cumhuriyet halk partisi alemdað belediye meclis üyesi olarak; 22 temmuz seçimlerinde chpde gorev alarak çalýþmaktayýmm bende sað duyulu olarak bu seçimlerde chpyi hep beraber desteklememiz gerekiyorr süleyman abimin ve veysel zamanýn yazdýlarýna katýlýyorum ve destekliuorum ilçemizde daha çok muhafazaker kesimin daha çok olduðu bir bolgde þu anda chpye buyuk bi destek var gittiðimiz her yerde ilgi goruoruzz baðýmsýzlarýn ve ufak partýlerýn biþey yapamayacaklarýndan dolayýý chp'yi desteklememiz gerekiyorr tüm demokrat düþünenleri chp'ye oy vermeye davet edýyoruzz (yarýn 2 temmuz 1993de yakýlarak ölen 37 canýmýzýn ve aydýnýmýzýn saygýyla anýyoruzz ve unutmayacaðýzz) CHP ALEMDAÐ MECLÝS ÜYESÝ

Okuma yazmayý unutan yazar!

Madýmak Otelinin 109 ve 110 numaralý odalarýn pencerelerinden karþý binaya geçiþ vardý. Buradan kaçan 31 kiþi kurtuldu. Kendini eþiyle birlikte otelin boþluðuna atan Yazar Lütfiye Aydýnýn trajik hikáyesi bugün hálá sürüyor...

ALEVLER giderek yükseliyor.

Herkes çýðlýk çýðlýða can derdinde.

Lütfiye Aydýn yangýndan kurtulmak için, eþi Avukat Cafer Can Aydýnla birlikte kendini otelin apartman boþluðuna býrakýyor.

Dumandan göz gözü görmüyor. Baðýrýyorlar. Baðýrýyorlar.

Güçleri bitiyor. Dumandan zehirlenip bayýlýyorlar...

Ýtfaiye araçlarý otele ulaþmak istiyor. Göstericiler, araçlarýn tekerleklerinin önüne yatarak engellemek istiyor.

Polis havaya ateþ açýyor.

Yangýn söndürme çalýþmalarý nihayet baþlayabiliyor.

Ýtfaiye yangýný söndürürken, otel boþluðunun üzerindeki camlar patlýyor; kýzgýn camlar, yerde baygýn yatan Lütfiye Aydýnýn üzerine yaðmur gibi yaðýyor...

Gece 01.00. Yangýn tamamen söndürülüyor.

Otelden 35 ölü çýkarýlýyor.

Duvar dibinde olduðu için camlarýn pek deðmediði Cafer Can Aydýn kendine gelir gibi oluyor. Güçlükle dýþarý çýkýyor. Bir polis onu görüyor, þaþýrýyor, "Baþka yaþayanlar var mý" diyor.

Eþi Lütfiye Aydýnýn adýný söylüyor, bayýlýyor.

Otel hálá tütüyor.

Ve otelden en son Lütfiye Aydýn çýkarýlýyor...

LÜTFÝYE AYDIN MORGDA

Polis, Lütfiye Aydýnýn öldüðünü düþünüyor. Bir kamyonetin arkasýna koyup hastane morguna kaldýrýyor.

Cafer Can eþinin öldüðüne inanamýyor. Sabaha karþý morga gidiyor güç bela.

Doktordan rica ediyor; son kez bakmasý için. Doktor "Sivri bir þey var mý" diye soruyor. Kalemini veriyor. Kalem Lütfiye Aydýnýn ayaðýna batýrýlýyor. Tepki veriyor; yaþýyor...

Aradan birkaç saniye geçiyor, Lütfiye Aydýn sayýklýyor: "Ce... ce"

Eþi tamamlýyor: "Ceren... Ceren..."

Ceren kýzlarýnýn adý.

Cafer Can hem kýzýnýn adýný "Ceren, Ceren" diye tekrarlýyor, hem de haykýra haykýra aðlýyor.

Lütfiye Aydýn kurtulmuþtu. Ama bu kurtuluþ hiç de kolay olmayacaktý...

GATA YANIK MERKEZÝ

Lütfiye Aydýnýn vücudu aðýr derecede yanýktý.

Önce Sivasta tedavi görüyor; daha sonra Ankarada GATA Yanýk Merkezinde.

