Alevilik, insanlýðýn kurtuluþ modelini içinde taþýyan, insan merkezli bir inanç veya öðretiler dizisidir. Tasavvufi anlamda Alevilik olgu ve olaylarý batýnianlamda açýklar. Yani inancýn þekliyle ilgilenmez. Alevilikte inanç; inandýðý deðeri gönül gözüyle ve özüyle kavramaktýr. Ýnancýný yerine getirirken gösteriþe kaçmamaktýr. Alevilikte inanç disturu þudur; inançta, ibadette, kusurda gizlidir. Batinilik; þekle, biçime aldanmadan; görünen, oluþan ve olan her þeyin özünü kavramak; olgularýn ve olaylarýn içreðini, özünü anlamaktýr. Bu anlamda Alevilik Batini bir duruþ sergiler. Alevilik öðretisi olaylarý, olgularý anlama, bilme iþlevini temel olarak kabul eder. Olay ve olgularý anlamak için, araþtýrmak ve sorgulamak gerekir. Araþtýrmak veya sorgulamak ise bir þeyin özünü, esasýný, ana nedeni, temelini bulmaya çalýþmaktýr. Buda emek ister. Alevilik, ayný zamanda deðiþtirme, dönüþtürme kültürünü özünde taþýr. Bu anlamda da devrimcidir, çaðcýldýr. Anlama, Bilme, deðiþtirme, dönüþtürme alevilik öðretisinin temelidir. Bilme sevgiyi gerektirir. Sevgi ise, bilmeye yönlendirir. Onun için Alevilik ayný zamanda sevgiyi en önemli deðer olarak görür. Felsefi anlamda Alevilik Doða Tanrý ve Ýnsan Tanrý Anlayýþýný savunur. Tanrý+doða ve insaný birleþtiren; Tanrýyý insanda gören bir anlayýþý savunur. Felsefi anlamda Alevilðin temel öðretisi insaný olgunlaþtýrma ve olgunlaþan insanlarla ayný zamanda toplumu olgunlaþtýrma hedefini güder. Alevilikte; gerek Kýrklar Cemi söylencesi ve gerekse 4 kapý 40 makam Alevilik öðretisinin özünü yansýtýr. Kýrklar Cemi söylencesi, Aleviliðin toplumsal ütopyasýný örnekler. Bu söylence; dayanýþma, birliktelik, barýþ, muhabbet, sevgi, bütünsellik...vs. gibi insanlýðýn kurtuluþunu temel alan bir söylencedir. Bu söylencede kiþi özünü piþiriyor, nefis denilen olguyu tininden atýyor, bir kiþi bütünü, bütün ise biri temsil ediyor. Bireysel çýkar, üstünlük belirtisi, kibir ve kendisini beðenmiþlik gibi kiþisel zaaflar tamamen yok ediliyor. Ýþte Aleviliðin toplumsal modeli bu söylencede açýkça ortaya konmuþtur. Alevilik öüretisinde toplumculuk egemendir. Alevilik öðretisinde, tek insanýn deðil, tüm insanlýðýn kurtuluþu egemendir. Bundan dolyýdýr ki, günümüz siyasal arenasýnda Alevilik sol dünya görüþüyle örtüþmüþtür. Bugün Alevilerin % 80-90ý sol siyasal söylemin içindedirler ve kendilerini solcu olarak tanýmlarlar. Bunun maddi temelleri de, Aleviliðin öðretisinde aranmalýdýr. Bilimsel anlamda, Alevilik, karþýtlarýn savaþýmýný kabul eder. Her þeyin karþýtýyla varolduðunu söyler. Buna karþýn Alevilik ayný zamanda uzlaþmaz konumda ki olgularý bile uzlaþýr kýlmaya çalýþan bir öüretidir. Alevilik karþýtlarý bile birbirlerine kýrdýrmak istemeyen bu anlamda Aslanla+Geyiði yan yana barýþ içinde yaþamasýný savunan hümanist bir öðretidir. Acaba kaba sofular; insaný yücelten bu öðretinin hangi ilkesini biliyor. Kaba sofularýn kendileri gösteriþe namaz kýlabilir, Oruç tutabilir...vs. Buna da hiçbir Alevi, neden namaz kýlýyorsun, oruç tutuyýrsun demez. Kimseye inancýndan dolayý bir suçlama getirmez. Çünkü Alevilik, çaðdaþ deðerleri, bilimi, Laikliði, insaný yücelten her deðeri önemser ve onu yaþamýnýn en temel deðerleri arasýna kor. Alevilik yüzyýllardýr, haksýzlýða, zalime karþý baþkaldýrý kültürü içinde yoðrulmuþ ve ezilen, sömürülen, hor görülen toplum katmanlarýnýn yanýnda yer almýþ ve onlarýn toplumsal duruþlarýna politik zemin oluþturmuþtur.
