Yeni Resimler
yeni2009 Dayanýþma Gecesi
Site Haberleri
Anasayfa
Haberler
Şiir
Sağlık
Tatil / Turizm
E- Devlet
Forum
Galeri
Linkler
SSS

Köy Resimleri


Köy Resimleri


Köy Resimleri


Köy Resimleri


Kazým Erdoðan





Saturday, 21 December 2024
Anasayfa arrow Ziyaretçi Defteri

Ziyaretçi Defteri

Ziyaretçi Defterini imzala


Süleyman Zaman    16 March 2008 21:49 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
AÞIK VEYSEL ÞATIROÐLU
Ve
OZANLIK GELENEÐÝ

Aþýk Veysel, 1894 Sivas'a baðlý Þarkýþla ilçesinin Sivrialan Köyünde dünyaya gelmiþtir.
Annesi Gülizar Veyseli koyun saðmaya giderken; yol üstünde doðurmuþ, göbeðini de kendi eliyle kesmiþ. Veysel yedi yaþýna geldiðinde tam okul yýllarýnda; O yýl Sivas ve çevresinde bir çiçek hastalýðý salgýný olmuþ , O sýrada Küçük Veysel de bu hastalýða yakalanmýþ. Bunun üzerine Sol gözü görmez olmuþ. Sað gözüne de perde inmiþ, önceleri. Veysel sað gözüyle ancak ýþýklarý fark edebiliyormuþ. Veyselin sað gözünü doktorlar açabileceklerini söylemiþler.Gel gör ki talihsizlik yine yakasýný býrakmamýþ. Bir gün bahçede dolaþýrken o gözüne de bir deðneðin ucu batmýþ ve o gözde akýp gitmiþ ve böylece Veyselin iki gözü de görmez olmuþ.
Sivas ozanlar kentidir. Veyselin köyünde de baðlama çalan, türkü söyleyen ozanlar bulunmaktaydý. Bunlardan birisi de Ahmet amcadýr. Veysel ara sýra Ahmet amcanýn evine uðrar ve çalýnan sazý ilgiyle dinlermiþ. Babasý, oðlunun ilgisini görünce; ona bir saz almýþ ve Veysele bir uðraþ alaný yaratmýþtýr. Veysel Ýlk saz dersini de Çamþýh'lý Ali Aða'dan almýþtýr. Belirli bir süre sonra Veysel saz çalmaya ve türkü söylemeye baþlamýþtýr. Veysel. Baþlangýçta hemen her ozan gibi ünlu Halk ozanlarýnýn þiirlerini çalýp söylemiþtir. Gelenekesel kalýba uygun davranmýþtýr.
Veysel 1919 yýlýnda babasý ve annesinin isteðiyle Esma adýnda bir kýzla evlenmiþtir. Karisi bir çocuðunu da býrakarak yanaþmalarýyla evden kaçmýþtýr. Bu olay çok koymuþ Veysel'e. Daha dertli olmuþ ve iyice içine kapanmýþ. Çocuðu kýsa bir süre ölmüþtr. Bir süre sonra Veysel yeniden evlenmiþ ve eþinden iki oðlu, dört kýzý olmuþtur.
Aþýk Veysel, 1931 yýlýnda Sivasta düzenlenen Halk Þaireleri Bayramýna katýlmýþ ve ilk defa sesini orda duyurmuþtur.
Cumhuriyetin Onuncu yýl dönümünde yani 1933 yýlýnda sair Ahmet Kutsi Tecerle tanýþmýþtýr. Ahmet Kutsi Recer Veysel'i.dinlemiþ ve onda ki söz gücünün ve þiir yazma yeteneðinin ayýrdýna vararak Veyselin tanýnmasýna öncülük etmiþtir. Ahmet Kutsi Tecer Veyselin þiirlerini ýþýk tutumuþ ve Onun þiirlerlerini aydýnlýða kavuþturmuþtur. Veysel'i tanýtan ilk þiiri Atatürk için söylediði: "Türkiye'nin ihyasý Hazreti Gazi" þiirdir. Veysel bundan sonra hýzla tanýnmýþ ve yurdun her yanýnda koserler vermiþtir.
Aþýk Veysel Halk ozanlarýndan en çok Karacaoglan'i, Yunus'u, Emrah'i, Dertli'yi severdi. Veysel için Çaðýmýzýn ozanlarýndan Ahmet Kutsi Tecer'in ayrý bir yeri vardý. Veysel, Onun aracýlýðýyla Koy Enstitülerinde bir sure saz öðretmenliði de yapmýþtý. Veysel, Sýrasýyla Arifiye, Hasanoðlan, Cifteler, Kastamonu, Yildizeli, Akpýnar Koy Enstitülerinde saz öðretmenliði görevinde bulunmuþtur.
Aþýk Veysel 20. Yüzyýlýn en büyük halk ozaný olarak deðerlendirilmiþtir. Gönül gözüyle kimsenin göremediði gerçekleri görmesi, þiirlerinde ki lirizim ve gerçekçilik ve sözlerinde ki uyum ve ustalýk onu kimi ozanlardan ayrýcalýklý kýlmaktadýr. Çaðýnda yaþamýþ bir çok ozana ve sanatçýya ilham kayaðý olan Veysel kendine özgü ezgisi ve sesiyle herkesin gönlünde konacaðý bir yer edinmiþtir. Çaðýnda yaþayan ozanlarýn Piri, babasý sayýlmýþtýr.
1952 yýlýnda Ýstanbul'da büyük bir jübilesi yapýlan Aþýk Veysel'e 1965 yýlýnda Türkiye Büyük Millet Meclisi, "Anadilimize ve Milli Birliðimize yaptýðý hizmetlerden dolayý" özel bir kanunla vatani hizmet tertibinden aylýk baðlamýþtýr.


