Cumhurbaþkaný Abdullah Gül'ü tebrik etmek için, geçen hafta Ankara'ya gelen Suudi Arabistan Kralý Abdullah Bin Abdülaziz El Suud, ülkemizde 2 gün kaldý. Haberlerden ve basýndan izlediðim kadarýyla Bu iki gün içinde 117 araç kiraladý (Radikal). Suudi Kralýnýn parasý çok. Su gibi harcýyor. özel araçlar, özel korumalar, özel hizmetker ayaðýna kadar gidiyor. Kralýn o kadar çok parasý var ki; "Cumhurbaþkaný"mýzý bile ayaðýna kadar getirtiyor. Berh, breh...!. Bu gösteriþ, bu þatafat da ne?.. Kral'ýn geldiði gün Ankara'da ulu Atarük'ün ölüm yýldönümüydü. Kral Atatürk'ü yok sayarak, O'na karþý saygýsýzca davranýþlar içine girerek ne "bayraðýný" yarýya indirmiþ ve ne de "Anýtkabiri" ziyaret etmiþtir. Kardeþim ben kendi adýma deðerlerimizi böyle yok sayan kibirli, bencil, gösteriþ meraklýsý insanlarý ülkeme istemiyorum. Bu "Bedevi Kralý" ne sanýyor kendini. Bu ülkeyi "aþiret ülke"simi sanýyor. Bu ülkenin kökleþmiþ deðerleri vardýr. Bu ülkenin Kuruluþ felsefesine karþý çýkan, ülkenin Kurucusu'na saygýsýzca davaranan bir insana bir de kalkmýþ ödül veriyoruz. Bu davranýþý segileyen Kral'ýn hiç bir sorumluluðu ve suçu yok. O'na gereðinden fazlasýyla deðer veren ve onu hak etmediði yerlere yükselten "yöneticilerin ve devlet adamlarýnýn" sorumluluðu ve suçu vardýr. Görüntüsüyle, davranýþýyla, duruþuyla Laik Cumhuriyet'in karþýsýnda olan bir insana nasýl olur da "Devlet Niþan"ý verilebilir? Bu ülkenin deðereri bu kadar mý düþtü?... Abdullah Gül, bu ülkenin Cumhurbaþkaný'dýr. Tüm halký temsil eder. Kendisinin Krala karþý özel ilgisi, Kral'ý dostu ve arkadaþý olabilir. Ama sayýn Gül, unutmasýn ki; bu ülkenin insanlarý yapýlmýþ olan bu davranýþý hoþ karþýlýyor. Herkes oturduðu makamýn aðýrlýðýný taþýmalýdýr. Makamýn aðýrýlýðýný taþýyamayan kiþi, o makamý yýpratýr. Oraya duyulan sevgiyi ve saygýyý azaltýr. Atatürk'ün oturduðu bu makam, bu kadar deðersizleþtirilemez. Görgüsüz Suudi Kralý'nýn ayaðýna kadar gitmek ve O'na birde hak etmediði "Devlet Niþan'nýný vermek þýk olmamamýþtýr. Çünkü Suudi Kralý ile Laik Cumhuriyet'in doku uyuþmazlýðý vardýr. Bu davranýþ tarihin sayfalarýna "kara bir olgu" olarak geçecektir.
Ali Ýhsan 15 November 2007 15:10 |
Merhabalar,
Sayýn Baþkan Geçenlerde Sitemize bir mesaj yazmýþtýn köyümüzde hasta olan kiþilerin derneðimize bildirilmesi diye Bende Yakup Zamaný ve Kendimi yazmýþtým Baba ne yapayým bizi kimse tanýmýyor, ne çabuk unuttun sn, Baþkan Hani dedik ya Her ikimizinde bel fýtýðý var + Yakup zamanýn Doðuþtan Sarý Lavivert renklere tutkusu var demiþtik ya hatýrladýn galiba,
Biz Hastalýðýmýzý Derneðimize bildirmemizdeki amaç bizi 10 günlüðüne de olsun bir termale (SICAK SU) gönderirler diye düþünmüþtük ancak dernekten týkkkkk yok þimdi sen ve Yönetim kurulu dersinizki paramýz yok ve böyle bir uygulama tüzüðümüzde yok Mehmet Ali Amcamýn Diyeniyin siz çokkkkk haklýsýnýz da o zaman neden siteye Hastalarýmýzý Dereneðimize yazýn dediniz, konu hastalarýmz la açýlmýþken Dünyadaki Tüm Hastalar acil þifalar, Traþlýlara da Hayýrlý Traþlar Dilerim,
Süleyman Zaman 15 November 2007 09:44 |
