý, özgürleþtirici, bir toplumsal yapýyý kurmak istediler… Ýþte bu gençler bu güzel deðerleri savundular. -Onlarýn tek suçlarý da, bu çok insani deðerleri yaþama geçirmek için mücadele vermektir. Ama bu deðerler, egemen olaný korkuttu ve bu korku sonucunda sistemin karar vericileri, bu fidan gibi gençleri yaþamlarýnýn baharýnda asarak öldürdüler. TBMM’N de Deniz, Hüseyin ve Yusuf’un idamlarý görüþürken; Adalet Partililer “1961 yýlýnda idam edilen Adnan Menderes, Fatih Rüþtü Zorlu, Hasan Polatkan”’a gönderme yaparak o üç idama karþý bu üç gencin de idam edilmesini savunarak “üçe üç” diye baðýrmalarý, onlarýn nasýl da “öç almak duygusuyla yaklaþtýklarýný açýkça göstermektedir”. Tüm bunlar, tarihin belleðinde kayýtlýdýr. Çünkü onlar bir öç alma duygusuyla yaklaþýyorlardý ve Bu görüþmeler sonucunda üç fidana idam kararý çýktý. Ve… 06 Mayýs 1972 sabahý bu üç devrimci idam edildiler. Ýdam edilenler deðil ama o sýrada bu kararý vermeye “muktedir” olanlar yani üç fidana idam kararý verenler, bugün unutulup gittiler. Ama onlar yani Deniz-Hüseyin-Yusuf, tarihin þaþmaz belleðinde ve inanlarýn bilincinde yer aldýlar ve yaþýyorlar. Bugün idam kararýný isteyen ve bu kararý veren yargýçlarý tanýyan ve onlarýn ismini bilen var mý? Oysa Deniz GEZMÝÞ; Yusuf ASLAN ve Hüseyin ÝNAN; halkýn, tarihin ve sevenlerinin bilincinde yaþýyorlar. Çünkü onlar, çalmadýlar, sömürmediler, hak yemediler, halký kandýrmadýlar, çýkarlarýný düþünmediler, yolsuzluk yapmadýlar, yalan söylemediler… Onlarýn tek suçu halkýný sevmek ve insanlýk için gönençli bir toplum yaratmaktý. Bunun için ölümü göze aldýlar ve halkýn çýkarlarýný kendi canlarýndan daha önemli sayarak, bu uðurda yaþamlarýný feda ettiler. Ýþte bundan dolayý, onlar, halkýn bilincinde dipdiri yaþýyorlar ve her zamanda yaþayacaklardýr. Çünkü onlar Ö L Ü M S Ü Z D Ü R L E R… -Þu bilinsin ki, halkýnýn bilincine ve özüne taþýnan hiçbir insan ölmez… “Ölüm ölür; onlar ölmez”… Halký için canýný verenleri; Deniz’i, Yusuf’u, Hüseyin’i, Mahir’i, Sinan’ý, Ýbrahim’i, Berkin’i, Abdullah’ý, Ethem’i, Ali Ýsmail’i… tüm devrim þehitlerini ve insanlýk için bedel ödeyenleri saygýyla anýyorum…
mehmet zaman 25 April 2014 23:58 | ankara
Sayýn &&&&&&&&&&&&&&.., Bilindiði üzere 12.04.2014 günü derneðimizin 11. olaðan genel kurulu yapýlmýþ, genel kurulda Hüseyin Erdoðan baþkanlýðýndaki yönetim kurulu yeniden aday olmamasýndan dernek yönetimi el deðiþtirmiþtir. Bugüne kadar ki dernek yönetim faaliyetleri genel kurula sunulmuþ ve kurulun oybirliði ile aklanmýþtýr. Deðerli kardeþlerimizin bugüne kadar yaptýklarý çalýþmalarýndan dolayý sonsuz teþekkür ediyor, bundan sonra da yeni yönetime katkýlarýný esirgemeyeceklerine inanýyor ve bekliyoruz. Olaðan genel kurulda