Yeni Resimler
yeni2009 Dayanýþma Gecesi
Site Haberleri
Anasayfa
Haberler
Şiir
Sağlık
Tatil / Turizm
E- Devlet
Forum
Galeri
Linkler
SSS

Köy Resimleri


Köy


Divriði Köyleri Futbol Turnuvalarý


Köy Resimleri


Köy Resimleri





Saturday, 21 December 2024
Anasayfa arrow Ziyaretçi Defteri

Ziyaretçi Defteri

Ziyaretçi Defterini imzala


Süleyman Zaman    30 November 2008 20:40 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
Tarihe alacak verecek özgülünde bakýlamaz. Tarih yaþanýlmýþ olanýn nedensellikleri çözümlenerek olgu veolayrýn gerçekçi bir þekilde yansýtýlamsýný içerir.
Ne Atatrük Alevilerden, ne de Aleviler Atatürk'ten alcaklý ve verecekli deðillderdir. Bu ticari mantýk Tarihe uygulanamaz. Tarih, uzam içinde geliþen ve o günün dirimsel ve tinsel koþullarýn varlaþtrýdýðý zorunlu olaylar bütünüdür. Bu olaylarda olaylarý var eden "nedenselliker" vardýr. Nedensellik her zaman itici bir olguya sahiptir. Belrileyici olan, devindirici olan bir enerjidir.
Her olayýn karþýtlarý bulunur. Bu karþýtlýk içinde "egemen" olanla, muhalif olan arasýnda bitmez tükenmez çeliþkiler varlaþýr. Bu da toplumsal mücadelenin devamýný saðlar. Geliþen toplumsal olaylar içinde; gurplar, bireyler, topluluklar ve farklý kesimler arasýnda birbirne benzer veya yakýn görüþler ve düþünceler, ilkeler, anlayýþlar ve bakýþlar oluþur. Bundan dolayý da birbirine yakýn olanlar birbirleriyle ittifak ederek ortaklaþa davranýþlar sergilerler.
Ýþte Aleviler ile Atatrük arasýnda ki iliþki bu çerçevede ele alýnmalýdýr.
Atatürk ne istiyordu; emperyalizmin üþleden kovulmasýný; siyasal ve ekonomik baðýmsýzlýk; dinci bir toplum anlayýþý yerine, laik bir toplumsal yapý; Padiþah yerine, halkýn kendisini yönettiði Cumhuriyet; eðitilmiþ ve aydýnlanmýþ bir toplum; ekonomik katma deðerin adilce paylaþýmý ve bunun için üreten bir ülke; kaýnlarýn en az erkekler kadar özgür ve üretici olmalarý..vs. gibi devrimci ve o günün koþullarýna göre çok çok ileri olan görüþleri savunmuþ ve savunduklarýnýn çoðunu da yaþamýn pratiðine uygulamýþtýr.
Oysa tarihsel sürece baktýðýmýzda Aleviler, yukarýda saydýðým deðerleri yüz yýllardýr savunuyorlardý. Bu anlmada büyük bedeller ödeyen Alevilerin; 20. Yüzyýlýn ilk çeyreðinde ayný görüþleri savunun ve bu görüþleri gerçekleþtirmeye çalýþan Atatürk'e destek vermeleri, onunla birlikte olmalarý kadar daha doðal ne olabilir.
Burada bir alacak ve verecek yoktur. Tarihi koþullarýn var ettiði nedensellik gereði bir birliktelik, ayný düzelmde birleþme ve ayný ilkeleri yaþamda gerçekleþtirmek için bir araya gelme olgusu vardýr.
Olay tarihseldri Ve tarihi olaylar asla bir alacak-verecek mantýðý içinde deðerlendirelemez.
Sevgilerimle.

Yaþam    30 November 2008 15:22 | ankara
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
Selam.
Ellez abinin sorusuna soru ile karþýlýk vermek istiyorum: Alevileri uslanmadýðýný yazmýþsýn. Hangi konuda uslanmamýþtýr? açýklama isterim.

Cumhuriyet ve Atatürk'le Aleviler arasýndaki alacak verecek hesabý ilginç bir hesap doðrusu. Türkiye halkýna yapýlan önemlibir organ (belki de beyin) nakli gibi. fakat bu geliþmiþ beyin maalesef vücudun geneline pek uymadý. Önceki beyni arar oldular hatta akýllarýndan hiç çýkmadý. çünkü yüzyýllarca genlerine o bilinç iþledi. yeniliðe kapalý bünye cumhuriyetle hoþgörüye, medeniyete açýlan kapýya sýcak bakamadý, anlayamadý.

maça gitcem þimdi çala kalem böyle biþey çýktý. idare edivering.

ellez abi sen iyi bi adamsýn.

saygýlar Ellez abiye ve herkese...