Süleyman Zaman 03 November 2007 21:01 |
AKPNÝN ALEVÝLÝÐE SAKAT BAKIÞI Mecliste, Diyanet Bütçesi görüþülürken; Alevilerin de bu bütçeden hizmet alma talepleri hakkýnda ki görüþlere karþý; AKPnin Kýrýkkale Milletvekili olan Mustafa Albayrak þöyle demiþ; eðer Alevilere verirseniz, yarýn satanistler de ister. Þimdi bu sakat görüþün neresini doðrultalým ki. Bu beyefendi ne Aleviliði ne de Satanizmi bilmiyor. Aslýnda bilmediðini de bilmiyor. Bilmediði konuda ahkam kesiyor. Ýstesin be kardeþim. Satanistin de kendi inancýný yaþama hakký vardýr. Neden kzýyorsunuz beyefendi!... Dünyada yalnýzca sizin inancýnýz mý var? Diðer inançlar ne olacak? AKP, döneminde Alevilere dönük art niyetli açýklamalar, aklýn kabullenmeyeceði suçlamalar ve düþmanca yaklaþýmlar hýzla artmýþtýr. Bu açýklama ise yeni bir saldýrý. Beyefendiye göre Alevilik nedir? Açýklasa da aydýnlansak. Bu beyefendi Aleviliði Satanizmle eþleþtirmesi onun bu konuda ki bilgisizlini veya art niyetini göstermektedir. Kaldi ki herkes bu beyefendi gibi inanmak zorunda deðil. AKP, kendisini demokrat gösteremeye çalýþan bir parti. Kimi sözde aydýnlarda bunu böyle olduðunu köþelerinde yazýp duruyorlar. Oysa AKPnin demokrasinin dsiyle bile bir ilgisi yoktur. Onlarýn demokrasisi palyatif bir demokrasi. Demokrasinin en önemli tanýmý azýnlýðýn haklarýnýn korunmasýdýr. Bir kiþi bile aykýrý düþünüyor veya inanýyorsa, onun da haklarýnýn korunmasý Demokrasinin en önemli tanýmýdýr. Þimdi bu ülkede 20-25 milyon Alevi kitlesinin kendi inançlarýný yaþayabilme ve ibadetlerini yapabilme olanaklarýný ortadan kaldýrmaya çalþacaksýn; Alevilerin ibadetini küçümseyeceksin, onlarýn ibadet yeri olan Cem Evlerine gereken desteði vermeyeceksin, orayý çümbüþ evi olarak göreceksin ve kalkýp, onlarýn ibadetlerini yok sayan görüþler ileri süreceksin. Sonra da be demokratým diyeceksin. Hadi caným sende!... Bu demokratlýðýn neresine sýðar. Beyefendi! Þunu bilin; Aleviler sizin gibi ibadet etmiyorlar. Sizin anladýðýnýz anlamda ritüeller gerçekleþtirmiyorlar. Alevilerin ibadeti, ritüelleri sizinkinden çok çok farklý. Bunun farkýna varýnýz. Onlarýn inançlarýna, iadet biçimine saygý gösteriniz. Hiçbir Alevi, sizin ibadetinizi küçümsüyor mu? Bugüne kadar, oruç tutan, namaz kýlan, camiye giden birisi, bir Alevi tarafýndan horlandý mý? Küçümsendi mi? Öldürüldü mü? Dayak yedi mi? Buna yanýt; Kocaman bir hayýrdýr. Hiçbir Alevi böyle bir kaba yaklaþýmý asla ve asla kendisi gibi inanmayana, düþünmeyene uygulamaz. Çünkü Aleviler, demokrat, Laik, Ýnsan sever, çaðdaþ ve hoþgörülüdürler. Onlarýn en temel inançlarý sevgiyi temel almalarýdýr. Ama daha düne kadar, oruç tutmadýðý, namaz kýlmadýðý ve camiye gitmediði için horlanan, dövülen ve öldürülen yüzlerce Alevi var. Daha Sivas Kýyýmý belleklerimizde dip diri durmaktadýr. Gelelim Satanistlere; onlar da kendilerine göre bir inanç ve ibadet biçimi geliþtirmiþler. Onlarýn inancýna katýlýrsýnýz veya katýlmazsýnýz. Ama onlarý yok sayamazsýnýz. Çaðdaþ Devlet bir kiþi de olsa eðer o kiþinin farklý bir inancý ve ibadeti varsa, devlet ona ibadetini yapabilmesi için gerekli ortamý yaratabilmelidir. Bu beyefendinin bu gerçeklerdenhaberi yok. Kalmýþ Aleviliði küçümseyen, kendince yok saymaya çalýþan bu davranýþýna karþýn, Aleviler bu ülkede yaþamlarýný sürdüreceklerdir. Onlar kendi ritüellerini hiç kimse engelleyemez. Beyefendiye duyurulur!......