belirlenen yeni yönetim kurulumuz, tek liste olarak çýka ve oybirliði ile kabul edilen Mehmet Zaman, Hamit Soman, Ýbrahim Aydoðan, Metin Kaya ve Yaþam Zamandan oluþmuþtur. Yeni yönetim kurulu olarak derneðin kuruluþ amacýna uygun olarak faaliyetlerini daha üst seviyelere taþýmak ve arzulanan birlik, beraberlik, kaynaþmayý saðlamak önceliðimiz olacaktýr. Özellikle gençlerimize ulaþarak babalarýmýzýn, dedelerimizin yaþadýðý bölgede var olan kültürü onlara aktararak bir sonraki kuþaklara hizmet etmek için çaba sarf edeceðiz. Bunu baþarabilmemizin en temel gereklilikleri konusunda tespitlerimiz; 1- Köylülerimizin derneðimizi sahiplenmesi, 2- Köylülerimizin(Ömeran Keklikpýnarý) kendileriyle ilgili bilgileri bize ulaþtýrmasý (Hangi þehirdeler, ne ile iþtigal ettikleri, kaç hane olduklarý vb. Bu bilgileri ayný zamanda telefon fihristi hazýrlanacak olup, edinebildiðimiz tüm köylülerimizin iletiþim bilgileri olacaktýr.) 3- Derneðe üye olmasalar bile iletiþim kurmalarý, 4- Köylülerimiz (özellikle gençlerimiz) arasýnda sohbet toplantýlarý veya sosyal etkinlikler yoluyla baðýn kurulmasý 5- Derneðe kalýcý bir yerin saðlanmasý. Muhterem köylülerimiz, bazýlarýmýz Neden olmasýn?, bazýlarýmýz Hayal diyebilir. Bilmeliyiz ki; Bu tepkilerden yapýcý olan Neden olmasýn? demektir. Hayal olmayan bu düþünceler için tek ihtiyacýmýz sizlerin destekleridir. Gelin el ele verelim, gelin gönül gönü le verelim. Köyümüz ortak paydamýzdýr. Bu paydamýzýn köyümüz dýþýndaki yansýmasý ise derneðimizdir. Gelin derneðimizde buluþalým. Vereceðiniz desteklerle köyümüzün nasýl kurulduðunu, hangi inanç ve etnik kültüre ait olduðumuzu araþtýrmak, buradan edineceðimiz bilgilerle yeni nesillere saðlýklý bilgiler sunmak bir baþka amacýmýzdýr. Deðerli köylülerimiz dernekler size doðrudan maddi olarak hizmet getiremese de kültürünüzü, baðlarýnýzý sýcak tutmaya, zor zamanlarda dayanýþmayý saðlayacaktýr. Derneðimizin genel kurulunda üye olup da çeþitli sebeplerle üye aidatlarýný ödememiþ üyelerimizi kazanmak adýna verilen önerge çerçevesinde eski borçlar büyük oranda silinmiþ, üyelerimizin son 3 yýlýn aidatlarýný ödemek koþuluyla üyeliðin devamý saðlanmasý amaçlanmýþtýr. Bu duyarlýlýðý herkesten bekliyoruz. Bizlere yol gösterecek köylülerimizin önerilerini her zaman deðerlendireceðimizin bilinmesini arzularýz. Aþaðýda verilen adres ve telefon numaralarýndan ulaþabilirsiniz.Saygýlarýmýzla Size ait &&&&. TL tutarýnda aidatýnýzý ödemenizi rica ederiz. Ödeme için kullanabileceðiniz banka bilgileri aþaðýda yer almaktadýr. Banka bilgileri : AKBANK 0538 - Abidinpaþa Þb. Hesap sahibi: Gökçeharman Keklikpýnar Köyü Kültür ve Dayanýþma Derneði Hesap no: 0079087 IBAN No: TR42 0004 6005 3888 8000 0790 87
