|
Saturday, 21 December 2024 |
|
|
Anasayfa Ziyaretçi Defteri |
Ziyaretçi Defteri
Ziyaretçi Defterini imzala
yaþam
26 July 2007 09:34 |
ellej aða'nýn yazýsýna ek ve lorum;
yazýnýn hemen tümüne katýlmakla birlikte, iki þeyi belþirtmek istirem. 1. ödp türkiyenin manevi deðerlerini dýþlayarak, politikalarýný tamamen mameryalist düþünceye göre oluþturmamalýdýr. aksi takdir de onlar da onurlu üçüncülükten veya dördüncülükten öteyi göremez. 2. altýný benim de çizmek istediðim bir nokta var; sosyal demokratlarýn yeni baþkaný olarak mustafa sarýgül düþünülüyor. bu maalesef yanlýþý, yanlýþla düzeltmeye çalýþmaktýr.
"... Yürü be yürü be yürü be yürü be insan deðilsin Kendini bilmeyen caným eli ne bilsin Halký halký halký halký Hakký ne bilsin ..." zevzek - aþýk mahzuni þerif'ten. aklýma geldi, nerden geldiyse.
Kazým
26 July 2007 09:30 |
Zülfü Livaneli zlivaneli@gazetevatan.com 26.07.2007 Hazin manzara
Manzara 1
2002 seçimlerinden hemen sonra, karlý bir kýþ günü. Öðleden sonra saat 3.
Beylerbeyindeki Bosphorus Balýk Lokantasýna iki araba yanaþýyor. Arabalardan birinde Deniz Baykal ve Bülent Tanla var, ötekinde Tayyip Erdoðan ve Haluk Örgün.
Deniz Baykal, Bülent Tanlanýn Audi marka otomobiline binerken nereye gideceklerini söylemiyor. Arabaya bindikten sonra gizli bir buluþmaya gittiklerini açýklýyor.
Ýki genel baþkan lokantada buluþup üst kattaki bir odaya çýkýyorlar. Orada kendilerine yemek servisi yapýlýyor. Sonra saatlerce baþ baþa kalýp konuþuyorlar. Bu buluþmadan ne CHP organlarýnýn haberi var ne kamuoyunun.
Konuþma akþam saatlerine kadar sürüyor. Hatta o akþam saat 9.30da Eresin Oteldeki bir toplantýya katýlmasý gereken Tayyip Erdoðan, oraya ancak 10.30da varabiliyor.
Baykal, geldiði gibi gizlice ayrýlýyor buluþmadan. Daha sonra kamuoyuna söz verdiði dokunulmazlýk þartýný öne sürmeden, Erdoðana koþulsuz baþbakanlýk yolunu açýyor.
Manzara 2
Benim yeni öðrendiðim bu bilgiyi yazmamdan sonra, 24 Temmuz 2007 tarihinde CHP resmi bir açýklama yapýyor ve diyor ki:
Genel Baþkan Deniz Baykal ne seçim öncesinde ve ne de Sayýn Erdoðan Baþbakan olmadan önce, ne Beylerbeyinde ne de baþka bir yerde Sayýn Erdoðan ile herhangi bir görüþme yapmamýþtýr. Bu tamamen yalandýr.
Manzara 3
Hürriyet Gazetesi bu görüþmenin yapýldýðý lokantanýn fotoðrafýna varana kadar birçok detayýný açýklýyor. Þamil Tayyar, Stardaki köþesinde ayrýntýlarýný yazýyor.
Manzara 4
19 Aralýk 2002.
Mehmet Sevigenin evinde Baykal dokunulmazlýklarýn kaldýrýlmasý þartýný geri çekme gerekçesini þöyle açýklýyor: Ýki ay dayanamazlar. Dýþarýda efsane olarak kalacaðýna gelip Mecliste periþan olsunlar.
Manzara 5
24 Temmuz 2002
Deniz Baykal basýn toplantýsýnda diyor ki: Ýki ay sözünü söylemedim. Bu tehlikeli bir çarpýtmadýr.
Manzara 6
Ayný akþam Habertürk televizyonu:
Profesör Yaþar Nuri Öztürk diyor ki: Livanelinin anlattýklarý tamamen doðrudur. Baykalýn dokunulmazlýk þartýný kaldýrmasý hepimizi þaþýrmýþtý. Daha sonra bunun Beylerbeyindeki gizli görüþmede verilen sözlerle ilgili olduðunu anladýk.
Manzara 7
25 Temmuz Hürriyet Gazetesi:
Bülent Tanla: Livanelinin anlattýklarý doðrudur. Konuþmalar böyle geçmiþtir.
***
Koskoca parti resmi açýklamayla yalan söyleme durumunda kalýyor. Ne hazin manzara!
