Mehmet zaman ÝST
24 July 2007 17:55 |
Sevgili veysel dernekten ayrýlma konusunu eminim birdaha düþünürsün eðer baþkanlýk sorunsa bundan önceki baþkanda CHP liydi herkesiý de bizimgibi düþünmesini bekliyemeyiz.
Belki seninde haberin vardýr yakýn zamana kadar KESK içerisinde amatörce sendýkaçýlýk yaptým bulunduðum bölgeninde birinci derece sorumlusu olduðum bir dönemde önüme bir istifa dilekçesi geldi Celal aðbimin ismini görünce þaþýdým þaþýrdým ama ondan beklemediðim þeyde deðildi cünkü aðbeyim sendikayý madi anlamda çalýþaný destekleyen kurum olarak bakýyordu bunun dýþýnd hiç bir önemi yoktu bende her istifa eden üyeye yaptýðým gibi onada sordum siz nasýl solcusunuz nasýl sosyal demokýratsýnýz ne oldu yine dedim senin adamýn benim hakýmý vermiyor nedir bu hakýn bize söyledinmi ne söyliyeceðim hepinizde aynýsýnýz bizim iþyeri müdür mavini benim arkadaþým ayrýca ÝÞ ci partili aðbeyim ona gidip kendisine mesayý verilmesini istemiþ sizin kýsýmda kimseys mesayý vemiyoruz dolaysýyla sanada veremem.
þimdi diyeceksinki benim olayýmla ne ilgisi var onun ÝÞ ci partili oluþu onun için sendikadan istifa etme neden oluyor
NACÝ
24 July 2007 09:46 |
Svgili canlar SÜLO ABÝ, BAÞKAN.VEYSEL, YAÞAM ,ELLEZ, KAZIM ABÝ VS VS Deðerli canlar bu düzende kim gelirse gelsin yönetim olarak bize düþecek payýn ayný olacagýný ve deðiþmeyeceðini çok iyi biliyorsunuz .ONUN ÝÇÝNDÝRKÝ BEN OLAYA HÝÇTE KARAMSAR BAKMIYORUM. Bana göre tercih edilen deðil DÜZENE YANÝ SERMAYENÝN VE DOGAN MEDYANIN ÝSTEMÝ ÝLE ABD li yakýnlarýmýzýn tercihiydi o anlamda lütfen üzülmeyin sonuç bana göre daha renkli hiç olmazsa farkli renklerden inanlarýn meclise girmesi (ki yakýnda onlarda düzene uymak zorunda kalmazlarsa ) muhalefetin renkli seslerini duyarsýnýz VEYSEL GENE VEYSEL Bizim gelenegimizde büyüklere karþý gelmemekle beraber saygý ölçüsünüde ona göre ayarlarýz seni severim sende Devrimci bir ailenein ferdisin kulagýný çekmek olmaz artýk. selam ve saygýlarýmla
Kazým Erdogan
24 July 2007 09:21 |
Zülfü Livaneli zlivaneli@gazetevatan.com 24.07.2007
Deniz Bey, o fotoðrafý çýkarýp bakmanýn zamaný geldi!
Seçimler öncesi CHPye zarar vermemek için bildiðim birçok konuyu içime gömerek sustum, bundan sonra da bu parti ve liderine iliþkin hiçbir þey yazmayacaðým.
Çünkü bir faydasý olacaðýna inanmýyorum.
Ama bu konudaki son yazýmda size bir tanýklýðýmý aktarmak zorundayým.
Bunu bir borç olarak görüyorum:
***
Deniz Bey lütfen hatýrlayýn:
19 Aralýk 2002 tarihinde karlý bir Ankara gününün akþamýnda Mehmet Sevigenin evindeydik.
Ben Cumhurbaþkaný ile görüþmeden geliyordum.
Abdullah Gül Baþbakandý, Tayyip Erdoðanýn ise Meclise girme umudu kalmamýþtý.
Cumhurbaþkaný Sezer bir gün önce, Tayyip Erdoðanýn milletvekili olmadan baþbakan olma önerisini reddetmiþti.
Türkiyenin kaderi o akþam o evde deðiþti, çünkü siz Tayyip Erdoðan baþbakan olacak! diye tutturdunuz.
Sizi Çok tehlikeli bir oyun bu! diye uyaran parti dýþýndan önemli þahsiyetlere kýzdýnýz, Hayýr! dediniz Ýki ay dayanamaz. Göreceksiniz iki ay dayanamaz.