Süleyman Zaman    29 November 2008 23:57 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
DEVRÝM VE ATATÜRK DEVRÝMLERÝ
Devrim; bir topumun içinde bulunduðu Sosyo-ekonomik ve kültürel yaþam biçimlerinde yapýlan köklü bir deðiþimdir.
Devrim özünde, eskimiþ, geçersizleþmiþ, duraðanlaþmýþ, çürümüþ ve yozlaþmýþ olaný deðiþtirmeye dönük eylemler bütünüdür.
Baþka bir anlamda devrim; devinime, geliþmeye, deðiþmeye, çað dýþýlýða üretimsizliðe karþý olan deðerleri yýkmaya çalýþan davranýþlar toplamýdýr.
Var olan toplumsallýk içinde, doku uyuþmazlýðý gösteren her deðere karþý geliþen toplumsal olaylarýn adýdýr devrim.
Devrim, bir toplumun yaþamýnda önemli iþlevi olan kurumlarýn kökten deðiþtirilmesi ya da yenileþtirilmesidir. ( Ali Püsküllüoðlu; Öz Türkçe Sözlük; Ýlgili Madde).
Devrim, hiçbir zaman tek, tek insanlarýn kendi istemleriyle, istedikleri zaman yapýlabilecek bir davranýþ veya eylem deðildir. Devrim, insan istencinin dýþýnda geliþen, toplumsal koþullarýn varlaþmasýyla geliþen bir toplumsal harekettir. Toplumda devrimi var edecek dirimsel ve tinsel; (yani üretim iliþkileri, üretimde ki katma deðerin daðýlýmý, eþitsiz paylaþým, yoksulluk, iþsizlik& vb. gibi olumsuzluklarýn yaþanmasý ve toplumun bilinç ve örgütlenme düzeyinin artmasýyla) koþularýn oluþmasýyla gerçekleþen bir toplumsal olgudur. Devrim, bu iki deðer yani maddi koþullarýn ve bilinç (ideoloji) geliþiminin birbirlerini tamamlamasý sonucunda, baþarýya ulaþabilecek bir olgudur. Devrimi hazýrlayan koþullar belirli yetkinlikte deðilse, onun baþarýlmasý olanaksýzdýr. Yani un+þeker+yað var ama onu helva yapacak bir usta yoksa helva kendiliðinden oluþmaz. Devrim de öyledir. Var olan koþullar hazýrsa ve bunu harekete döndürecek önder varsa, istenilen devrim gerçekleþebilir. Yoksa koþullar karþý devrime de dönüþebilir. Ama ne olursa olsun doða boþluk kabul etmediði gibi, toplumlarda boþluk kabul etmez. Var olan koþullar kendine uygun insan tipini de var eder. Bu insan tipi içinde toplum kendi önderini de yaratýr. Hiçbir olgu sonsuza kadar ayný þekilde, deðiþmeden devam etmez.
Bu geniþ tanýmlamadan sonra Atatürkün yaptýklarýnýn devrim olup olmadýklarýna bakmak gerekir. Çünkü kimi insanlar (ki bunlar akýl tutulmasý yaþayanlardýr.) Atatürkün yaptýklarýný onarma, düzeltim olarak görürken, kimileri ise yapýlanlarý küçümser davranýþlar sergilemektedir. Kimisi ise Cumhuriyet döneminde yapýlan devrimleri (karþý devrimci bir hareketle) yýkmaya çalýþýyor. Þimdi yukarýda yaptýðým tanýma göre Atatürkün yaptýklarýna bir bakalým. Devrim midir? Deðil midir?
Devrim, bir toplumun yaþamýnda önemli iþlevi olan kurumlarýn kökten deðiþtirilmesidir. Buna göre; Atatürkün yaptýklarýnýn devrim sayýlýp sayýlmadýðýný anlamak için, Atatürk tarafýndan yapýlan deðiþikliklere ve yeniliklere bakalým. Atatürk bu toplumda hangi deðerleri var etti, hangi deðerleri ortadan kaldýrdý?
Bu topluma Atatürk ve onun kadro arkadaþlarý neler yaptýlar, neler kazandýrdýlar buna bakalým.