Olaydan üç gün sonra 5 Temmuz günü gözünü GATA Yanýk Merkezinde açýyor.

Ne güzel tesadüf; 5 Temmuz kýzlarý Cerenin doðum günüydü; 17yi dolduruyordu.

O gün, 35 gün sürecek zorlu tedavi sürecine baþlýyor doktorlar. Ölü derileri tek tek soyuluyor. Yataðý bir küvet oluyor.

Konuþmakta zorlanýyor. En yakýnlarýný dahi tanýyamýyor.

Cumhuriyet Pazar Bulmacasý çözme alýþkanlýðý vardý. Hastanedeyken sürekli "Bana bulmacamý getirin" diyor. Nedense bir türlü getirilmiyor bulmaca. Sonunda bir gün getiriyorlar. Dünyalar onun oluyor. Kalemi eline alýyor ve öylece kalakalýyor. O da ne; harfler birbirine giriyor. Zorluyor zorluyor olmuyor. Okuyamýyor.

Gazeteyi neden getirmediklerini anlýyor...

ODADAN ÇIKMIYOR

Aylar sonra hastaneden taburcu oluyor.

Evine gelir gelmez, odasýnýn perdelerini kapattýrýyor. Günlerce çýkmadan o karanlýk odada tek baþýna yaþýyor.

Eþi ve kýzýnýn büyük çabasýyla, günlerce verdikleri mücadele sonunda hayata dönüyor.

Edebiyat öðretmeni, Yazar Lütfiye Aydýn, okuma yazmayý yeniden öðreniyor.

Zamanla, odasýndan, evinden çýkmaya baþlýyor. Sokakta, haline bakýp soranlara, "Trafik kazasý geçirdim" diyor. Yalan söylemiyor aslýnda; çünkü öyle biliyor. Ne Sivasý, ne Madýmak Otelini, ne de yangýný hatýrlýyor.

Bir gün odasýndan katýla katýla aðlama sesi geliyor.

Anýmsýyor, tüm olup biteni...

Hemen bir daktilo istiyor; yazmak istiyor. Yazarsa belki arkadaþlarýný, gencecik çocuklarý geri getireceðini düþünüyor. Oturup yazmaya baþlýyor. Sekiz saat sürüyor yazmasý; yarým sayfa ancak yazabiliyor.

Pes etmiyor. Yazmayý býrakmýyor.

Lütfiye Aydýn, bugün zor yazýyor ve güçlükle konuþuyor

Onun için Madýmak yangýný hálá sürüyor.

Ya sizin için...