Sizin bu iddianýza karþýlýk ben ne dedim: Erdoðan herhangi bir kiþi deðil, bütün tarikatlarýn birleþerek Erbakanýn yerine seçtiði siyasetçi; arkasýnda Amerika, Avrupa desteði de var. Program Türkiyeyi ýlýmlý Ýslam cumhuriyeti yapma programý. Sizin dediðiniz gibi iki ayda gitmeyecek; tam tersine, bu odada bulunan herkesin siyasi hayatýný bitirecek.
Ýki ay dayanamaz iddianýzý, görüþleri gereði IMF ile anlaþma yapmaz, ekonomiyi zora sokar ve dayanamazlar. tezine oturttunuz.
Ama bunlarýn hepsi bahaneydi çünkü siz iki partili rejimin iþinize yaradýðýný anlamýþ ve seçim sonuçlarýna sevinmiþtiniz. Çünkü size ana muhalefet partisi lideri olmak ve soldaki rakiplerinizi yok etmek yetiyordu. Bu iþ birliðini daha sonra da sürdürdünüz.
O zaman ben sizin Tayyip Erdoðanla seçim öncesinde Beylerbeyinde gizlice buluþtuðunuzu ve bir anlaþma yaptýðýnýzý bilmiyordum.
Bu gecenin tanýklarý var: Önder Sav, Eþref Erdem, Mehmet Sevigen, Bülent Tanla, Yaþar Nuri Öztürk.
Belki bazýlarý sizden korkar ve tanýklýk etmez ama bir kýsmý da bu sözlerin doðru olduðunu açýklar. Yani tanýklar var. Ötekiler de söylemese bile içten içe bunun doðru olduðunu bilir. Siz de bilirsiniz.
Tartýþmanýn sonunda dediniz ki: Bu gece birbirimizin fotoðrafýný çektik. Ýki ay sonra çýkarýp bakalým. Ama rotuþ yapmadan. Hangimiz haklý çýkmýþýz?
Þimdi, 2007 seçimlerinin ardýndan o fotoðrafý cebinizden çýkarýp bakýn Deniz Bey.
Ve düþünün; Meclis grubunda Erdoðaný baþbakan yapýyor diyorlar. Evet yapýyorum. Var mý itirazý olan! diye bas bas baðýrmanýza deðdi mi?
Erdoðanla Beylerbeyinde gizlice buluþmaya ve size oy veren milyonlarý hiçe sayarak gizli anlaþmalar yapmanýza deðdi mi? (Deniz Bey, biliyorsunuz ki bu gizli buluþmanýn da tanýðý var.)
Baþbakan olmak, elbette Erdoðanýn demokratik hakkýdýr. Ama bunun için olaðanüstü çaba harcamak CHPnin birinci görevi deðildir. Üstelik dokunulmazlýk kaldýrýlmadan.
Bir milletvekilinin mazbatasýný iptal ettirip, Anayasayý deðiþtirip, grubu baský altýna alýp, Siirt seçimlerini es geçip Erdoðaný meclise sokmak ve dokunulmazlýk zýrhýna kavuþturmak için verdiðiniz canhýraþ çabanýn yüzde birini partiniz için verseydiniz sonuç bambaþka olurdu.
Size o gün söylediðim gibi, Türkiyenin kaderini deðiþtirdiniz.
Deniz Bey; sözlerimde en ufak bir çarpýtma varsa çýkýp söyleyin. Öyle deðildi. Böyle konuþmadýk. deyin.
Genel Sekreterinizin ve en yakýnlarýnýzýn tanýk olduðu bu konuþmayý inkâr edin.
Ya da baþýnýzý önünüze eðin ve tarihin hakkýnýzda vereceði yargýyý düþünün.
Deniz Bey; çok aðýr þeyler yazdýðýmýn farkýndayým. O akþamki tartýþmaya kadar bir dostluðumuz vardý, bunlarý yazmak istemezdim.
Ama hem duruma doðru teþhis koyamamanýz, hem de aþýrý derecede inatçý olma huyunuz yüzünden hepimizi tehlikeye attýnýz.
Tayyip Erdoðanýn yüzde 34 oyla meclisin üçte ikisini ele geçirmesinin manivelasý oldunuz.
Daha önce Refah Partisinin belediyeleri ele geçirmesi de sizin oylarý bölmeniz sayesinde gerçekleþmiþti..