a-) Çürümüþ, üretimsiz, dýþa baðýmlý, kurumlarý iþlevsiz, alabildiðine
borçlu, kendisine bile yeterli olmayan, kiþiliksiz, saygýnsýz..vb. hasta bir imparatorluðu yýktýlar ve onun yerine; sýnýrlarý belirli, toprak bütünlüðü saðlanmýþ, saygýnlýk kazanmýþ, kendi sorunlarýna kendisi veren baðýmsýz bir Ulus Devletin kurulmasýný saðlamak;
b-) Otoriter (Monarþik) (yani tek kiþini vermiþ olduðu kararla yönetilen) bir yönetim anlayýþýndan; halkýn istencinin ve gücünün egemen olduðu, halkýn kendisinin seçtiði temsilciler tarafýndan yönetildiði, seçilmiþ ve kiþilik kazanmýþ özgür bireylerin oluþtuðu bir Cumhuriyet yönetimine geçiþi baþarmak;
c-) Halifeliði yýkarak, ümmetçi bir anlayýþ ve dayatma yerine; Laik ve demokratik temellere oturtulmuþ, çaðdaþ ve uluslar arasý normda bir ulus devletin kurulmasýný gerçekleþtirmek;
d-) Dinin, dincilik durumuna sokulmasýný engellemek, birileri tarafýndan kullanýlmasýný önlemek için, toplumda laik deðerlerin gerçekleþmesini saðlayacak kurumlarý var etmek;
e-) Boþ inançlarýn, hurafelerin, kaderciliðin, tekkelerin ve zaviyelerin geçerli olduðu gelenekçi, tutucu bir toplumdan; bilimselliðin, akýlcýlýðýn egemen olduðu ve bu anlamda düþünen, araþtýran, sorgulayan, gözlemleyen ve sýnmanýn geçerli olduðu bir toplumsal yapý oluþturmak;
f-) Planlý, projeli bir yapýlanmayla denetimli, gözlemlemeli, verimli ekonomik (tutunum) ve toplumsal yatýrýmlarý saðlamak ve var olan birikimleri halkýn yararýna olacak þekilde deðerlendirmek ve sanayileþmeyi, makineleþmeyi öncel sayan bir deðerler sistemi yaratmak;
g-) Öðretim Birliði yasasýyla, çok baþlý eðitime son vererek, bilimsel, akýlcý geliþtirici ve özendirici bir eðitim anlayýþýný geçerli kýlmak;
h-) Tarikatlarý kaldýrarak, dinci ve cemaatçi deðer yargýlarýný aþarak; yurttaþlýk bilincinin geliþmesini saðlamak;
ý-) Ezan, hutbe ve dualar Türkçeleþtirilerek, yapýlan ibadetin halk tarafýndan anlaþýlmasýný olanaklý kýlmak;
i-) Medeni Kanunu yasalaþtýrarak, erkek egemenli bir toplum anlayýþý yerine, kadýn-erkek eþitliðini saðlayacak bir hukuk devrimini gerçekleþtirmek;
j-) Giyimde ve kuþamda devrim yaparak, çaðdýþý giyim ve kuþamý (fes, peçe, çarþaf, þalvar ..vb) aþmak ve bunun yerine çaðdaþ giyim ve kuþamý toplumda geçerli kýlmak;
k-) Ölçü sitemini çaðdaþ ölçü sitemiyle uygun konuma getirmek;
l-) Halkýn anlamadýðý yazý biçimini deðiþtirerek, daha kolay ve anlaþýlýr olan Latin alfabesine geçerek, halkýn okur-yazar olmasýný ve eðitimin kolaylaþtýrýlmasýný saðlamak;
m-) Türk Dilinin halk tarafýndan anlaþýlmasýný saðlayacak deðiþimleri yapmak;
n-) Türk Tarihinin doðu bir þekilde bilmek ve geçmiþimizin tarihsel gerçeðini ortaya koyacak bilimsel araþtýrmalarý yaparak yeniden yazýlmasýný saðlamak;
o-) Soyadý yasasýný çýkararak, çaðdaþ aile yapýsýný oluþturmak;
ö-) Bilimsel ve teknik geliþimi geçerli ilke olarak yerleþtirmek ve bilimin yol göstericiliðini en geçerli yol olarak görmek;
p-) Her zaman çaðdaþ uygarlýðýn bulunduðu en yüksek aþamayý yakalamaya ve yaþamaya çalýþmak;
r-) Halkevleri, Halk Odalarý, Konservetuvarlar, Tercüme Bürolarý& Gibi kurumlarý var ederek, toplumu kültürel yönden ileriye doðru dönüþtürmek;
s-) Köy Enstitüleri gibi çaðdaþ eðitim kurumlarýný varlaþtýrarak, tüm toplumu okur-yazar yapmak ve üretim ekonomisine dönük üretim için eðitim ilkesini yaþama geçirmek ve bu yöntemle köylü toplumundan sanayi toplumuna geçiþi hýzlandýrmak;
þ-) Laiklik ilkesini yaþama geçirerek, demokrasinin ve özgür toplumun yaratýlmasýný saðlamak; ümmetten, yurttaþ olma bilincine ulaþmayý gerçekleþtirmek;
Ve daha nice devrimler&..
Yapýlan bu deðiþimlere bakýnca Atatürk'ün ne kadar büyük bir devrimci olduðu ortaya çýkmaktadýr. Ama günümüzde öyle bir noktaya geldik ki; onun devrimlerini "Travma" olarak gören anlayýþlarýn egemen olduðu bir toplumsal yapýya savrulmuþ bulunmaktayýz.
Avrupa'da Atatürk Türkiye'sinin sonuna gelindiði gibi kimi yorumlar ve haberler ardý ardýna çýkmaya baþlamýþtýr.
Onun için bizim bu devrimlere sahip çýkmamýz ve o ulu insanýn gösterdiði yoldan ilerlemenin kararlýlýðýný göstermemiz gerekiyor.