Veyselin ozanlýk geleneði içinde ki yeri

Ozan; saz eþliðinde þiir okuyan kiþidir. Ozanlýk geleneði Anadolu kültürünün en belirgin yönüdür. Bu gelenek Oðuzlardan bu yana sürüp gelmektedir. Ozan sözcüðü yalnýz Anadolu'da deðil, ayný zamanda Mýsýrda, Orta Asyada da kullanýlmýþtýr. Sözü edilen bu bölgelerde saz eþliðinde þiirler söyleyen, destanlar anlatan kiþiler yaþamýþtýr. Bu geleneðin en önemli yaný, sözlü geleneðe sahip olmasýdýr. Aþýk tarzý þiir anlayýþý tüm geleneksel ozanlarýn en belirleyici yönüdür.
Bu þiir kalýbý, daha çok koþma tarzýndadýr. Bu þiir tarzýnda Çoðunlukla uyaklý ve 11'li kalýp kullanýlmýþtýr. Ama bazen 7'li, 8'li kalýplarýn da kullanýldýðý olmuþtur.
Bu gelenekte baðlama en önemli çalgýdýr.
Peki Ozan kimdir; ozan, bir toplumun kültürel edinimlerini, özlemlerini, geleneklerini, göreneklerini, acýlarýný, sevinçlerini, aðýtlarýný, oyunlarýný, halaylarýný, zenginliklerini, yoksunluklarýný, kýzgýnlýklarýný, kahramanlýklarýný, kavgalarýný, dramlarýný, kazanýmlarýný, kederlerini, sevgilerini, aþklarýný, sevdalarýný, tarihlerini...vb. çoðunlukla saz eþliðinde dile getiren bilim insanlarýdýrlar. Ozanlar toplumun ortak aklý ve söz taþýyýcýlarýdýrlar.
Ozanlar eserlerini genelde doðaçlama yoluyla üretirler. Geleneksel halk ozanlýðý süreðinde yazarak þiir üretenler çok azdýr.
Ozan ayný zamanda toplum önderleridirler. Yaþama yön verirler. Ýnsanlarý etkilerler. Sürekli söz üretirler. Yaratýcýdýrlar. Ýçlerinde düþünerek, tartarak þiirler okuyan ozanlarda vardýr. Bunlar doðaçlamadan çok, daha düzenli, daha anlamlý söz kalýplarýný kullanýrlar. Ozanlar; gönül gözünü kullanýrlar. Ozanlar biçimsellikten uzak, öze deðer veren, sezgisel yönleri ileri derecede geliþmiþ bulunan insanlardýr.
Aþýk Veysel bu ozanlardan birisidir. Aþýk Veysel sözlerini seçen, sözlerini doðru bir þekilde kullanan, gönül gözü ve sezgi gücü ileri derecede geliþmiþ yaratýcý bir ozandýr. Aþýk Veysel, ürettiði þiirlerde, kullandýðý dille çaðdaþ bir duruþ sergilemiþtir.
Aþýk Veysel 20. Yüzyýlýn en büyük ozanlarýndan birisidir. O, doðayý, toplumu ve insaný çok iyi bir þekilde çözümleyebilmiþ ve þiirlerinde bu konularda çok güzel örnekler sunmuþtur. Aþýk Veyselin tasavvufi þiirleri de vardýr.
Aþýk Veysel daha çok doða üzerine eserler üretmiþtir. Onun konusu daha çok, toprak, ceylan, gül, bülbül, hak, adalet...olmuþtur. Veysel, Toplumsal konulara da deðinmekle birlikte bu konuya çok derinlemesine inmemiþtir.