Adres : Tuzluçayýr Mh. Týp Fakültesi Cd. No: 174 / 2 mamak Ankara Eposta : gokceharman.keklikpinar@gmail.com
Metin KAYA Yaþam ZAMAN Üye Yazman 0532 393 10 63 0535 966 60 15
Süleyman Zaman 20 April 2014 00:07 |
AÞIK ÝHSANÝ
Asýl adý Ýhsan Sýrlýoðlu olan Âþýk Ýhsani 1930 yýlýnda Diyarbakýr’da dünyaya geldi. “Aile kökü Ýran Azerbaycan’ýna dayanmaktadýr.”(Ýhsan Iþýk; Türkiye Edebiyatçýlar ve Kültür Adamlarý Ansiklopedisi; Elvan Yay. 2006; sayfa 386) Ýhsani, annesinin Muþ/Varto’lu Seyit Mehmet Baba’nýn kýzý olduðunu belirtir. (Ayhan Aydýn; Günümüz Alevi Ozanlarý; Cem Vakfý Yay. 2004; sayfa322) Âþýk Ýhsani daha üç yaþýndayken babasýný yitirmiþtir. Annesi büyük bir özveri içinde evi geçindirmeye ve Ýhsani’yi büyütmeye çalýþmýþtýr. Yoksul ve kýtlýk içinde geçen bir yaþam, yalnýz ve kimsesiz bir anne ve bu zorluklar içinde büyüyen bir çocuk. Annesiyle yaþam savaþýna giren küçük Ýhsan; tezek toplamýþ, Kaz çobanlýðý yapmýþtýr. Bir þeyhin Mürit de olan Ýhsani; bu dönemleri daha sonra kendisi için “karanlýk ve cahillikle geçen bir dönem olarak deðerlendirecektir”. Ýþte böylesi bir ortamda büyüyen daha çocukluðunda yoksulluðu, yokluðu, yoksunluðu, yalnýzlýðý, acýyý, kederi ve kimsesizliði yaþayan bir çocuk ve onun bilinçaltýnda oluþan ve yoðunlaþan bir isyan… Ýþte Ýnsani’yi var eden olgularý burada aramak gerekmektedir. Çünkü hiç þey maddi olgularýn ve dirimsel iþlevliðin dýþýnda kendi var kýlamaz. Her olgunun ve olayýn nedenselliðinin çözülmesi o olayýn olgunun özünün bilinmesini var eder. Ýhsani’yi bu kadar isyancý yapan, bu kadar coþkun konuma sokan ve onu toplumsal olaylarýn içine iten maddi koþullarý tanýmak ve ona gören bir çözümleme yapmak bize Ýhsani’yi daha doðru tanýtacaktýr. Annesinin yoksul olmasý ve geçim zorluklarý içinde bulunmasýndan dolayý; Ýhsani tanýmadýðý köylere, hiç görmediði adamlarýn yanýna çalýþmaya gitmiþ ve karýn tokluðuna üretime katýlmýþtýr.” Ayhan Aydýn; Günümüz Alevi Ozanlarý; Cem Vakfý Yay. 2004; sayfa322). Bu nedenle de okula gidememiþ ve eðitim görememiþtir. Çocukluk dönemi çalýþma içinde geçen ve yoklukla- yoksullukla mücadele eden Ýhsani; eriþkin duruma gelince Erzurum, Ýzmir, Adana, Mersin… v.s. gibi illere gitmiþ buralarda iþ aramýþ ama istediði koþullarda iþ bulamamýþtýr. Uþak’ta Þeker Fabrikasýnda çalýþmýþ ve burada Güllüþah’la tanýþarak evlenmiþtir. Ýhsani, pamuk iþçiliði, yapý iþçiliðinde de çalýþmýþtýr. Ýhsani en sonunda Ýstanbul’a gelmiþtir. Büyükçekmece/Mimarsinan Köyü’nde kömür madeninde iþ bularak iki yýl çalýþýr. Bu maden kapanýnca Topkapý’da Lastik fabrikasýna girmiþ ve askere gidene kadar bu fabrikada çalýþmayý sürdürmüþtür. Daha sonra askerlik yaþý gelince askere alýnmýþ ve askerliðini yapmak için Erzurum’a gönderilmiþtir. Ýhsani