Not; Bu yazý belki daha önce yayýnlanmýþ olabilir. Güncel olmasý dolayýsýyla bu yazýyý yeniden yayýnlamayý uygun buldum.
Sevgiler....

Süleyman Zaman    27 November 2008 23:36 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
LAÝK CUMHURÝYET VE ALEVÝLER

Alevilik ezoterik bir anlayýþ olarak,Tanrý+Evren+Ýnsan birlikteliðini savunan "vahdet-i Mevcut" anlayýþýný öðretisinin temeline koyam "bilgeler öðretisidir".
Alevilik öðretisi, tüm olaylara dünyasal bakar. Tümevarým yöntemiyle olgularý ve olaylarý çözümlemeye çalýþýr.
Böyle olunca dünyasallaþmanýn yönrtim biçim "Cumhuriyet"tir. Çünkü Cumhuriyet, yetkisini "gökten aldýðýný söyleyen ve "Tanrý" adýna dünyayý yönettiðini savlayan krallarý, padiþahlarý, .... dýþlayan, yönetme erkini dünyaya yani halka sunan bir yönetim biçimidir. Ama tek baþýna "Cumhuriyet" bu anlayýþa yetmemektadir. Bugüm "ÝslamCumhuriyet"leri gibi, dinci "cumhuriyet"lerde bulunmaktadýr. O zaman "dünyasallaþmanýn olmasý için "laiklik" olmazsa olmazdýr. Bunun için bizim "Cumhuriyet"imiz "Laik Cumhuriyet"tir.
Aleviler, bin yýllardýr dünyasallaþmayý ve laikliði savunagelmiþlerdir. Çünkü Alevi inancýnda Tanrý insanýn dýþýnda ve ötesinde deðildir. Tanrý insanýn özünde vardýr. Bu anlayýþta "gizil nesnellik" söz konusudur.
Aleviler, kadýn+erkek eyrýmýna karþý çýkarlar. Ýbadette, yaþamýn her alanýnda kadýnla birlikte yaþamý üretirler. Dünyasal olaný küçümsemezler. Ýnsana zarar vermeyen her tülü besini ve içeceði tüketirler. Bu anlamda yasak koymazlar. Tüm insanlýðý ayný deðerde görürler. Ýnanç adýna kimseyi yargýlamazlar. Ýnancý insanýn özüne, kendi iç dünyasýna býrakýrlar. Anadolu'yu yurt olarak görürler ve ona sahip çýkarlar.
Ýþte tüm bu nedenle Atatrük'ün gerçekleþtirdiði "Laik Cumhuriyet" e sahip çýkarlar.
Çünkü atatürk hem yaptýðý devrimlerle ve hem de koymuþ olduðu ilkelerle "dünyasallaþmayý" saðlamaya çalýþmýþtýr. Çýkýþ noktasý budur.
Bugün bu ilkelerden ve devrimlerden sapýldýysa bunun suçu Atatrük olamaz.
Sonuçtan sonuç çýkarmak doðru deðidir. Her þeyi nedensellikleri içinde deðerlendirmek en geçerli ve bilimsel bir duruþ olur.
Sevgilerle.