Aþýk Veyselin felsefesini onun Toprak Þiiri özetler. O þiirde ozan; topraðýn yaratýcýlýðýný, gizleyiciliðini, dostluðunu, zenginliðini, cömertliðini, paylaþamcýlýðýný, ölümlülüðünü ve dirimselliðini..vs. anlatan bir görüþü dile getirimþtir. Üreten insan topraða sevgi besler. Köylü toplumu besinini topraktan çýkarýr. Bundan dolayýda topraða sevgi beslemeli, topraðý hor kullanmamalýdýr. Doðada her þey öyledir. Her þey doðar, ölür; ölen yeniden doðar. Toprak þiiri bir yandan üreten köylünün topraða göztermesi gereken deðeri savunurken, diðer bir yandan Veyselin yaþama, insana, evrene ve Tanrýya bakýþýný da anlatmaktadýr. Veysel bu þiirinde Sonsuzluk içinde sonluluk bulunduðunu evrende üretkenlikin temel olduðunu, her þeyin yeniden ve sürekli yokoluþ ve varoluþ sürecini yaþadýðýnýn bu þiirinde anlatmaya çalýþmýþtýr. Aþýk Veysel bu þiirinde varolþun gizini toprak özgülünde bize sunmaktadýr.
Veysel þiirlerinde ölüm temasý üzerinde çok durmuþtur. Bu dünyanýn geçiciliði, ölümün gerçekliðini anlatmýþ ve insanýn nefsini yenerek benlikten kurtulcaðýný ileri sürmüþtür. Bu yanýyla Veysel geleneksel Halk Ozanlarýnýn söylemine yakýn bir anlayýþý savunur olmuþtur.
Aþýk Veyselin girmediði bir alan kalmamýþtýr. O çaðýnýn ozaný olmasýný bilmiþtir.
 Yezit nedir, ne Kýzýlbaþ / Deðil miyiz? Hep bir kardaþ/
Bizi yakar, bizim ataþ / Söndürmektir tek çaresi
Diyerek; toplumdaki farklýlýklarýn düþmanlýk yaratmamasýný, birlik ve beraberliðin, barýþýn egemen olmasýný savunmuþtur. Veysele göre farklýlýklar zenginliktir. Doðada tek bir çiçek yok ki. Toplumlarda da tek bir insan tipi, tek bir insan ýrký olsun.
Bir küçük dünyam var, içimde benim
Mihnetim, ziynetim bana kafidir
Görenler dar görür, geniþtir bana
Sohbetim, ülfetim bana kafidir

Veysel bu dörtlüðünde kendi içinde kendine ait farklý bir dünyasýnýn bulunduðunu belirtiyor. Yunusun Bir ben var oda benden içeri dediði gibi; Veyselde tasavvufi bir bakýþla; kendisini oluþturan, kendisini kendi yapan tinsel bir benden söz ediyor. Her insanýn kendi iç dünyasýnýn bulunduðunu, baþkalarý onu görmese, beðenmese bile, o kiþinin kendisi olduðunu belirterek; insan olmanýn en büyük deðerini bizlere sunuyor. Ozana göre her insan özünde bir dünaydýr, yada evrenin prototipidir.