Tayyip Erdoðanlarýn ve yine çok yakýn dostunuz olan Melih Gökçeklerin en büyük þansý sizdiniz.
CHPnin ise en büyük þanssýzlýðý oldunuz.
Bu ülkenin sola þiddetle ihtiyaç duyduðu bir dönemde, bütün uyarýlarýmýza raðmen partiyi saða çekmekte, Kürtlerden, Alevilerden, solculardan ayýrmakta ýsrarlý oldunuz.
Erdal Ýnönü, Hikmet Çetin, Murat Karayalçýn, Fikri Saðlar, Ercan Karakaþ, Mehmet Moðultay, Seyfi Oktay, Celal Doðan ve daha birçok sosyal demokratla el ele tutuþup halkýn karþýsýna çýkmanýz gerekirken; eski MHPlileri, eski ANAPlýlarý, idamla yargýlanmýþ saðcý militanlarý parti vitrinine çýkarmakta ýsrar ettiniz.
Size defalarca Bir þeyin aslý varken kopyasýna kimse bakmaz! dememize raðmen, sol politikalarý deðil, MHP çizgisini tercih ettiniz.
Saðcýlarý ve sekreterinizi Meclise sokarken, Ýsmet Paþanýn Avrupa Konseyinde komisyon baþkaný olma baþarýsýný gösteren torunu Gülsün Bilgehaný Meclis dýþýnda býraktýnýz.
Ýnanýn ki bunlarý yazarken samimi olarak üzülüyorum. Keþke haklý çýkmasaydým, keþke sizin tahminleriniz doðrulansaydý diyorum ama durum ortada.
Yazýk oldu Deniz Bey, hem size, hem partinize, hem de size inanan temiz yürekli sosyal demokratlara.
Artýk bundan sonra istifa etseniz de bir etmeseniz de.
Bad-el harab-ül Basra!
.
yaþam zaman
23 July 2007 23:55 |
Merhaba,
Derneðin halkla iliþkiler üyesi olarak, Veysel Abi'nin istifasýný deðerlendirmek ve onu kaybetmemek için kendisine seslenmek istiyorum.
Veysel Abicim seçim sonuçlarý hepimizi hayal kýrýklýðýna ve üzüntüye boðdu. Bu konu için geriye dönmek mümkün olsa bile deðiþtirebileceðimiz birþey yok. Bu meclis görüntüsünün oluþmasýnda çok büyük bir pay medyanýndýr. Tüm yayýnlarda Tayyip Erdoðan'ý yere göðe sýðdýrmadýklarý için bu kaçýnýlmaz bir sonuçtu. Medya satýlmýþtýr. Aydýn Doðan'ýn 500 milyon dolar borcu silinmiþtir, seçimden birkaç ay once. Bunun yanýnda yurtdýþýndan gelen onlarca milyar dolar para bir kriz durumunda sað salim Türkiyeden çýkarýlamaz. Bu büyük paralarýný çýkarabilmeleri için yabancý para babalarý da AKP'nin istikrarýnýn(!!) devam etmesine karar vermiþlerdir.
Yani kýsacasý bizim burada kendi aramýzda yaptýðýmýz sohbetler seçimleri hiç etkilememiþtir. Etkileyen þey, Sosyal demokrat tabanýn einde oturup karpuz yemesidir. Kimse çýkýp CHP'nin önüne gidelim, þu CHP'nin baþýna çöreklenmiþ adamlarý indirelim diyen yok. kýsacasý dedim ama uzunca oldu galiba.
herneyse Veysel abicim dernek bizim dayanýþmamýz için bir araçtýr. Ne kadar biz bu derneði boþlayýp koparsak sonumuz o zaman kötü olur. tabi bu sonuç kendi köyümüz özelindedir.
Artýk bizim yapmamýz gereken fettulahýn kullandýðý taktiði uygulamaktýr. o da dayanýþma, gençleri eðitim ve fikirlerimizi gençlerimize anlatmak olacaktýr.
Veysel abicim bu kötü seçim sonucu sonrasý, kötü moralinle verdiðin karar kötü karardýr.
Derneðimizin baþkaný yüreðinnden geçen partiyi söylemiþtir. onun partisi derneðimizi etkilemez, o sadece onun kiþisel kararýdýr.
Kurucu üyelerinden biri olarak ayrýlmamaný tekrar rica eder, yengeye ve yeðenlere selam söylerim.
GKKD Derneði adýna
Halkla Ýliþkiler üyesi
Yaþam ZAMAN