Soner YALÇIN 01 TEMMUZ 2007

OY KULLANMA ZAMANI
Þeçimler geldi çattý.Dýþarýda AB,ABD,kýbrýslý rumlar, ermeniler,talabani ve AKP'yi destekliyor.
Ýçeride þeriatçýlar,eski solcu neoliberaller,ikinci cumhuriyetçiler,sermayenin önemli bir kesmi,PKK ile uzantýlarý ve besleme basýn AKP yi destekliyor.Demekki Türkiye'nindüþmanlarý AKP'den yana
O halde düz mantýkla bakarsak seçimlerin sonuncu belli.Erke gelmek ya da erkte kalmak için Atlantik ötesindeki icazet almanýn gelenekselligi Türkiye'de BUSH amcakimi iþaret ediyorsa seçimi o alýr.Adnan Menderes'in Dýþiþleri Bakaný'ný atamak için Amerika'dan
15 gün onay bekledigini bilenler,günümüzde de düþünürsek uykularýný kaçýrabililer.Ancak "dogru" görünce bir kavram oldugundan,düz mantýk her zaman geçerli oluyor.Bige,"Ayný suda iki kez yýkanýlmaz" demiþ;su akýp gidiyor,yerinde dursa da kimyasý deðiþiyor.Türkiye bir gün önceki Türkiye olmadýgý gibi,para ve emir aldýðýnýz Ameri
kaka da bir gün önceki amerika degildir.Küresel kapitalizmin ülkemizden her istedigini alamayacaðýna inanmak için iki önemli nedenimiz var.
Birincisi Latin Amerika daki çelimsiz ülkelerin bile kendi kaynaklarýna ve dogal ki onurlarýna sahip cýkma kararý verdikten sonra dünya jandarmasýný ülkelerinden kovma konusunda fazlaca zorlanmadýklarýdýr.Yüzyýla yakýþan Küba direniþinin destanlaþmasýdýr.Demekki küresel efendiler yenilemez bir güç degil.
Ýkincisinde TC nin Batý emperyalistlere bedelini fazlasýyla ödeyerek baðýmsýzlýgýný diþiyle,týrnaðý ile kazanmýþ oluþudur.Bilme inanýyorsak,küresel efendilerimizin güçlerini doðrudan bulunduklarý günümüzde,sonlarýna yaklarýnýda kabul etmemiz gerkiyor.Ancak bu eytiþimsel gerçeklilik bize"yan gelip yatma"hakký vemiyor ;elimizi taþýn altýna sokmak zorundayýz.
AKP"ye oy vemenin,ABD"YE oy vermekle eþanlamlý olduðunu düþünürsek, yakýn hedeflerimiz için yapýlmasý gerekenleri üç baþlýkta toparlaya biliriz.
1-Bu seçimlerde sandýðý gitmeme lüksümüz yoktur,oyumuzu kesinlikle kullanacaðýz, komþumuzada yardýmcý olacaðýz.
2-Barajý aþamayacak bir partiye ya da BAÐIMZIZA VERÝLECEK OYLARIN sonuçta AKP"ye yaracaðýný aklýmýzdan çýkarmayalým.
3-Resmi görevimiz olsun yada
olmasýn;seçim sandýðý namusumuz gibi koruyalým.
Ýkincil sorunlarý öne çýkarýp da bu görevlerimizi hakkýyla yerine getirmesek uçurumun baþýndaki TÜRKÜYE"nin karanlýklara yuvarlanacaðýný aklýmýzdan çýkarmayalým.
BU YAZI 29 HAZÝRAN 2007 TARÝHLÝ CUMHURÝYET GAZETESÝNDEN ALINMA

BU YAZIDA BANA AÝT
30 HAZÝRAN 2007 TARÝHÝNDE HEPÝMÝZ ÝZLEMÝÞÝZDÝR TELEVÝZYON KANALLARINDA
TUNCELÝ,ERZÝNCAN KARAYOLUNDA YAPILAN HAÝN SALDIRIYI.DETAYA GÝRMÝYORUM.
GELELÝM SALDIRNIN ÖZÜNE VARMI BÖYLE BÝR ÞEY ÝÇLER ACISI
AMAÇ DOÐUDAKÝ BAGIMSIZ ADAYLAR DTP!YE OY VERECEKSÝNÝZ.SIRF AMAÇLARI OY UGRUNA
DÜÞÜNÜNKÜ BU ÝNSANLAR MECLÝSE MÝLLETVEKÝLÝ OLDULAR.NE YAPARLAR.....
VAY HALÝMÝZE,
UFUK URAS ÝSTANBUL 1.BÖLGE MÝLLET VEKÝLÝ ADAYI ÇOK GÜZEL SEVDÝGÝMÝZ BÝR ÝNSAN.
NE YAPABÝLÝR BAGIMSIZ BÝR MÝLLET VEKÝLÝ KÝMÝN HAKKINI SAVUNUR.RIDVAN BUDAK'DA BU MECLÝSE GÝRDÝ NE YAPA BÝLDÝ GURUBU OLDUGU HALDE
LÜTFEN BU ÞEÇÝMLERDE OY KULLANIRKEN ÖNCE GELECEGÝMÝZÝ DÜÞÜNEREK OY KULLANIN,GELECEK KARANLIK.
BASINI DEVAMLI DÝNLÝYORSUNUZ.
LÜTFEN LÜTFEN BÝRAZ DA OLSA TEK TARAFLI OLMAYINIZ.TEÞK.