askerliðini bitirdikten sonra Diyarbakýr’a dönmüþtür. Ýhsani, bir baðlama alarak saz çalmasýný öðrenmeye karar vermiþ ve süreç içinde kendiliðinden baðlama çalmayý öðrenmiþtir. Ýhsani’nin Gülliþah’la evliliðinden Garip ve Elif adýnda iki çocuklarý olur. Ýhsani, daha çocuk yaþlarda þiire meraklýdýr. Ýçinin dolu olmasý, isyancý bir duruþ göstermesi ve kendi gerçekliðini dýþ dünyaya yansýtmasýnýn aracý olan þiir dilini çok iyi kullanýr ve toplumu etkileyen çok deðerli ve anlamlý þiirler üretir. Askerden geldikten sonrada bu þiirlerini baðlama eþliðinde müziðin gizemli ve etkili güzüyle kitlelere ulaþtýrýr. Âþýk Ýhsani, yaþamýný ve Gülliþah’la yaþadýðý serüvenleri konu alan öyküler anlatmýþ ve türküler söylemiþtir. Belleðinde Gülliþah diye bir sevgili yaratan Ýhsani, Gülliþah’ý bulana kadar Anadolu’yu dolaþmýþ ve sonunda aradýðý Gülliþah’ý bulmuþtur. Daha sonra Anadolu’yu gezgin bir âþýk gibi Gülliþah’la birlikte dolaþmýþtýr. Bu gezileri öyküler halinde anlatmýþ ve daha sonra “Gülliþah” isimli bir kitap ta yazmýþtýr. Anadolu þiir ve müzik konusunda bir deryadýr. Anadolu kadar þiir üreten ve bu þiirleri saz eþliðinde yansýtan baþka ülke veya uygarlýk var mýdýr? Bilinmez. Ama Anadolu insaný her zaman, her koþulda ve her yerde þiirler üretmiþ, bu þiirleri saz eþliðinde topluma yansýtmýþtýr. Anadolu insaný hep þiir diliyle konuþmuþtur. Kendi yaþanmýþlýklarýný þiir diliyle, türkülerde, nefeslerde, deyiþlerde… vs. yansýtmýþtýr. Ýhsani’de bu zengin þiir ve müzik geleneði içinde beslenmiþ ve kendisini aþarak topluma yön veren, toplumu aydýnlatan ve topluma bilinç taþýyan bir iþlevi yerine getiren devrimci ve ilerici bir ozan olmasýný bilmiþtir. Ýhsani, 1958 yýlýnda Ankara Radyo’sunda, Yurttan Sesler programýnda Muzaffer Sarýsözen tarafýndan Gülliþah’la birlikte programa alýnmýþ ve saz çalýp türküler söylemiþlerdir. Bu program her hafta Çarþamba günleri yayýnlanmýþtýr ve Ýhsani ile Gülliþah bu programla birlikte halk arasýnda tanýnmaya baþlarlar. Ýhsani bir süre Demokrat Parti’ye yakýn durmuþ ve bu nedenle de Celal Bayar ve Adnan Menderes’le birlikte olmuþtur. “1960 sonrasý bir gün Askeri yönetimin baþbakaný Fahri Özdilek ve Kordiplamasý (büyükelçiler, konsoloslar)’na konser verdirir. Bu konserde Ýhsani’yi de çaðýrýrlar. Saçý sakalý uzun bir konumda Ýhsani’yi sahneye çýkarýyorlar; Ýhsani’nin orada söylediði türkü orada bulunan Baþbakan’ý, bakanlarý, müdürleri ve bürokratlarý çok rahatsýz eder. Bunun üzerine baþbakan yanýndakilere seslenerek; “Atýn þu komünisti oradan” diyerek Ýhsani’yi sahneden indirtir ve Karakola götürülerek sorgulanýr.” (Ayhan Aydýn; Günümüz Alevi Ozanlarý; Cem Vakfý Yay. 2004; sayfa 323). Ýhsani, yaþamýnda ilk kez “komünist” sözcüðünü burada duymuþtur. Ýhsani burada “Nedendir be koca Tanrý” isimli türküsünü okur. Türkiye’nin dýþa tanýtýlmasý için Fransýzlar tarafýndan kýsa metrajlý bir film çekilir. Bu filimde Ýhsani, Gülliþah ve oðlu Garip rol alýr. Bu film Ürgüp Peribacalarýnda çekilmiþtir. Avrupa’da gösterilen bu film beþ ödül almýþtýr. 