Bazý okurlara not:
Ankara buluþmasýný, CHPnin içinde bulunduðu durumu, Erdoðanla Baykal arasýnda bir anlaþma olduðunu defalarca yazdým, söyledim, anlatmaya çalýþtým. Gazete manþetlerinden ve televizyon programlarýndan hep bunu haykýrdým. Yýllarca sizi uyarmaya çalýþtým ama aranýzda bazýlarý duymadý. Þimdi bana Niye bunca yýl sustun? diye sormayýn lütfen.
Hiç olmazsa YouTubea girip benim televizyon konuþmalarýmdan birini dinleyin.
http://www.youtube.com/watch?v=DijmoCRGBYA
Hani Hristiyanýn biri gidip bir Yahudiye tokat atmýþ. Sonra þaþkýn þaþkýn kalakalan adama Siz Ýsa Peygamberi çarmýha gerdiniz! demiþ. Yahudi Ama o iki bin yýl önceydi! deyince de Ama ben yeni duydum! cevabýný vermiþ ya; bazý okurlarýmýzýn sorularý bana bu fýkrayý hatýrlatýyor.
Yazýda Daha önce defalarca söyledim! diyorum. Altýna gelen yorumda Niye daha önce söylemedin? diye soranlar çýkýyor.
Bu kadar algýlama güçlüðü mümkün olmadýðýna göre, herhalde bu kiþiler kötü niyetli bir kampanyanýn parçasý.
Ýkinci not:
Ben Tayyip Erdoðanýn yasaðý niye kaldýrýldý diye sormuyorum. Parti içi demokrasiyi yok eden ve diktatör gibi yöneten Baykal, Tayyip Erdoðana karþý özel bir þefkat duymuþ olabilir ama burada soru þu: Niye gizli görüþmeler yoluyla dokunulmazlýk þartý kaldýrýldý?
Niçin iki ay sonra çökerler gibi yanlýþ bir teþhiste ýsrar edildi?
Üçüncü not:
Ben, hiçbir siyasi amaç taþýmadan vicdanýmýn emrettiði tanýklýk görevimi yerine getirdim.
Bundan sonra -eðer bir saldýrý ve tahrifat olmazsa- bu konuda yazmak da istemiyorum.
Çünkü artýk siyaset bataklýðýnýn pis kokularý arasýnda, temiz kalarak yüzmeye çalýþmak gibi bir imkânsýz çaba peþinde deðilim.
ELLEZ
26 July 2007 01:23 |
Merhaba nasýlda kandýrýlmýþýz deðilmi! birileri havadaki leyleði gösterirken cebimizi boþaltýyormuþta bizlerin haberi yokmuþ. Aslýnda hep dile getirdiðim biþey vardýr; Deniz baykal bir misyonerdir.Neyin misyoneridir diye sorarsanýz, Türkiye'de "Sol" un yok edilmesi, iktidar seçeneði olmaktan uzaklaþtýrýlmasýnýn misyonerliðini yüklenmiþtir. Bunu görmemek için ya aymaz olmak yada siyaseten kör olmak gerekiyor sanýrým.
Adam demokrasi nutuklarý atarken meðer geleceðin Cumhurbaþkaný adayý olmanýn rüþvetini koymuþ cebine. Ve iþin acýtan yaný CHP ye inanmýþ kitleler bu rüþvete bilmeden alet olmuþlar.Bilipte uyaranlarada emperyalistlerin uþaðý tanýmýný yapmýþlar. E iþte efendi kimmiþ , uþak kimmiþ herkes gördü. Þimdi çýkýp , çýkýp bize laf atmayýn artýk.Suçlamalarýnýzdan býkkýnlýk geldi. Ya kendinize gelin ve Baykalsýz adam gibi bir siyasi parti yaratýn yada Meclise girdiði için hepinizin gýpta ile baktýðý ve biliyorumki içten içe sevindiðiniz Ufuk URAS'a destek verin. Solu gerçekrten toparlayabilecek gerçek Siyasetçi Ufuk URAS'týr. Çevremde geçen gün bir anket yaptým. Tamý tamýna 10 kiþiydik ve gergin bir tartýþma ortamýndaydýk.10 kiþinin 10 'uda "bizde aslýnda ÖDP ye sempati duyuyoruz, ah keþke meclise girebilse.Ama giremeyecek ve bizim verdiðimiz oylar boþa gidecek" diye tespitte bulundular.Bu tür konuþmalar sanýrým sizlerin çevresindede yapýlmýþtýr. Þimdi þöyle düþünsek:Zorunluluktan CHP ye oy verenler oylarýný ÖDP'ye verselerdi ÖDP barajý çok rahat aþabilirdi. Öyleyse bir sonraki genel seçimde herkes desteklediði partiye oy versin ve biz bu kez CHP lilere, DSP lilere "oylarý bölmeyin bu iþin þakasý yok bu kez oylar ÖDP ye " diyelim.