Gönül bir güzel sevmiþ ayrýlmaz/ Dolanýr peþinde çoban misali
Hiç kimse bu derdin dermanýn bilmez/ Azmýþ yaralarý periþan hali
Diyerek; aþkýn ve sevginin farklý bir tanýmýný sunmuþtur. Aþk insaný çevresinde bir girdap içinde döndürür. Aþýk olan aþkýný merkeze yerleþtirir ve onun ardýndan sürüklenip durur. Periþan eder, dermansýz ve kimliksiz býrakýr insaný aþk. Aþk özünden ayrýlmýþ bir parçanýn, özüne kavuþmak için büyük bir özlemle geldiði bütüne yönelme isteðidir. Büyük ozan bu iletiyi sunuyor bize.
Can kafeste durmaz uçar/ Dünya bir han konan göçer
Ay dolanýr, yýllar geçer, / Dostlar beni hatýrlasýn.
Her doðan ölür. Kuþ konduðu kafeste uzun süre kalmaz. Bir gün mutlaka kafesini terk etmek zorunda. Ýþte insan da bu dünyaya (kafese) kondu ve bir gün mutlaka girdiði kafesten uçup gidecektir. Bu anlamda hiç kimse, hiçbir canlý bu dünyada kalýcý deðildir.
Aþýk Veysel Tasavvuf þiirleri yaný sýra, bu dünyanýn toplumsal gerçekliði üzerine de þiirler üretmiþtir. Sevgi, dostluk, dayanýþma, barýþ, kardeþlik...vb gibi deðerleri þiirlerinde her zaman kullanmýþtýr. Veysel bilimsel ve teknik geliþmelere de uzak kalmadý. Çaðýn olgularýyla ilgili bir ozandý.
Bu deðerli ve büyük ozanýmýz Aþýk Veysel de 21.03.1973 yýlýnda kafesinden uçup giderek bu dünyadan ayrýlmýþtýr.
Evren sonsuz ama küçük birimler ölümlüdür. Bu sonsuzluk içinde ölümsüzleþmek, kiþinin býraktýðý eserlerle olasýdýr.
Aþýk Veysel býraktýðý eserlerle ölümsüzleþmiþtir.
Önünde saygýyla eðiliyorum.

Süleyman ZAMAN

MEHMET ZAMAN    16 March 2008 09:18 | ANKARA
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
SAYIN GÖKCEHARMANLILARA DUYURULUR

ANKARADAN BULUNAN DÝVRÝÐÝ KÜLTÜR DERNEGÝNÝN 3 GELENEKSEL FUTBOL TURNUVARI YAPILACAKTIR

19 MADDEDEN OLUÞAN KATILIM FORUMLARI DERNEGÝMÝZDE BULUNMAKTADIR

1)DÝVRÝÐÝ KÜLTÜR DERNEGÝ BÜNYESÝNDE DÜZENLENECEK OLAN FUTBOL TURNUVASI KATILIM ÞARTLARININ BÝR KAC ÖRNEKLERÝ AÞAGIDADIR.

2)HER TAKIM 7 ASÝL 7 YEDEK OYUNCU OLMAK ÜZERE 14 OYUNCU DAN OLUÞACAKTIR

3)BÜTÜN TAKIMLARIN KENDÝNE AÝT TEK TÝP FORUMLARI VE. FORUM NUMARALARI VEYA ÝSMÝLERÝ OLACAKTIR.

4)=TURNOVAYA KATILAN KÖY TAKIMLARI KENDÝ KÖYLERÝNÝN OYUNCULARI DIÞINDA OYUNCU OYNATMAYACAKLARDIR.

5)FÝKSTÜR ÇEKÝMÝ TAKIM SORUMLULARININ KATILIMI ÝLE 28 MART CUMA GÜNÜ SAAT 17:00 DA YAPILACAKTIR.

6)(HER SPORCU SAGLIK RAPORU GETÝRMESÝ ZORUNLULUKTUR.

7)TURNUVAYA KATILAN TAKIMLARIN KATILIM ÜCRETÝ( 300YTL).DÝR EN GEÇ 26 MART CARÞAMBA GÜNÜE KADAR TERTÝP KOMÝTESÝNE TESLÝM ETMELERÝ GEREKMEKTEDÝR.