1962 yýlýnda Milletvekilleri maaþlarýný arttýrýnca Ýhsani buna kayýtsýz kalamaz ve yanýna birkaç halk ozanýný alarak bu olayý parlamentoya giderek protesto ederler. Bunun üzerine bu artýþ geri çekilir. Türkiye Ýþçi Parti’sinin kurulmasý (1961) Ýhsani’ye büyük bir enerji verir. Çünkü Ýþçi Parti’sinin savunduklarýyla kendi savunduklarý bire bir örtüþüyordu. Artýk kendi dünya görüþünü yansýtan bir parti vardý. Bunun üzerine Ýhsani, “Korkuyorlar, korkacaklar- korksunlar/ Geliyoruz yakýndýr.” Þiirini yazar. Ýhsani’nin ilk devrimci þiiri budur. Korkuyorlar korkacaklar korksunlar Geliyoruz geleceðiz yakýndýr Kim nerede ne iþliyor hepsini Biliyoruz bileceðiz yakýndýr
Din alýp satmaya vermiþler hýzý Hele þu aðalýk baþlýca sýzý Zorlanýp alýnan haklarýmýzý Fitil fitil alacaðýz yakýndýr
Aç ölürüz tok yaþarlar bu neden Yýkýlsýn bu hale hükümet eden Þura dogu þura batý demeden Güvercinler salacagýz yakýndýr
Eridi yokuþlar yöneldik düze Boþuna bu çaba bu engel bize Ýþci köylü kendi meclisimize Biz kendimiz dolacaðýz yakýndýr.
Âþýk Ýhsani’nin þiirleri, eþitlik, özgürlük, emperyalizm, kapitalizm, sömürü, tam baðýmsýzlýk, laiklik, sosyalizm, laiklik, demokrasi, halkça bölüþüm, eþit paylaþým, barýþ, güven ve herkesin mutlu olduðu bir toplumsal yapý… v.s. gibi toplumsal deðerleri içeren bir anlayýþý yansýtan dizelerden oluþur. Ýhsani’nin þiirlerinde; ezilenler, sömürülenleler, yoksullar, acý çekenler, evsiz barksýz sokakta kalanlar, sahipsizler, devrimciler, ilericiler, horlananlar, dýþlananlar… b.g. kesimler oluþturur. Onun dizeleri çok güçlü, çok keskin ve baþkaldýrý niteliðindedir. Devrimcidir ve görüþlerinden asla ödün vermemiþtir. Toplumsal olaylara ve yaþanýlan haksýzlýklara karþý çok duyarlý olan Ýhsani, þiirlerinde her zaman bu duyarlýlýðý yansýtmýþtýr. Ýhsani, yaþadýðý dönemin devrimci, solcu ve ilerici ozanlarýyla birlikte olmuþ ve onlarla birlikte konserlere, dinletilere ve etkinliklere katýlmýþtýr. Dönemin toplumcu ve devrimci ozanlarýndan; Mahzuni Þerif, Þah Turna, Zamani, Emekçi, Meçhuli… Birlikte olmuþ ve onlarla birlikte ayný mücadelenin içinde bulunmuþtur. Ayrýca, Selda Baðcan, Edip Akbayram, Fikret Kýzýlok, Cem Karaca… Gibi birçok devrimci ve ilerici sanatçýlarla da bir arada bulunmuþtur. Geliyor heyyy bire dostlar geliyor Koca halkým kalka kalka geliyor Yýkýlasý zorbalýðýn üstüne Her bir yandan aka aka geliyor …/…