bugün 28.06.2007 ilginç tanýk olmadýgým ve hayatýmda unutamýyacagým bir gün yaþadým.
tarihi ve geçmiþi ile bir çok siyasýye mekan olan yer.
ulucanlar cezaevi kim derki halka açýk olacak. iþinözü
saat 14 ulucanlar cezaevindeyim,gördüklerimi ve duyduklarýmdan özet.
ulucanlar cezaevi tam 81 yýllýk mazisi varmýþ.
av.halit çelenk ceza evinde konuþmacý,medya olanüsyü kalabalýk.yer ve zaman farklý
konuþmacý av.halit çelenk .
gerçi anlataçakllarýmý hepiniz bilirsiniz,ama bire bir yaþayanýn aðzýndan dinlemek insaN KENDÝNÝ o aný yaþamýþ veya tanýk olmuþ gibi oluyor.
AV.HALÝT ÇELENK anlatýy0or.
gece saat 4 veya 5 saati tahmin ediyorum.
ÞU AN BULUNDUGUMUZ YER DER.DENÝZÝ GETÝRDÝLER.FAKAT ,DENÝZ i mamak cezaevinden getirirler sonrasý
idam sehbasýna gelirken ayagýndaki prangallarý gardiyan açamaz(av.h.çelenk turunç bir pranga bilek kalýnlýgý )ve daha sonra savcý o prangayý kim kitlediyse bulun getirin der.
AV.HALÝT ÇELENGÝN agzýndan anlatýrken aðlýyor ve ulucanlar cezaevi duvarýna bakýyor bu duvarlar þahit VS
VE o kaphe düzenin vermiþ oldugu hakksýz ceza uygulanýr.
Okumuþturuz o kitaplarda hiç farký yok sanki adeta o aný orda yaþamýþ gibiydim.kendimi alamadým neden birde DENÝZ lerin koðuþ unu gezdim.
gerisini sizlere býrakýyorum içler acýsý
Þu an anlatacaklarým çok fakat zamaným müsait degil.
Ankara da yaþayanlara lütfen gidin ðörün bana hak verirsiniz.
Unutamayacaðýnýz çooook ama çok bir anýnýz olur.
ASLINDA daha çok yazacaklarým vardý ama sizler DENÝN GEZMÝÞ,HÜEYÝN ÝNAN ve YUSUF ARSLAN ý bildiginiz için detaya girmiyorum.
LÜTFEN O ÝNSANLARIN YATTIGI VE ÝDAM EDÝLDÝGÝ YERÝ GÖRMENÝZÝ ÝSTERÝM.

