Sayýn Gökçe harmanlýlar merhaba Bayramlar insanlar arasýndaki karþýlýklý sevgi ve saygýnýn perçinlendiði günlerdir, Bayramlar, insanlarýn birbirleriyle olan dargýnlýklarýný unuttuklarý, barýþtýklarý, kardeþçe kucaklaþtýklarý günlerdir Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileðiyle, Kurban Bayramýnýz kutlu olsun! SAYGILARIMIZLA
yönetim kurulu adýna Baþkan MEHMET ZAMAN
Süleyman Zaman 17 December 2007 00:57 |
Alevilik, gerek Selçuklu ve gerekse Osmanlý egemen sýnýflarýna karþýn, yoksul ve ezilen köylü hareketi olarak geliþen muhalif halk hareketi olarak doðmuþtur. Anadolu yoksul ve ezilen köylüsünün; geliþtirdiði bu devrimci halk hareketinin en temel öðretisi;"Ýnsan sevgisine dayanan,72 milleti ayný deðerde gören, eþitlikçi, dayanýþmacý, paylaþýmcý, kardeþlik, dostluk, sohbet ve muhhabbet...vb" deðerleri temeline dayanýr. Bu durum Aleviliði özgürlük ve demokrasi istemlerinde en temel dayanak noktasýna getirmiþtir. Selçuklu ve Osmanlý döneminde geliþen tüm Halk Hareketlerine baktýðýmýzda bu hareketi baþlatanlarýn hemen hepsinin Alevi önderleri olduðunu görürüz. Baba Ýshak, Baba Ýlyas, Hacý Bektaþi Veli, Kýzýl Deli Sultan, Abdal Musa, Pir Sultan Abdal, Þahkulu..vb. gibi önderler Anadolu'da yoksul halk hareketlerinin devrimci önderleri olmuþlardýr. Alevilik inanç temelinde Batini-Tasavvufi bir anlayýþý savunur. Bunun da özü, inancý insanýn kendi iç dünyasýna indirger. Ritüellerin gösterilerek yapýlmasýna karþý kor. Ýçselliðe önem verir. "Ýbadette, kabahatta gizlidir" der. Aleviliðe göre, Her insanýn inancý ve ianaçsýzlýðý kendisini ilgilendirir. Doða-Tanrýcý anlayýþýyla; Tanrý-doða arasýnda ki ayrýmý kaldýrýr ve Tanrý doðanýn toplamýdýr der.Tanrý'yý doðadan ayýrmaz. Ýnsanýn da doðanýn bir parçaso,ý olarak görür. Ve dolayýsýyla Tanrý-Doða-Ýnsan brilikteliðini savunur. Aleviliðin,gerek toplumsal mauhalif duruþu ve ezilen sýnýflarýn yanýnda yer almasý ve gerekse pantesit Tanrý anlayýþý egemen kesimi hep rtahatsýz etmiþtir. Bugün bu öðretiyi ve bu ideolojik duruþu kýrmak için, Aleviler üzerinde oyunlar oynanýp durmaktadýr. Aleviliði, þiileþtirmek vya sünnileþtirmek için her dönem büyük çabalar gösterilmiþtir. Bugün hükümet tarafýndan Alevilere yapýlan bu çaðrýlar da bu oyunlardan bir tanesidir. Aleviliðin, öðretisinde var olan o deðerleri pasifize etmeye çalýþan yönetim ne kadar baþarýlý olur bilemem. Ama bu konuda Aleviler içinde de bu anlayýþa yardýmcý olmaya çalýþan kimselerin bulunduðunu da belirtmek gerekir. Uyanýk olalým. Kimsenin stepnesi olmayalým. Özgürlük, demokrasi, dayanýþma ve paylaþma duygularýyla ve bu deðerlerle tüm insanlýðý (Alevisi, Sünnisi, Yahudidi, Hýristyiyaný...bv.) kucaklayan bir duruþu her zaman gösterelim. Öðreti olarak böyle bir duruþun Aleviliðin temelinde olduðunu bilelim.
yakup zaman 16 December 2007 21:31 |
Sevgili abim süleyman ;yazdýklarýnýn altona aynen imza atýyorum.Herþeyi ele geçiriyorlar.Türk-iþi yökü,anayasa mahkemesini,çankayayý,yargýyý...kýsacasý çaktýrmadan þýrýnga ediyorlar bize herþeyi.Sesini çýkaranlarýda tehditlerle baskýlarla susturuyorlar.fAZIL SAY da kaygýlarýný anlattý.Tepkiler bakýyorumda üzülüyorum.ve söyladiðin gibi yazdýðýn gibi bizim bazý aymaz aydýnlarýmýz demokrasi ve özgürlük havarisi geçiniyorlar.Yazýk yazýk.Ne diyeceðimi inanki bilemiyorum.Artýk yeniden oturup düþünme zamaný.Onlar bize bu özgürlüðü tanýyacaklarmý diye düþünmeye baþlasalar diyorum .Ama sanmam.Bak yerel seçimler yaklaþýyor.yine deðiþen birþey olamayacak.Biz adaylarý tartýþýp protesto ederken diðerleri sadece güçbirliðini sandýkta gerçekleþtirecekler.Bizim o insanlara kýzmaya hakkýmýz yok.Ýnandýklarý yoldan giderken bizleride kullanýyorlar.Uyanmalýyýz diyorum amam benim bu konusa pek ümidim yok.