Süleyman Zaman 03 November 2007 10:22 |
Amerika, bizimle oynuyor. Sanki tüm bu kargaþayý Amerika yaratmamýþ gibi. Sanki Anadolu'yu parçalanmýþ þekliyle gösteren haritalar Amerika tarafýndan yayýnlanmýyor. Sanki PPK'ya silahlarý kendisi vermiyor. Sanki Ortadoðu'nun haritasýný deðiþtireceðiz ve 22 devletin sýnýrýný yeniden belirleyeceðiz diyen Amerika deðil. Sanki aba altýndan sopa gösteren Amerika deðil. Sanki ülkemzizi "kan gölüne" çevirmek için çok büyük provalarýn baþ mimarý Amerika deðil. Sanki Türkiye-Ýran savaþý çýkartarak, kendisini burada kurtarmaya çalýþan Amerika deðil. Sanki diðer "ulusal devlet"leri patçalayan Amerika deðil. Þimdi bu "sankileri" çoðaltabiliriz. Peki Baþbakanýmýz, Bush'tan ne bekliyor?! Yalvarý güdüsüyle, uluslararasý iliþkilerde ne zaman sonuç alýnmýþ ki, þimdi de alýnsýn.
Kazým 02 November 2007 21:47 |
Amcam oðlu Mehmet Erdoðan'ýn en kýsa zamanda saðlýðýna kavuþmasýný temenni eder sevgilerimi gönderiyorum.
Süleyman Zaman 02 November 2007 15:36 |
Barýþý savunmak ve barýþtan yana olmak insanýn insanlaþmasýyla ilgili bir sorundur. Her Ýnsan bulunduðu bilinç ve davranýþ kalýplarý bakýmýndan onun bulunduðu aþamayý ve dereceyi belirler. Her insanýn "insanlaþma" aþamasý vardýr. Ýnsanlaþma aþamasýný tamamlamamýþ her insan "Adem" konumundadýr. Adem ham insan, kendini tamamlamamaýþ insan demektir. En azýndan Tasavvufi bakýmýndan bu böyledir. Ýnsanýn olgunlaþmasý, çevresine ve insanlýða yararlý olmasý, tüm insanlýða sevgi beslemesi ve bütünsel deðerleri savunmasý onun "insanlaþma" olgusunu tamamladýðý anlamýna gelir. Ýnsanlýk için çalýþan, tüm insanlýðýn yararýný gözeten, savunduðu deðerlerle tüm insanlýða hizmet sunan insan "insanlaþmýþ" demektir. Günümüzde bu anlamda "insanlaþmayý" tamamalayan kaç insan vardýr. Çok fazla deðil bence. Ýnsanýnýn "insanlaþmasýný" taamlamasý, insanýn tek baþýna yapabileceði bir þey deðildir. Maddi dünyanýn içinde bulunduðu koþullar insanlarýn "insanlaþmasýný" geriletir, köreltir veya etkisizleþtirir. Bundan dolayý dünyada arzu edilen aþamada insanlarýn "insanlaþamamasýnýn" nedenlerini sorgulamak ve tek tek bireyleri suçlamak yerine, bireylerin "insanlaþmasýný" önleyen olgularý sorgulamak bilimsel bir tavýr olur. Ýnsanlýk tarihsel süreçte, hep kavga, savaþ ve olumsuzluklar yaþadý. Ve halen de yaþýyor. Bugün ülkemizde, hýzla geliþen bir "milliyetçilik" olgusuyla karþý karþýyayaýz. Peki bu nedendir? Sorunun yanýtý, yaþanan olayarda gizlidir. Bu gizliliði çözmeden, bu olguya dayanarak birilerini suçlamak bizi bir yerlere götürmez. Önemli olan bu durumu yaratan olgularý yok edecek maddi koþullarý yaratmanýn yolunu bulmak. Ülkemizde, üretim arttýrýlsa, ekonomik ve diðer deðerler yatýrýma yönlendirlse, iþsilik azalsa, insanlarýn sosyal güvenlikleri arttýrýlsa, eðitim bilimsel yönteme kavuþturulsa, herkese iþ, herkese aþ, herkese barýnýlacak konut saðlansa...acaba bu olgular yaþanýr mý? O zaman bakýn "insanlaþma" nasýl artar. Sorun insanlaþma sorunudur. Ýnsanlaþma ise, toplumsal deðerlerle olur. Barýþ, dostluk, dayanýþma, sevgi, paylaþma, saygý, gönenç içinde olma...vs. gibi deðerleri savunmak insanýn "insanlaþmasýný" gösterir. Bu deðerleri nasýl çoðaltabiliriz. Sorun budur. Kafayý buraya yoralým.