SÝVAS VE GÜNÜMÜZ GERÇEÐÝ
2 Temmuz 1993 insanlýk tarihinde kara bir gündür.
Ýnanýn bu olayý düþündüðümde insan olduðuma utanýyorum. Ýnsanlýk tarihi ir çok kýyýmlarla, katliamlarla doludur. Ýþte en yakýný Irak vahþeti. Çoluk çocuk demeden, suçlu- suçsuz gözetmeden bu ülkeyi iþgal eden Amerikan güçleri tarafýndan yapýlan katliamlar; büyük insanlýðýn gözleri önünde yapýlmaktadýr. Ýnsanlýk adýna yazýk !.
Bundan 13 yýl önce; Sivasta ülkemizin yetiþtirdiði en büyük ozanlardan birisi olan  Pir Sultan ABDALI  anmak, yapýlan Ozanlar Anýtýnýn açýlýþýný gerçekleþtirmek ve barýþ, kardeþlik, dostluk sunan bir kültür anlayýþýný dünyaya sunmak için toplanan o yiðit, onurlu, cesur ve gönülleri sevgi dolu insanlar diri, diri insanýmsý güruh tarafýndan acý duyulmadan yakýldýlar. Bu tarifsiz bir vahþet örneðidir.
Yüreðinde insan sevgisi, beyinlerinde özgürlük düþüncesi, toplum yaþamýnda eþit paylaþým, insanlar arasýnda kardeþlik, dostluk, herkese eþit mesafede olan bir yönetim anlayýþý, gerçek bir demokrasi, iþleyen bir barýþ ortamý ...vs. istemekten baþka suçlarý olmayan; aydýnlýk düþünceli, çaðdaþ kafalý, laik, özgürlük yanlýsý, demokrat...vs. olan ozanlarýmýz, yazarlarýmýz, araþtýrmacýlarýmýz, aydýnlarýmýz, çað dýþý, korteksten yoksun sürüngen beyinli, akýldan ve mantýktan uzak, gerici ve yobaz güruhu tarafýndan yakýlarak öldürüldüler. Ne acý! Ne acý !.
Burada yakýlan insanlar "insan sevgisini" dünya görüþlerinin, inançlarýnýn en temeline koymuþlardýr.
Sivas Kýyýmýný; anýnda, birden bire kendiliðinden oluþmuþ bir olay olarak görürsek çok yanýlýrýz. Bu anlayýþ Sivastaki gibi daha bir çok olaylarýn doðmasýna engel olacak bir duruþ olamaz.
Bu saldýrý özgür düþünceden, özgür duyunçtan, yoksun, aydýnlýk kafadan uzak, çaðdýþý, donmuþ, baðýmlý, uydulanmýþ, ortaçað karanlýðýný henüz aþamamýþ kafalarýn bir ürünüdür. Bu kafa yapýsýnýn en büyük düþmaný Atatürk Cumhuriyeti ve onun saðladýðý Laiklik anlayýþýdýr. Bu kafa ben merkezcil bir kafadýr. Bu kafa hep kendi düþüncesinin, kendi inancýnýn doðru olduðunu sanýr. Herkesin kendisi gibi inanmasý gerektiðini dayatýr. Bu kafaya göre kendisi gibi düþünmeyenler, sapkýndýr, yoldan çýkandýr. Bu kafaya sahip olanlara göre yoldan çýkanlar yola getirilmelidir. Yola gelmeyenlerin sonu Sivastaki gibi olur. Tarihte bunun örnekleri çoktur. En çabuk akla gelen Kuyucu Murat Paþanýn; kendi inancýnda olmayan binlerce Anadolu Ýnsanýný (Alevileri) kuyulara atýp katletmesi. Yavuz Sultan Selimin on binlerce Aleviyi kýyýma uðratmasý...vs. gibi olaylar tarihin sayfalarýnda gizlidir. Pir Sultaný asanlar, Nesiminin derisini yüzenler, Hallacý-Mansurun elini- kolunu kestikten sonra, sokaklarda sürükleyerek korkunç bir þekilde öldürenler, Kubilayýn kafasýný kesenler, Maraþta, Çorumda, toplu kýyýmlarý yapanlar...vs. bu ben merkezcil kafaya sahip insanlar ve þeriat yanlýsý yönetimler tarafýndan yapýlmýþlardýr.
Ýnsan sevgisinden uzak olanlar her dönem dünyaya egemen olsaydý; insanlýk sürekli geri kalýrdý. Bilimsel ve teknolojik geliþmeler bu aþamaya ulaþmazdý. Ýnsanlýk ortak deðerleri oluþturamazdý. Ýyi ki bu kafanýn karþýsýnda; bilimsel düþünen, sorgulayan, araþtýran, yaratan, üreten ve olanla yetinmeyen aydýnlýk kafalar var. Ýyi ki dünyayý ve yaþamý güzelleþtiren Müzik var, sanat var. Bunun böyle olmasý da çok doðal. Çünkü her þey karþýtýyla vardýr. Çünkü her þey kendi karþýtýný yaratýr. Her þey kendi karþýtýna dönüþür. Bu en evrensel yasadýr. Hiç kimse bunun karþýsýnda duramaz. Eðer bir karanlýk kafa varsa, onun karþýtýnda da mutlaka bir aydýnlýk kafa var olacaktýr. Ýþte bu bizim gelecek umudumuzu törpülemektedir. Bu durum karamsarlýðýmýzý daðýtmaya olmaktadýr. Ýnsanlar var olan ve olagelmekte olan her çeþit karþýt olgu ve olaylara iradelerini kattýðý oranda bazen birisi diðerine egemen olmaktadýr. Hangisinin (iyi veya kötü olanýn) toplumda egemen olduðunu belirleyen ise o toplumun bilinç düzeyine veya yaþama bilinçli bir þeklide katýlýp- katýlmamasýna baðlý bir olaydýr.