Emek, en büyük deðerdir. Emek insana özgü bir olgudur. Diðer canlýlarla en büyük farkýmýz belki de budur.Dünyada doðayý iþleyerek kendi gereksinimini karþýlayan tek varlýk insanýdýr. Planlayan, eken, ektiðini biçen, varolana yeni þeyler katan, saf durumda bulunan madenleri iþleyen insandýr. Demiri kaþýk, çatal,yatak, yapan; bina yapýmýnda kullanan; petrolü enerjiye dönüþtüren; ondan binlerce plastik eþya üreten, suyu barajlarda tutan, uzaya araç gönderen, atmosfere uydu yerleþtiren, treni, uçaðý, gemiyi... üreten insandýr. Bu örnekleri çoðaltmak olasýdýr. Þu an kullandýðýmýz bu harika aaracý (interneti) var eden insandýr. Bu saydýklarýmýn hiç birisi "bulunduklarý konumlarýyla" mevcut deðildir. Ýnsandýr bu aletleri hammaddeden iþleyerek kendi kullanýmýna sokan. Ýnsanýn yaptýðý bu iþleve "EMEK" diyoruz. Emek olmadan üretim olmaz. Emek olmadan ekmek evimize gelmez. Emek olmadan demir iþlenmez. Emek olmadan hiç bir þey yeniden varedilemez. Bizi dünyaya getiren de "emek"tir. Kimisi der ki; Sermaye olmadan üretim olmaz" diye. Kesinlikle yanlýþtýr. Ýnsan "unu, ekmeðe dönüþtürmezse" paranýn veya sermayenin bir deðeri olamaz. Ýnsanlar para mý ? yiyor. Para bir deðiþim aracýdýr. Emek olmadan sermaye'de olamaz. Sermayeyi yaratan bir zat EMEKTÝR". Peki bugün emekçiler neden ezilmekte, neden yoksulluk içinde yaþamakta, neden birbirlerini boðazlamaktadýrlar. Ýþte sorun buarada.Bu ayrý bir konu. Bugün ülkemizde bir aydýr TELEKOM iþçileri üretimden gelen güçlerini yani "emek gücünü" kullanarak kendi "ekonomik ve demokratik" haklarýný almak için GREV yapmaktadýrlar. Ama mevcut yönetim, bu grevi baltalamk ve iþlevsiz kýlmak için "grev kýrýcýlarý"ný kallanmaktadýrlar. Bu tavýr "emeðe" karþý yapýlan en büyük saygýsýzlýktýr. Kapitalizmin insaný yok sayan, insaný "meta" konumuna sokan, herþeyi "para" deðeriyle ölçen "insan dýþý uygulamalarýna" anlayýþýna karþý, insaný ve toplumu kurtaracak en büyük deðer "SINIF BÝLÝNCÝ"dir. Bu bilincin son "TELEKOM GREVÝYLE" tekrar ortaya konmasý sevindiricidir. Sýnýf bilinci ve bu bilinç özgülünde birlþemek, bilinçlenmek; bugün yaþanan tüm olumsuzluklarýn ana kaynaðý olan Emperyalist-Kapitalist sistemin zayýflatýlmasý anlamýna gelmektedir. Telekom Grevi, ülkemizde hýzla geliþen Mikro Milliyetçilik'lere (Türk ve Kürt Milliyetçiliði), tarikat kültürüne...vs. karþý en büyük PANZEHÝR olacaktýr. Bu grevi çok önemsiyorum. Umarým tüm toplumumuzu ve hatta tüm dünyayý "sýnýf bilinci" çerçevesinde bir örgütlenmenin "ilk ýþýðý, ilk meþalesi" olur. Grevde ki emekçileri saygýyla selamlýyýrum.
Naci 13 November 2007 10:39 |
Sevgili Kazým abi, biz ara ara senin sesini duymaya alýþmýþtýk. Bu sýralarý oralarýn soguk havasýný ýsýtamaz olmalýyýzki sen de terk ettin bu güzelim sýlayý. Bizim ülkemiz sýcaktýr Dogusuyla batýsýyla,bize kuzeyden pek zarar gelmez ha keza soguk ta gelmez gelirse de Devletçe icabýna bakarýz devletimiz gücü yetmesede karalama ve çamur da osmanlýyý örnek alarak alimallah hakkýnda gelir ve icabýnada bakar .Herneyse siyaset kirli. Sevgili kazým abi sizin oralarýn ya sogugunu yada Demokrasisini gönder gönderemiyeceksen Radyo ya geç selam ve sevgi yollamaya çalýþ alýþtýrmasaydýn baba naci
Süleyman Zaman 13 November 2007 10:07 |
GEÇ SEZDÝM BUNU
Deliyim biraz, biraz da divane Güven duyarým, tebessüm edene Saygý duyarým insanlýk güdene Bozulmuþ zamane, geç sezdim bunu.
Öne geçmiþ çýkar; güdülü dostluk Güç para, egemen olmuþ kurnazlýk Dürüst olmanýn ismi ise saflýk Bozulmuþ deðerler, geç sezdim bunu
Bilemem bazen ne yapacaðýmý Kaos sardý inanýn her yanýmý Davranýþlar arttýrýyor gamýmý Bozulmuþ gönüller, geç sezdim bunu.
Ýnsanlýk için dostluk mu? Paramý? Arttýrýyor her gün azgýn yaramý Ýnsana yönelttim gönül daramý Bozulmuþ daralar, geç sezdim bunu.
Dostunu dost bilmiþ her an ZAMANIM Sevgiyle dolsun özüm, bu gerçek þaným Baþka han istemem, var gönül haným Bozulmuþ her þeyler; geç sezdim bunu.