Süleyman Zaman    27 November 2008 23:18 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
ALEVÝLÝÐÝN TARÝHSEL BOYUTU

ANADOLUYU BÝRAZ TANIYALIM

Anadolu; Asya, Avrupa ve Afrika kýtalarý arasýnda bir geçittir. Bundan dolayý bir çok kültürlerin, bir çok uygarlýðýn merkezi olmuþtur.
Anadolunun üç yaný denizlerle çevrilidir. Topraklarý üzerinde irili, ufaklý bir çok akarsuyu, gölleri, dereleri bulunmaktadýr. Verimli topraklarý ve bol güneþi vardýr. Girintili çýkýntýlý kýyýlarý, büyük daðlarý, büyük ovalarý, sýrtlarý, yamaçlarý, ormanlarý, her mevsimi oluþturan atmosferi ve bol, bol meyve ve sebzeleriyle zengin ve verimli topraklara sahip güzel bir vatandýr. Bu yapýsýyla Anadolu insanlarý kendine çekmiþ ve uygarlýðýn geliþmesine katký saðlamýþtýr.
Mýsýrlýlar Anadolu halký için; Denizin yüreðinde yaþayan insanlar demiþler. Sümerliler de Sahildeki güneþ bahçesinde yaþayan insanlar derlermiþ. (Ýskender Ohri; Anadolunun Öyküsü; Bilgi Yayýnlarý.4. Baský; 1987 yýlý; sayfa 14)
Homeros Anadoluya Asia diye söz etmiþtir. Daha sonralarý büyük kýtadan ayýrmak için küçük Asya  denmiþtir. (age)
Bizanslýlar Anadoluya , Güneþin doðduðu yer anlamýnda, Anatole ismini koymuþlar. Türkler bu sözcüðü biraz deðiþtirerek Anadolu diye kullanmýþlar. Ana- dolu yani gelen herkese baðrýný açan, kimseyi reddetmeyen, onlarý besleyen, üreten, bir ana kucaðý gibi, gelenleri kucaklayan, sahiplenen onlarý doyuran, koruyan bir anaç (Kibele) olmuþtur. Bu topraklarýn insanlarý birçok tanrý ve tanrýça yaratmýþtýr. Ýsmet Zeki Anadolu; Anadoluyu Tanrýlarýn Vataný olarak deðerlendiriri.
Dünyanýn en eski uygarlýðý Sümer ve Mýsýr uygarlýðý olarak bilinir. Yazýyý ilk kullananlarýn Sümerliler olduðu söylenir. Bu uygarlýðýn tarihi Ý.Ö. 5000 yýllarý dolaylarýdýr. Yani 7000 yýllýk bir tarih.
1962 Yýlýnda Konya yakýnlarýnda bulunan Çatal höyükte yapýlan kazýlar sonucunda çok önemli buluþlar saðlandý. Öyle ki bu kazýlar da Ý.Ö. 7000 yýllarýna (yani 9000 yýl öncesi) ait siteler ve evler bulunmuþtur. Buralarda insanlar yerleþik bir toplum
oluþturmuþ, þehirleþmiþ, kentleþmiþ bir uygarlýkla karþýlaþýlmýþtýr. Bu buluþ da göstermiþtir ki; Anadolu bugünkü bilgilerimize göre en eski uygarlýðýn yaþandýðý topraklardýr. Bu da bu topraklarýn ne kadar verimli, ne kadar üretken, ne kadar zengin ve ne kadar bereketli olduðunu kanýtlamaktadýr. Yapýlan kazýlar sonucunda Çatal höyükteki insanlarýn göçebelikten yerleþik düzene (yani 9000 yýl önce) geçtikleri görülmüþtür. Ayný zamanda bu dönemde hayvanlarýn evcilleþtirildiði, aðaç iþçiliði ve dokumacýlýk yapýldýðý tespit edilmiþtir. Anadolunun bu ilk topluluklarý ölülerini bina içlerine gömdükleri görülmüþtür. Bu insanlýk uygarlýðý açýsýndan çok önemli bir adýmdýr.
Bu topraklarda, tarihin ilk dönemlerinde Hattiler (Kýzýlýrmak çevresi), Hurriler (Maraþ, Malatya yöresi), bu bölgelerde ayrýca Luvitler, güneyde Arzavalar gibi halklar yaþamýþlardýr. O dönemlerde bu topraklarda, maden iþletmeleri (özellikle Tunç) ve büyük kervanlarla ticaret yapýlýyordu. Toprak iþlenerek (yani bir tarým) üretim yapýlýyordu.