Köylüsü kentlisi ederek toyu* Bir elinde kitap birinde oyu Kendisinden olmayaný yol boyu Ateþleyip yaka yaka geliyor …./…. Yaþamak hýrsýyla kendi çaðýný Kalkan etmiþ yüreðinin daðýný Kendi bayraðýnýn al bayraðýný Tepelere çeke çeke geliyor. Ýhsani, güncel siyasal mücadelenin içinde yer almýþ ve yaþamý boyunca bu konumunu sürdürmüþtür. Onun þiiri yalýn, anlaþýlýr, dirençli ve isyancýdýr. Yukarý da ki dörtlüklerden de görüleceði gibi, ozanýmýz coþkun ve olanca heyecanýyla bu güzel, aydýnlatýcý ve bilinçlendirici dizeleri korkusuzca dile getirmiþtir. Sömürüye, halký ezen zorbalara karþý halkýn örgütlü gücünü öven bir anlayýþla; iþçi köylü, çalýþan ve tüm emekçilerin her gün biraz daha bilinçlendiklerini belirtiyor ve örgütlü bir toplumun dünyayý nasýl deðiþtirebileceðini anlatýyor. Bilinçli ve örgütlü bir toplum kendi geleceðine kendisi karar verebilir. Ozan, 1960’lý yýllarýn o örgütlü ve bilinçli toplumuna seslenerek, bu örgütlü ve bilinçli toplumun kendi geleceklerini belirleyecek konuma geldiðini ve kararlý olunduðu takdirde istenilen amaca; yani Sosyalizme ulaþýlacaðýný belirtmektedir. Ýhsani bu kadar da davasýna inanan bir insandýr. “Aþýk Ýhsani, ölçülü- uyaklý halk þiirinde toplumcu bakýþ açýsýyla “baþkaldýrý”yý ilk ve en güçlü dile getirendir. Ölçülü-uyaklý halk þiirinin geleneksel yapýsýný gerek saz ve gerekse söz olarak kýrmaya, çaðdaþlaþtýrmaya çalýþmýþ öncü bir ozandýr. Ekonomik, politik sözcük ve kavramlarý, sloganlarý þiirinde en yerli yerinde kullanabilen ve bunlara gerçek anlamlarýnýn yanýnda bir de þiir deðeri kazandýrabilen güçlü, usta bire halk ozanýdýr. (Süleyman Yaðýz’dan aktaran; Ýhsan Iþýk; Türkiye Edebiyatçýlar ve Kültür Adamlarý Ansiklopedisi; Elvan Yay. 2006; sayfa 386) Süleyman Yaðýz’ýnda belirttiði gibi, Ýhsani toplumcu yönü çok belirgin olarak ortaya çýkan ve þiirlerini kitleleri coþturacak denli sloganlaþtýran, þiirlerine hitabet gücünü çok iyi katan ve insanlarýn belleðinde ölümsüz dizeler býrak bir halk ozaný olmuþtur. Ýhsani deyince hemen herkesin aklýna “Balta, Yazacaðým, Mektup, Yakýndýr, Korkuyorlar korkacaklar korksunlar…. V.s. þiirler gelir. Ýhsani o gür, etkileyici ve akýcý sesiyle insanlarý etkilemiþtir. Halkýn sevilen bir ozaný olmuþtur.
Halkým uyanmasýn diye Gerçekler gizlenir, niye Anayasam raftan köye Girene dek yazacaðým; diyen, ilerici, devrimci ve sosyalist ozan Ýhsani; 21 Nisan 2009’da sabahýnda yaþama veda etti. Gömütü, Diyarbakýr da Þehitlik Mezarlýðýndadýr. Ýhsani, bedeni aramýzda olmasa da, ortaya koyduðu dizeleriyle belleklerde ve toplumun diri hafýzasýnda yaþamaktadýr. Ölümünün 5. Yýlýnda, bu deðerli ozaný saygýlýyla anýyorum
Süleyman Zaman 19 April 2014 00:19 |
Yeni yönetime baþarýlar diler, tüm canlara saðlýk ve esenlikler dilerim...