DERNEK YÖNRTÝMÝ OLARAK TURNUVAYA KÖYLÜLERÝMÝZÝN KATILMASINI SAGLAMAK ÝÇÝN YÖNETÝM KURULU KARARI ALINMIÞTIR ÞARTLARI VE ÖNERÝLRÝLERÝNÝZÝ BÝRLÝKTE KONUÞMAK ÜZERE DERNEK YÖNETÝMÝNÝ ARAMANIZI BEKLÝYORUZ SAYGILARIMLA .

YÖNETÝM KURULU ADINA
BAÞKAN

MEHMET ZAMAN

sait    15 March 2008 19:52 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
sait_halis@hotmail.com
cengiz haber bekliyorum.Hoþçakal

Cengiz ÖZGÜR    15 March 2008 10:08 | Ýstanbul
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
________________________________________


BÝR ÝRAN'LININ MEKTUBU

Sevgili Turk dostlarim ve kardeslerim,

Devrim sirasinda devrim muhafizlari tarafindan once tecavuz edilip,
daha sonrada ipe gonderilen cok sevgili kiz kardesim Mehtab'in
anisina...

Bu mektubu sizlere yazmamdaki neden bizim 30 sene kadar once
yasadigimiz o talihsiz ve karanlik gunun Turkiye icinde yaklasiyor
oldugunu gormem ve bundan daha derin olarak kalbimde hissetmem oldu.
Turban yasasinin mecliste onaylandigi tarihin Iran islam devriminin
oldugu gune denk gelmesi kalbimde bunun ilahi bir gucten gelen uyari
fisegi oldugu hislerini uyandirdi ve bu mektubu kaleme almaya karar
verdim. Biliyorum hepiniz kalbinizde karanligin otoritesini
hissettiniz. Karanlik otorite gelmeden hissettirdi yaklastigini.

Iran Islam devriminden 1 hafta kadar once Turkiye'ye gecen, uzun bir
sure burada yasayan ve daha sonra Kanada'ya iltica eden ve halihazirda
bu ulkede felsefe ogretmenligi yapan bir Iranliyim. Ataturk'un aydinlik
Turkiyesini cok seviyorum ve yuregim kan aglayarak Iran'da "O gun"
gelmeden onceki olaylarin sanki bir tekrarini sinemada izliyor gibi
Turkiye'de goruyorum. Yobaz karanliginda hunharca katledilen kiz
kardesim anisina sizlere yalvariyorum ki, sakin olmaz demeyin! Sakin
Turk Ordusu oldugu surece olamaz demeyin cunki asagida anlatacagim gibi
o gun geldiginde tum ordularin eli kolu baglanabilir. Bizim ailemiz

Iran'da laik, sol goruslu ve aydin bir aile idi. Devrimden 1 ay once
bize bile soyleseler idi 1 ay sonra durum bu olacak diye biz bile guler
gecerdik, "delimisin?" diye sorardik belkide.Belkide Derdik ki "Sah'in
bu guclu ordusunu nasil yeneceklerde Seriat karanligini getirecekler?".