Daha sonralarý Hititliler , Urartular, Frigyalýlar, Lidyalýlar, Karyalar, Likyalýlar, Ýonlar, Grekler, Miktaniler, Hattiler, Galatyalar, Luviler, Miletliler,Kapadokya, Romalýlar, Bizanslýlar, Selçuklular, Osmanlýlar...vs. gibi uygarlýklar yaþamýþlardýr.
Bu topluluklar ve uygarlýklar birbirlerine bir þeyler eklemleyerek büyük düþünce kalýplarýnýn oluþmaný ve kendine özgü Anadolu Felsefesinin doðmasýný saðlamýþtýr.
Daha bir çok irili, ufaklý yaklaþýk 30-35 uygarlýðýn gelip-geçtiði zengin topraklar alanýdýr Anadolu.
Çok farklý inançlarýn, çok farklý üretim zenginliklerinin, çok farklý dillerin konuþulduðu, çok farklý kültür harmanýn bulamaçlaþtýðý topraklar. Büyük ve kalýcý sanat eserleri, özgün düþünce kalýplarý, insaný merkeze koyan felsefi görüþleriyle ve güzel deðerleriyle insanlýða örnek olan Anadolu. Ýsmine uygun uygarlýðýn anasý olmuþtur Anadolu. Bundan dolayý bugünkü dünyamýzda bile bir çok gözler Anadolunun üzerinde, Anadoluyu ele geçirmenin egemenliðine almanýn yolunu ,yöntemini yaratmaya çalýþýyorlar. Tarihsel boyutunda da, bu topraklar üzerinde her zaman büyük oyunlar oynanmýþtýr. Bugünde ayný oyunlar oynanmaktadýr.
Anadolu , bu topraklar üzerinde yaþayan herkese analýk eden, onlarý bir ana sýcaklýðýnda kavrayan, onu ana gibi besleyen, koruyan, þefkat sunan, doyuran, can veren, yaratan,üreten,seven.....bir yaþam alaný, bir varlýk alaný olmuþtur.
Anadolu dünya uygarlýðýnýn ilk doðduðu, insanlýk ýþýðýnýn ilk parladýðý ; güneþin, aydýnlýðýn, tekniðin...ilk doðduðu yerleþim alanýdýr.Gerçekten de uygarlýðýn anasýdýr Anadolu. Bugün o uygarlýðýn kalýntýlarý Anadolunun hemen her yerinde görülebilir.
Anadolu çok farklý insan topluluklarýnýn uðrak yeri ve yerleþim alaný olmuþtur. Belki de dünyanýn hiçbir yerleþim alaný, bu kadar çeþitli, zengin insan topluluklarýna mekan olmamýþtýr.
Anadolu çok zengin, çok çeþitli, çok kültürlü, çok inançlý, çok dilli, çok tanrýlý yaþamýn bulunduðu bir yerleþim bölgesidir. Bu anlamda bu kadar farklýlýklarý kendisinde barýndýrmýþ ve bunlarý kendi özüne katarak çok farklý bir kültür ortamý var etmiþtir. Bu Anadolunun özgün kültürüdür. Bu kültürün en somut göstergesi Anadolu Hümanizmasýdýr. Bu kültürün en büyük taþýyýcýlarý olan Halk Ozanlarýnda bu hümanizmayý derinlemesine görmek olasýdýr. Ozanlarýmýzýn dizelerinde; Yunus Emrede, Pir Sultan Abdalda, Nesimide, Teslim Abdalda, Kaygusuz Abdalda, Harabide, Aþýk Veyselde, Mahzunide, Daimide, Davut Sularide&.vs. bu felsefeyle karþýlaþýrýz.
Bugün bu topraklar üzerinde; Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Rum, Ermeni ....gibi farklý insan guruplarý birlik ve beraberlik içinde; Anadoluluk bilinci içinde bir arada barýþ içerisinde yaþamaktadýrlar. Bin yýllardýr da yaþayarak gelmiþlerdir. Alevisi, Sünnisi, Çepnisi, Tahtacýsý,Yahudisi, Hýristiyaný, Ateisti ....v.s. bir zenginlik içinde bir arada bütünlük içinde yaþamayý sürdürüyorlar. Bugün bu topraklar üzerinde Cami, Kilise, Sinagog, Cem evi....v.g. gibi inanç kurumlarý yan, yana durmakta ve bunlar her biri bir çeþitlilik göstermektedirler.