Þunuda açýk yüreklilikle belirtmek isterimki Melih Gökçek'e kýzgýnlýkla CHP ye oy verdim.Milli eðitim bakanlýðýnda Mustafa gazalcýyý düþündüm, Maliye Bakanlýðýnda Kemal Kýlýçdaroðlu'nu düþündüm,... Evet içiþler bakanlýðýnda , adalet bakanlýðýnda CHP li vekilleri düþündüm ve Melih Gökçek'in o aþaðýlayýcý gülüþü takýldý belleðime bastým mühürü. Ama þimdi öylesine piþmaným ve kendimi o kadar aldatýlmýþ hissediyorumki...aðzýmýn -tadý kaçtý.Þu baykal'ýn sýfatýný bi görsem... neyse... bu sitede umarým bu saatten sonra Baykal propagandasý yapýlmaz.Ve umarým Baykal alternatifi olarak Mustafa Sarýgül'ü karþýmýza çýkarmazsýnýz. Sanýrým bu konuda birilerinin özür borcu vardýr.Bekliyoruz efendim!
PÝÞMAN OLMAKTA BÝR ERDEMLÝLÝKTÝR.VE ÝNSAN HAYATI PÝÞMANLIKLARLA DOLUDUR DÝYEN ELLEZ
hüseyin zaman
25 July 2007 20:20 |
sevgili yegenim duygu'nun baþarýsýný kutluyorumve öpüyorum cemile'yi ve eniþteyi kutluyorum baþarýlarýn devamýný dýlýyorum
mehmet zaman
25 July 2007 16:01 | ankara
Deniz Bey, o fotoðrafý çýkarýp bakmanýn zamaný geldi!
Seçimler öncesi CHPye zarar vermemek için bildiðim birçok konuyu içime gömerek sustum, bundan sonra da bu parti ve liderine iliþkin hiçbir þey yazmayacaðým.
Çünkü bir faydasý olacaðýna inanmýyorum.
Ama bu konudaki son yazýmda size bir tanýklýðýmý aktarmak zorundayým.
Bunu bir borç olarak görüyorum: ***
Deniz Bey lütfen hatýrlayýn:
19 Aralýk 2002 tarihinde karlý bir Ankara gününün akþamýnda Mehmet Sevigenin evindeydik.
Ben Cumhurbaþkaný ile görüþmeden geliyordum.
Abdullah Gül Baþbakandý, Tayyip Erdoðanýn ise Meclise girme umudu kalmamýþtý.
Cumhurbaþkaný Sezer bir gün önce, Tayyip Erdoðanýn milletvekili olmadan baþbakan olma önerisini reddetmiþti.
Türkiyenin kaderi o akþam o evde deðiþti, çünkü siz Tayyip Erdoðan baþbakan olacak! diye tutturdunuz.
Sizi Çok tehlikeli bir oyun bu! diye uyaran parti dýþýndan önemli þahsiyetlere kýzdýnýz, Hayýr! dediniz Ýki ay dayanamaz. Göreceksiniz iki ay dayanamaz.
Sizin bu iddianýza karþýlýk ben ne dedim: Erdoðan herhangi bir kiþi deðil, bütün tarikatlarýn birleþerek Erbakanýn yerine seçtiði siyasetçi; arkasýnda Amerika, Avrupa desteði de var. Program Türkiyeyi ýlýmlý Ýslam cumhuriyeti yapma programý. Sizin dediðiniz gibi iki ayda gitmeyecek; tam tersine, bu odada bulunan herkesin siyasi hayatýný bitirecek.
Ýki ay dayanamaz iddianýzý, görüþleri gereði IMF ile anlaþma yapmaz, ekonomiyi zora sokar ve dayanamazlar. tezine oturttunuz.
Ama bunlarýn hepsi bahaneydi çünkü siz iki partili rejimin iþinize yaradýðýný anlamýþ ve seçim sonuçlarýna sevinmiþtiniz. Çünkü size ana muhalefet partisi lideri olmak ve soldaki rakiplerinizi yok etmek yetiyordu. Bu iþ birliðini daha sonra da sürdürdünüz.
O zaman ben sizin Tayyip Erdoðanla seçim öncesinde Beylerbeyinde gizlice buluþtuðunuzu ve bir anlaþma yaptýðýnýzý bilmiyordum.
Bu gecenin tanýklarý var: Önder Sav, Eþref Erdem, Mehmet Sevigen, Bülent Tanla, Yaþar Nuri Öztürk.