Sizlere once Iran Islam devriminin nasil gelistigini kisaca anlatmak
istiyorum cunki Turkiye'deki gelismelerle cok buyuk benzerlikler mevcut.
IRAN ISLAM DEVRIMINI BASARIYA GOTUREN AYAKLAR:
1-Buyuk kesimi fakirlesen halk dincilerin pencesine dustu. Bu halk
yiyecek, giyecek gibi ufak yardimlarla onlarin safina cekildi. Beyinleri
yikandi ve fakirliklerinin temelinde kirli ve dinsiz rejim oldugu
benliklerine yazildi. Aclikla bogusan halk bu cehaletin pencesine
kolaylikla dustu ve rejime dusmanlasti. (COK FAKIRLESEN TURK HALKINADA
AYNI SEYLER YAPILIYOR)
2-Hep demokrasi ve ozgurluk dendi. Humeyni devrimi yapana kadar hep demokrasi
ve ozgurluk vaad etti. Bu sekilde bir cok sol goruslu insanlarida kendi saflarina cekti.
Bu insanlar devrim akabinde ipe giden ilk insanlar oldu.
(TURKIYE'DE HEP DEMOKRASI VE OZGURLUK DIYORLAR)
3-Emir komuta zincirinde yapilanmis olan din
adamlari halki kontrol altina aldi. ( BASI ABD'DE YASAYAN MALUM
TARIKAT'IN YAPILANMA BICIMI OLAN "ABI"YAPILANMASI BU EMIR KOMUTA
SEKLIDIR VE DEVRIMIN EN ONEMLI AYAKLARINDAN
BIRISI BU EMIR KOMUTA YAPILANMASIDIR. BU EMIR KOMUTA YAPILANMASI
DEVRIMIN HALK ORDUSUDUR VE DEVRIM SIRASINDA BU EMIR KOMUTA COK KISA
ZAMANDA COK BUYUK KITLELERE EGEMEN OLUR.)
4-Kargasa ve kaos ortaminda askeri Kislalar basildi.
Ellerinde Kur'an ile kislalar ele gecirildi.
(BU AYAGA COK DIKKAT EDELIM CUNKI DEVRIM SIRASINDA TURK SILAHLI
KUVVETLERINI ELE GECIRMENIN EN ANAHTAR AYAGI BUDUR.)
Turk silahli kuvvetleri bildigim kadari ile 600-800,000 kisiden olusan
bir kuvvetdir. Yanliz unutulmamasi gereken gercek bu ordunun ancak
%0.1(BindeBir) lik bir bolumu rejimin muhafizidir. Yani harb okullarinda egitim
gormus subaylar ancak bu kadardir. Geri kalan %99.99 er rejim muhafizi
degildir. Onlar emirlere gore hareket eden vucut parcalaridir. Beyin
olan ise az sayidaki subaylardir. Iran devriminde kargasa ve kaos
ortaminda kislalari basan yobazlarin ellerinde Kur'an ile erleri
gecerek direnen subay ve komutanlari katlettiler. Burada kilit nokta
ellerinde Kur'an ile harekete gecen buyuk halk kitlelerine karsi
erlerin silah kullanmakta zorlanacagi gercegidir. Zaten kullansalar
bile cahil ve beyni yikanmis halk oyle bir kudretle kislalara
saldirmistirki sonunda kislalar teslim alinmistir. O askerin actigi
ates sonucu halktan cok olen olmustur ama sonucta bir noktada erler
silah birakmak durumunda kalmislardir. Erin kendi basina alacagi savas
insiyatifi dusmana karsidir. Ama buyuk kitleler halinde ve ellerinde
kur'an larla uzerine gelen kendi halkina karsi bu kararliligi
gostermesi mumkun olamaz. Yani er buna bir noktadan sonra direnmez yada
direnemez. Cunki o er karsisindakinin karanlik bir devrim yapacak olan
insanlar oldugunu bilecek bilinctede degildir, kaybedecegi aydinligin
ne oldugunuda. Bunu bilecek olan sadece subaylardir. Ve kanlarinin son
damlasina kadar savasacak olanlarda bu konuda aydinlanmis Turk
subaylaridir. Ama yukarda bahsettigim uzre onlar ordunun sadece ve
sadece en fazla binde birini teskil ederler. Yani devrimin asil
savunucusu Turk ordusunun tumu degildir, sadece subay kademesidir ve
erlerin durdugu ve etkisizlestirildigi noktada o subay kademesinin yok
edilmesi kolay olacaktir. Iran'da ordu bu sekilde etkisiz hale
getirilmistir.
Silahli kuvvetler "O GUN"geldiginde kislarini nasil muhafaza edeceginin planini cok
iyi yapmalidir. Cunki kilit bu noktadir. Silahli kuvvetler etkisiz hale getirelemedigi
muddetce devrim basariya ulasamaz. Bu nedenle her askeri kislaya normal
erlerin haricinde kislalari kaninin son damlasina kadar savunacak "OZEL
CUMHURIYET DEVRIM MUHAFIZLARI BIRLIKLERI" olusturulmali ve bunlarin
boyle buyuk bir halk hareketine karsi erlerden once devreye girip,
erler saskinliklarini uzerlerinden atana kadar catismaya girmeleri
saglanmali ve burada kazanilacak vakit ile gerideki subaylar erlerin
dagilmasinin onune gecmelidir. Yani ordunun esas gucu ve govdesi olan
erlerin kontrolu kesinlikle kaybedilmemelidir. Iran ordusunun boyle bir
hazirligi olmadigi icin gafil avlandi.

