Savaþ gerçeði, insanlýðýn tarihsel sürecinde hiç nefes almadan her zaman var olmuþ. Peki neden? Özünde doðanýn var oluþ nedeni de; "karþýtlarýn savaþ"mýnýn bir sonucudur. Maddenin diyalektiðine baktýðýmýzda, bunun böyle olduðu hemen görülür. Karþýtlar savaþarak, biri diðerine dönüþür. Su'yun meydana gelmesi, "Oksijenle+Hidrojenin birleþmesi sonucudur. Savaþ farklý olaný kendisine katma ve kendisiyle bütünleþtirme eylemidir. Bir yemeði oluþturan malzemelerin, yemeðe dönüþtüklerinde, yemeðe dönüþen malzemeler kendi özgün kimliklerini yitirirler. Yeni ve farklý bir bütünlük kazanýrlar. Yemek yendiðinde ise, artýk o yemek kendi özgünlüðünü yitirir, girdiði bedenle bütünleþir. Artý ve eksi birbirlerine karþý iki güç birleþerek enerjiyi oluþtururular. Diþi ve erkek birleþtiðinde üreme olur...vs.. Söz konusu yukarýda anlatýlanlar doðal eylemler. Çünkü doðanýn varoluþunun determinit sonucudur. Peki insanlar arasýnda meydana gelen savaþlar da doðal mýdýr? Toplumlarda ki savaþýn da; bir kimsenin veya toplumun veya devletin elde etmek istediði bir þeyi kendisine katma, onunla birleþme eylemi olduðunu bilelim. Amerika neden kilometrelerce öteden kalkýp Irak'a geliyor. Çünkü o topraklarý ve orada ki enerjiyi kendisine katmak istiyor. Ama buna karþýn insanýn yaptýðý savaþ doðal olmaktan çok, yapay eylemlerden oluþur. Yani determinist yaný tali, volantrist yaný belirleyici olarak ortaya çýkýyor. Çünkü insan iradesini kullanan bir varlýktýr. Ýnsan doðal bir varlýk ama, doðayý hýzlý dönüþtüren ve kendi isteði doðrultusunda iþleyen bir "akýllý" varlýktýr. Ýþte bu akýllý varlýk, savaþýmýný doðaya karþý verirken "ve doðal olan da budur"; doðadan ürettiðini paylaþmayý istemeyen güçlerin üretilene sahip çýkmasýyla savaþlar olagelmektedir. Ýnsan toplumsal bir varlýktýr. Ýnsan enerjisini, doðayý iþlemeye, doðanýn sunduklarýný doðru ve akýlcý üretmeyi bir gün becerebilir ve ürettiðini doðru pay edebilirse, insanýn insanla kavgasý sona erebilir. Ama on bin yýllýk insanlýk tarihinde hep savaþ olmuþsa acaba insanlýk savaþsýz bir dünya yaratabilir mi? Bu bir ütopya mýdýr? Bunun (savaþsýz bir dünyanýn) gerçekleþmesi insanýn aklýný ve eylemini akýl ölçüleri içinde yapmasýyla ve olgun insanlar, olgun toplumlar yaratmasýyla söz konusu olabilir. Bu da Kapitalizm gibi sömürücü sistemlerle yapýlabilecek bir durum deðildir. Ýnsanlýk, toplumcu, insancý, paylaþýmcý sistemler yaratmadýðý sürece insanlar arasýnda yapay olarak yaratýlan bu savaþ denilen toptan yok edici olgudan kurtulamaz. Ýnsanlýðýn bu konumdan kurtulmasý gerekmektedir. Bunun gerçekleþmeside çok kolay gözükmemektedir. Bu gidiþle insanlýk daha uzun yýllar acý, keder, yoksulluk ve yoksunluk yaþayacaktýr. Acý olan budur! Ýnsan savaþýný doðaya karþý vermelidir. Enerjisini, bilgisini, becerisini, yetisini bu yönde kullanmalýdýr. Yaþamasý için de bu gerekir. Ama insanýn kendi cinsini yok etmesi, kendi sonunun da getirebilir. Ey akýl neredesin!....
Ali Ýhsan 25 October 2007 09:16 |
ya emmioðlu ali baþkan ülkenin saygýn iþ adamlarý arasýnda dýr lütfen baþkanýmýza biraz saygý gösterin en azýndan baþýnda sarý rengi var sizinki gibi kýrmýzý deðil ANLADIN SEN ONU
O ZAMAN HAYDI HAYIRLI TRAÞLAR
naci 24 October 2007 13:54 |
Emmimin oglu GS nin baþýnda silah kaçakcusý yok ki nerden alsýnlar parayý Aziz efendi silah satýyor daha fazla kullanýlmasý için de bagýþta bulunuyor yalan mý? sila kaçakcýlýgýný yapan bir þahýsýn sarý kuþlarýn baþýnda olmasý çok kötü
Süleyman Zaman 23 October 2007 21:01 |
Baþbakanýmýz Bush'tan yardým bekliyor. Oysa bu savaþýn baþ aktörü Bush'un ta kendisi. PKK gücünü nereden alýyor. Barzani hangi güçle Türkiye'ye kafa tutuyor. Talabani, nasýl olurda "ben Türkiye'ye kedi bile teslim etmem" diyebiliyor. Bugün Irak'ta ki "Merkezi Hükümet" in yetkisi ve gücü nedir? Bunlarýn hepsinin yanýtý þudur; Bunlar güçlerini ABD'den almaktadýrlar. Bugün ülkemizi kan gölüne çevirmek için uygulanan politikalar, gerçekleþmek üzere. Halkýmýz artýk uygulanan politiklarýn gerçekçi olmadýðýnýn farkýna varýyor. Sokaklar bakýnca bunu hemen görebiliriz. Kimileri bu olayalarý fýrsat bilip, saða sola saldýrmak yanlýþýna düþebilir. Irkçý, kafatasçý kimi guruplar, galayena gelip, sonu vahim olan olaylarý baþlatabilir. Halk Hükmetten bir þeyler bekliyor. Amerika, Türk halkýyla oynuyor. Ey hükümet madem "Teskere"yi meclisten geçirmek caydýrýcý olacaktý "ki böyle bir yaný var" o zaman neden þimdiye kadar beklediniz. Bu düþünceyi yaklaþýk 1 yýl önce Baykal söylediðinde, ona kýzanlar þimdi bunun en vazgeçilmez olgu olduðunu söyler noktasýna geldiler. Bu hükümet, haberleri yasaklýyor, ama halk sokakta. Halkýmýz "Amerika"nýn gerçek yüzünü götdü ama "Hükümet" göremedi!... Halkýn buy birikmiþ potansiyel enerjisini Hükðmetin boþaltamasý gerekiyor. Yoksa bu gidiþ baþýmýza hiç istenmeyen olayalarý açabilir. Halkýmýzý duyarlý olmasý ve TÜRK- KÜRT ayrýmý yapmadan bu ülkenin bütünsel yapýsýný korumaya çalýþacak eylemlerde bulunmasý geleceðimiz açýsýndan çok önemlidir. Amerika bizi bölüp, Irak'ýn Kuzeyinde kendisine baðlý 2. bir Ýsrail yaratmak istiyor. Asýl savaþ budur. , Bu sorun Türkiey PKK sorunu deðil; tam tersine ABD- Türkiey sorunudur.
ALÝ ÝHSAN 23 October 2007 10:58 |
Bir Önceki Makale 23.10.2007 tarihinde Milliyet Gazetesinden alýnmýþtýr