Bu olayýn en belirgin nedeni Bana göre; Yeni Dünya Düzeninin paradigmasýna (modeline) uygun olarak, üniter yapýnýn güçsüzleþtirilmesi, merkeziyetçi yapýnýn zayýflatýlýp, yerel yapýnýn
güçlendirilmesi , ekonomi de ÝMF ye, Yönetimde Brüksele baðlý bir modeli yerleþtirme, ABDnin kuklasý olma...vs gibi halkýn ve devletin zararýna olacak olan yapýlanmalarý halkýn gözünden kaçýrmak için; gerici ve tutucu kesimin inanç yönünden desteklenmesi ve bu kesimin aydýnlýktan yana olanlara karþý kullanýlmasýdýr.
Hangi nedenle olursa oldun, insanlarýn yakýlmalarý, öldürülmeleri, toplu halde kýyýmlarý insan onuruna, insan olma özelliðine, insan bilincine, insan istencine aykýrý bir davranýþtýr. Doðanýn yapmadýðýný insanlar- insanlara yapýyor. Ýnsanlýk adýna ne büyük bir dram!....
Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Asým Bezirci, Metin Altýok, Hasret Gültekin, Behçet Safa Aysan, Uður Kaynar, Asaf Koçak, Carinna Cuanna, Edibe Sulari, ...ve diðerleri; yani o 37 can hepiniz yaþýyorsunuz. Unutulmadýnýz. Sizi öldürdüklerini sananlar aslýnda ölüler. Hangisinin ismini kim biliyor.
Bu dünya tüm insanlýðýn vatanýdýr. Hatta tüm canlýlarýn yaþama alanýdýr. Ýnsanlarýn birbirine saygý gösterdiði, özgür, aydýn ve erdemli kiþiliklerin varlaþtýðý; herkesin tok, mutlu, saðlýklý ve güven içinde yaþadýðý; üretimin, paylaþýmýn, eþitliðin geçerli kýlýndýðý; kardeþlik, dostluk, iyilik ve güzelliðin yerleþtiði; herkesin, herkesle barýþýk olduðu güzel bir dünyada yaþamak her duyarlý insanýn en temel istemidir. Bu durum tüm insanlýðýn yararýnadýr. Tüm insanlýðýn gerçek kurtuluþu da bu deðerlerin tüm dünyaya egemen olmasýyla söz konusudur.
Sivasta yakýlanlar; tüm insanlýðýn iyi koþullarda yaþamasýný saðlayacak verilerin oluþmasýný istiyorlardý. Kardeþlik, dostluk istiyorlardý. Yaratýlan katma deðerden herkesin adilce pay almalarýný istiyorlardý. Var olan maddi ve moral deðerlerin tüm insanlýðýn yararýna kullanýlmasýný istiyorlardý. Kiþilerin zenginliðinin deðil, bütünün kalkýnmasýnýn doðru olduðuna inanýyorlardý. Herkesin çalýþtýðý, herkesin adilce tükettiði bir toplumsal yapýnýn gerçekleþmesini savunuyorlardý. Kavgasýz ve savaþsýz bir dünya istiyorlardý. Türkü sýcaklýðýnýn herkese yansýmasýný ve herkese olumlu enerji saðlamasýný istiyorlardý. Semah dönmek ve insanlara gönül baðýyla baðlanmak istiyorlardý.
Bu gün "Madýmak Oteli" o insanlarýn anýsýna "müzeye" dönüþtürlmesi gerekirken, kimilerince "kar amacýyla bir iþletmeye" dönüþmesi ne acý!....
Bu duyarsýzlýk be aldýrmazlýk ve neme lazýmcýlýk nedendir?...
Yetkili ve etkili kiþiler bu duruma ne diyor!....
Ýnsanlýðýn onuruyla bu kadar oynayanlara ne diyelim!....
Kýsacasý insanca bir yaþam, barýþ içinde bir dünya onlarýn en büyük özlemiydi.
Bu deðerleri kavrayamayan içi düþmanlýk, kin ve nefretle dolu olan, beyinleri aydýnlanmamýþ insanlar ve bunlardan çýkar uman karanlýk güçler, bu iyi ve yürekli insanlarý acýmadan, vicdanlarý sýzlamadan yaktýlar....!. ne deyim. Yazýklar olsun!.
Ýnsanlýk adýna öldürülen, katledilen, yakýlan, giyotinle baþý uçurulan... tüm insanlarý saygýyla anýyorum.
Dünya bu insanlarýn ödediði bedellerle iyi ve güzel deðerleri yaratmýþtýr. Geleceðimizi bu insanlar aydýnlatýyor.
Dünyayý güzelleþtirenlere bin selam.