Olusturulacak olan "OZEL CUMHURIYET DEVRIM MUHAFIZLARI BIRLIKLERI"
yobazlar ile catisirken, erlerde uzerlerindeki saskinligi atacaklar ve
subaylarin organizasyonu ile catismalara destek vereceklerdir.
Olusturulacak "OZEL CUMHURIYET DEVRIM MUHAFIZLARI BIRLIKLERI" cok ozel
egitilmeli vede Ataturk'e ve devrimlerine cani pahasina savunacak
sekilde inanmis olmalidirlar. Aksi halde basarisizlik kacinilmazdir.
Cunki en son Lubnan'da gordugumuz uzre davasina inanmis bir kac yuz
Hibullah Militani dunyanin en iyi ordularindan birisi olan israil
ordusunu agir zaiyatlarla yenilgiye ugratti.
Sevgili dostlar ve kardesler, elimden geldigince sizleri
bilgilendirmeye calistim cunki aydinligi savunmak durumunda olan sizler
Iran'in gectigi bu karanlik tuneli anlamak durumundasiniz. Iran'in bu
aci tecrubesi sizlerin uyanik olmasi icin bir sans olur umarim.
Asagidaki birinci linkte Iran'in devrimin hemen oncesi goruntuleri ile
hemen sonrasi goruntulerini bulacaksiniz. Orada goreceginiz uzre Iran
devrim oncesi belki su anki Turkiye'den bile daha modern. Yani olmaz,
olmaz demeyin. Ikinci linkte ise Devrim lideri Humeyni'ye kadinlarin
siir okumasi. O linki vermemin nedeni ise o koltukta bir gun bugun
ABD'de ikamet eden malum cemaatin basi olan sahsin oturabilecegi
ihtimalidir. Aci ama sanki tarih tekerrrur ediyor.
http://www.youtube.com/watch?v=Gj1rSmQ5kvg
htt p://www.youtube.com/watch?v=rO2rf8KPacI

Benim cok sevgili kiz kardesim Mehtab anisina yapabilecegim bu kadar.
Elimden geldigince sizleri bilgilendirmeye calistim. Ama sizin geride
kalan, aydinlik yarinlar bekleyen kizlariniz, kardesleriniz
,cocuklariniz ve Mehtab'lariniz icin yapabileceginiz cok seyler var
karanlik "O Gun"cokmeden once Ataturk Turkiyesine... Yapabileceginiz ilk sey bu
mektubu bildiginiz, tanidiginiz insanlara ulastirarak daha fazla insani
uyandirmak olabilir. O aci cok buyuk aci sevgili kardesler, anlatmak
istemiyorum icinizi karartmamak icin ama sevgili kardesim Mehtab keske
bu dunyaya gelmemis olsa idide "O gun" o aci sonu yasamamis olsa idi o
karanlik ve pis yobaz sehvetinin pencesinde. Allah sizleri ve Ataturk
Turkiyesini korusun o yobaz karanliginin sevgili kardesim Mehtab'a
gosterdigi aci sondan. Anlatamiyorum onu yobazlarin nasil katlettigini,
elim varmiyor yazmaya, dilim gitmiyor anlatmaya....