Süleyman Zaman 15 December 2007 23:54 |
Kendim için deðil, çocuklarým ve torunlarým için kaygýlýyým. 1980 yýlýndan bu yana uygulanman ekonomik ve sosyal politikalar bu ülkeyi bugün büyük bir kaosa doðru sürüklemiþtir. Yýllardýr, Avrupa Birliði'ne gireceðiz diye, ülkemizi Avrupa'nýn kapýsýna baðlayanlar; "Özgürlük ve Ýnsan haklarý" bahanesiyle, Cemaat, Etnik ve Bölgecilik kültürünü geliþtirienler; Güneydoðu'da uygulanan yanlýþ politikalar sonucu PKK'yý tarih sahnesine çýkaranlar; Çekiç Güc'e destek vererrek ABD'nin Irak politikasýna alet olanlar; var olan ekonomik kazanýmlarýmýzý bir bir paþkeþ çekerek, kaynaklarýmýzý yok edenler; eðitim sistemimizi "bilimsellikten çýkarýp" Hurafe kültürünü egemen kýlanlar; dinsel yaþam biçimini çaktýrmadan, yavaþ yavaþ uygulamaya koyanlar, Laik yaþam biçiminden, Þeriatçý yaþam biçimine geçiþi gerçekleþtirmeyi hedef kýlanlar, "Ilýmlý Ýslam" gibi, ülkemizi "islamcý" bir toplumsal yapýya dönüþtürmeye çalýþanlar; insnlarýn sosyal güvenlik haklarýný ellerinden almayý becerebilenler....vb. bu ülkeyi bugünkü çýkmaza getirmiþlerdir. Hep birlikte bu karþý devrimci hareketin nasýl gerçekleþtiðini þaþkýnlýkla izliyoruz. Oysa þaþýlacak bir þey yok. Herkes þöyle bir düþünsün. Biz nerede yanlýþ yaptýk. Bazen doðru yanlýþ, yanlýþ doðrudur. Elin oðlu iþini iyi biliyor ve planýný güzel uyguluyor. Ýþini yapanlara helal olsun. Benim kýzdýðým halen uykudan ve aymazlýktan uyanmayanlara! Uyanýn ey aymazlar. Ülke "Þeriata" doðru gidiyor. Ýran'da da böyle olmuþtu. Halen, Cemaat kültürüne" özgürlük diyor musunuz! Vay be!. Þu özgürlük ne yaman þeymiþ. Kendi sonunun da getirmenin en büyük aracý o olmuþ. Keserin sapý, aðaçtandýr. Ama aðaç "Keserle" dalýndan kesilir. Aðaç kendisini kesen kesere araç olmuþtur. Ayný Özgürlük! gibi. Özgürlüðü yanlýþ kullanan ve dillendirenlerin elinde. Çok ironik ve çok ta paradoksi bir durum. Haydi hayýrlýsý. Dedim ya ben kendimi deðil, çocuklarýmý, torunlarýmý, gençlerimizi ve gelecek neslimizi düþünüyorum. Bizim yanlýþýmýz onlara pahalýya mal olacaða benziyor. Umarým yanýlýrým.
Süleyman Zaman 15 December 2007 23:03 |
Terkedilmiþ, virane dönmüþ, ýssýz ve sessiz bir site görünümünde þu an sitemiz. Ýnsanlarýmýz neden yazmazlar. Oysa bu sitede yazacak o kadar çok insanýmýz var ki? Ama nedense insanlar yazmaktan kaçýnýyorlar. Burada daha önce yapýldýðý gibi anýlar, þiirler, öyküler, fýkralar...vb. yazýlamaz mý? Dünyada ve belki de içinde bulunduðumuz evrende, Ýnsan düþündüðünü baþkasýna anlatabilen tek varlýktýr. Bundan dosyý insanýn yazmasý kadar güzel bir olgu olamaz. Söz uçar, yazý kalýr demiþ atalarýmýz. yan yana geldiðimizde o kadar þey konuþulur ki; ama iþ yazmaya gelince, düþündüklerimizi çoðu kez yazmaktan geri dururuz. Bu aslýnda içsel özgürlüðümüzü kýsýtlamkatan baþka bir þey deðildir. Bundan dolayý yazalým dostlar. Siteyi boþ býrakmayalým. Özümüzü, kültürümüzü yansýtalým. Kendimizi özgür býrakalým. Kurtulalým tutsaklýðýmýzdan. Yazmamak, konuþmamak tutsaklýktýr. Bu tatsaklýk kendi tutsaklýðýmýzdýr. Bu durumdan ancak bilincin özgürleþmesi ve bilginin söz olup bilgi olarak bilinöten dýþarýya akmasýyla söz konusu olabilir. Yazalým.... Siteyi sessiz ve sahipsiz býrakmayalým.