Belki bazýlarý sizden korkar ve tanýklýk etmez ama bir kýsmý da bu sözlerin doðru olduðunu açýklar. Yani tanýklar var. Ötekiler de söylemese bile içten içe bunun doðru olduðunu bilir. Siz de bilirsiniz.
Tartýþmanýn sonunda dediniz ki: Bu gece birbirimizin fotoðrafýný çektik. Ýki ay sonra çýkarýp bakalým. Ama rotuþ yapmadan. Hangimiz haklý çýkmýþýz?
Þimdi, 2007 seçimlerinin ardýndan o fotoðrafý cebinizden çýkarýp bakýn Deniz Bey.
Ve düþünün; Meclis grubunda Erdoðaný baþbakan yapýyor diyorlar. Evet yapýyorum. Var mý itirazý olan! diye bas bas baðýrmanýza deðdi mi?
Erdoðanla Beylerbeyinde gizlice buluþmaya ve size oy veren milyonlarý hiçe sayarak gizli anlaþmalar yapmanýza deðdi mi? (Deniz Bey, biliyorsunuz ki bu gizli buluþmanýn da tanýðý var.)
Baþbakan olmak, elbette Erdoðanýn demokratik hakkýdýr. Ama bunun için olaðanüstü çaba harcamak CHPnin birinci görevi deðildir. Üstelik dokunulmazlýk kaldýrýlmadan.
Bir milletvekilinin mazbatasýný iptal ettirip, Anayasayý deðiþtirip, grubu baský altýna alýp, Siirt seçimlerini es geçip Erdoðaný meclise sokmak ve dokunulmazlýk zýrhýna kavuþturmak için verdiðiniz canhýraþ çabanýn yüzde birini partiniz için verseydiniz sonuç bambaþka olurdu.
Size o gün söylediðim gibi, Türkiyenin kaderini deðiþtirdiniz.
Deniz Bey; sözlerimde en ufak bir çarpýtma varsa çýkýp söyleyin. Öyle deðildi. Böyle konuþmadýk. deyin.
Genel Sekreterinizin ve en yakýnlarýnýzýn tanýk olduðu bu konuþmayý inkâr edin.
Ya da baþýnýzý önünüze eðin ve tarihin hakkýnýzda vereceði yargýyý düþünün.
Deniz Bey; çok aðýr þeyler yazdýðýmýn farkýndayým. O akþamki tartýþmaya kadar bir dostluðumuz vardý, bunlarý yazmak istemezdim.
Ama hem duruma doðru teþhis koyamamanýz, hem de aþýrý derecede inatçý olma huyunuz yüzünden hepimizi tehlikeye attýnýz.
Tayyip Erdoðanýn yüzde 34 oyla meclisin üçte ikisini ele geçirmesinin manivelasý oldunuz.
Daha önce Refah Partisinin belediyeleri ele geçirmesi de sizin oylarý bölmeniz sayesinde gerçekleþmiþti..
Tayyip Erdoðanlarýn ve yine çok yakýn dostunuz olan Melih Gökçeklerin en büyük þansý sizdiniz.
CHPnin ise en büyük þanssýzlýðý oldunuz.
Bu ülkenin sola þiddetle ihtiyaç duyduðu bir dönemde, bütün uyarýlarýmýza raðmen partiyi saða çekmekte, Kürtlerden, Alevilerden, solculardan ayýrmakta ýsrarlý oldunuz.
Erdal Ýnönü, Hikmet Çetin, Murat Karayalçýn, Fikri Saðlar, Ercan Karakaþ, Mehmet Moðultay, Seyfi Oktay, Celal Doðan ve daha birçok sosyal demokratla el ele tutuþup halkýn karþýsýna çýkmanýz gerekirken; eski MHPlileri, eski ANAPlýlarý, idamla yargýlanmýþ saðcý militanlarý parti vitrinine çýkarmakta ýsrar ettiniz.
Size defalarca Bir þeyin aslý varken kopyasýna kimse bakmaz! dememize raðmen, sol politikalarý deðil, MHP çizgisini tercih ettiniz.
Saðcýlarý ve sekreterinizi Meclise sokarken, Ýsmet Paþanýn Avrupa Konseyinde komisyon baþkaný olma baþarýsýný gösteren torunu Gülsün Bilgehaný Meclis dýþýnda býraktýnýz.
Ýnanýn ki bunlarý yazarken samimi olarak üzülüyorum. Keþke haklý çýkmasaydým, keþke sizin tahminleriniz doðrulansaydý diyorum ama durum ortada.
Yazýk oldu Deniz Bey, hem size, hem partinize, hem de size inanan temiz yürekli sosyal demokratlara.
Artýk bundan sonra istifa etseniz de bir etmeseniz de.
Bad-el harab-ül Basra!
[Tüm Yazýlarý] 4937 Mesaj Var
|
|