Mohsen Yazd

Süleyman Zaman    09 March 2008 17:03 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
Para insaný mutlu eder mi?
Elbette eder, yokluk içinde yaþayan, geçimini bir türlü saðlayamayan zorunlu ihtiyaçlarýný karþýlayamayan,hasta çocuðuna ilaç alamayan birinin en büyük hayali çok parasýnýn olmasýdýr, böyle her þeyin düzeleceðini, mutlu olacaðýný düþünür haklýdýr da.
Ýnsanýn yaþayabilmesi için; yemek, içmek, barýnmak, eðlenmek, tatil yapmak&vs. gibi temel ihtiyaçlarýný karþýlamasý gerekiyor. Tüm bu deðerleri karþýlamak için de para gerekmektedir. Temel ihtiyaçlarýný bile karþýlayamayan bir insan nasýl mutlu olabilir.
Çok borcu birisi, bir yerde borcunu ödeyebileceði kadar para çýkýverse o insan nasýl mutlu olmaz.
Para ayný zamanda insana güven verir. Çünkü günümüzde paranýn açmadýðý kapý, ulaþamadýðý alan ve etkilemediði insan yoktur.
Parasý olanýn çevresi de olur. Dostu, akrabasý ve tanýyaný da artar.
Yanlýþ anlaþýlmayý önlemek için þunu diyebilirim ki; tabii ki para her þey demek deðildir. Doðru ama parasý olmayan insanda istediklerini elde edemeyeceði için, bu durum zaten tek baþýna mutsuzluk yaratan en temel etkendir.
Hep para sýkýntýsý çekmiþ birisini düþününün, bu kiþi çocuðunu okutamýyor, hasta ama doktora gidemiyor, giyim-kuþam alamýyor, meyve, sebze yiyemiyor, eve ekmek bile götüremiyor&vs. bu kiþi nasýl mutlu olur?!.
Bir de gerçekten gözünü para hýrsý bürümüþ insanlar, paraya doymayan insanlar vardýr ki onlar hiç tatmin olmaz zaten.
Kaldý ki yaþamda her þeyin fazlasý zararlýdýr. Fazla yaðmur yaðarsa her yaný sel alýr ve felaket olur. Fazla yemek yersek, sindirim zorluðu çekeriz. Fazla koþarsak çabuk yoruluruz. Fazla baðýrýrsak baþkasýna rahatsýz ederiz ve ses tellerimize zarar veririz. O halde her þeyin fazlasý zarar getirirse, paranýn da fazlasý insaný tembelliðe, þýmarýklýða, görgüsüzlüðe ve doyumsuzluða götürür.
Paranýn ne önemi var, mühim olan insanlýk sözü doðru olduðu kadar yanlýþ da. Çünkü yaþam artýk parasýz olmuyor, sadece nefes almak deðildir yaþam.Yemek, içmek,tedavi olabilmek, okumak, izlemek...Bunlar parasýz olmuyor maalesef..Ben sadece þöyle diyebilirim, çok fazla para gereksizdir ama para gereklidir...


4937
Mesaj Var
« 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580 581 582 583 584 585 586 587 588 589 590 591 592 593 594 595 596 597 598 599 600 601 602 603 604 605 606 607 608 609 610 611 612 613 614 615 616 617 618 619 620 621 622 623 624 625 626 627 628 629 630 631 632 633 634 635 636 637 638 639 640 641 642 643 644 645 646 647 648 649 650 651 652 653 654 655 656 657 658 659 660 661 662 663 664 665 666 667 668 669 670 671 672 673 674 675 676 677 678 679 680 681 682 683 684 685 686 687 688 689 690 691 692 693 694 695 696 697 698 699 700 701 702 703 704 705 706 707 708 709 710 711 712 713 714 715 716 717 718 719 720 721 722 723 724 725 726 727 728 729 730 731 732 733 734 735 736 737 738 739 740 741 742 743 744 745 746 747 748 749 750 751 752 753 754 755 756 757 758 759 760 761 762 763 764 765 766 767 768 769 770 771 772 773 774 775 776 777 778 779 780 781 782 783 784 785 786 787 788 789 790 791 792 793 794 795 796 797 798 799 800 801 802 803 804 805 806 807 808 809 810 811 812 813 814 815 816 817 818 819 820 821 822 823 824 825 826 827 828 829 830 831 832 833 834 835 836 837 838 839 840 841 842 843 844 845 846 847 848 849 850 851 852 853 854 855 856 857 858 859 860 861 862 863 864 865 866 867 868 869 870 871 872 873 874 875 876 877 878 879 880 881 882 883 884 885 886 887 888 889 890 891 892 893 894 895 896 897 898 899 900 901 902 903 904 905 906 907 908 909 910 911 912 913 914 915 916 917 918 919 920 921 922 923 924 925 926 927 928 929 930 931 932 933 934 935 936 937 938 939 940 941 942 943 944 945 946 947 948 949 950 951 952 953 954 955 956 957 958 959 960 961 962 963 964 965 966 967 968 969 970 971 972 973 974 975 976 977 978 979 980 981 982 983 984 985 986 987 988 »