Dünyanýn hiçbir yerinde bu kadar çeþitli toplum katmanýnýn bulunduðu bir alan, bir bölge bulamazsýnýz. Bu toplum katmanlarý o kadar birbirlerinin içine girmiþler ki; zamanla birbirlerine dönüþmüþler; akrabalýlar, dostluklar, arkadaþlýklar kurulmuþ ve bir çoklarý etle- týrnak gibi birbirinden ayrýlamayan insanlar olmuþlardýr. Anadolu insaný hemen her olay ve olguda birlik ve beraberlik göstermesini bilmiþler ve birbirlerinden etkilenmiþlerdir. Anadolu insaný kendi haline býrakýldýðýnda birbirleriyle barýþ ve dostluk içinde, kardeþçe yaþamasýný bilmiþ ve bilecek bilince de sahiptir.
Anadolu ayný zamanda Tanrýlar diyarýdýr. Öyle ki hemen her doða olayýný yöneten bir tanrý vardýr. Anadoluda uzun süre Totemizm ve animizm gibi doðal dinler egemen olmuþtur. Anadolu aslýnda Tanrýlarýn anasýdýr.
Önemli olan bu kadar çok toplumsal katmanlarýn birliðini bozmadan, birlikte, barýþ ve dostluk içinde yaþamalarýný saðlayacak koþullarý veya ortamý saðlamaktýr. Bölünen, parçalanan, amipleþen, küçülen deðil; bütünleþen, birliði koruyan, birlikteliði saðlayan; zengin, üreten, ürettiðini adil pay eden koþullarý var etmektir. Böylesi bir davranýþ ayný zamanda Anadolu gerçeðine uygun bir davranýþ olur.
Anadolu, ovasý, ýrmaðý, denizi, ormaný, zengin bað ve bahçeleri, verimli ve verimsiz toprak alanlarý, havasý, suyu, güneþi ile çeþitli bol bitki türleri, irili- ufaklý hayvanlarýyla çok zengin bir Popülasyon içermektedir.
Dünyanýn en eski kültür ve sanat kalýtlarý Anadoludadýr. Dünyanýn ilk þairleri, ilk tarihçileri, ilk felsefecileri ... Anadoluludur.
Bu topraklar üzerinde yaþayan; Alevisi, Sünnisi, Kürtü, Türkü, Lazý, Çerkezi, Ermenisi, Rumu...vs. hep birlikte, demokratik, laik, halkçý, ulusalcý, üretken ve paylaþýmcý bir anlayýþ ve birliktelik örgüsü içinde yaþayarak Anadolu gerçeðini yaþatabiliriz. Çünkü Anadolunun özgün öðretisi barýþ ve dostluk üzerine kurulmuþtur. Bunun da toplumsal yaný paylaþýmcý ve eþitlikçi bir anlayýþý simgeler.

Dünyada evreni, doðayý, insaný, varlýðý araþtýran ve sorgulayan ilk büyük Filozoflar , yazarlar ve ozanlar Anadoluda yaþamýþlardýr.
Anadolu Filozoflarýyla, ozanlarýyla, þairleriyle, sanatçýlarýyla çok verimli bir yaþam alanýdýr.
Anadolu hiçbir zaman tek bir milletin, hiçbir ýrkýn, hiçbir aþiretin vataný olmamýþtýr. Bu topraklar bir çok milletin, bir çok ýrkýn, birçok aþiretin, farklý insan topluluklarýnýn yaþam alaný olmuþtur.
Tarihimizi 1200lü yýllarla baþlatýp ondan öncesini yaþanmamýþ olarak kabul eden bir anlayýþ Anadoluluk anlayýþý olamaz. Böyle bir anlayýþ Anadolu gerçekliðinden uzaktýr. Anadoluyu kendisine yabancýlaþtýrýr, özünden koparýr. Bu bir insanýn ellerini, kollarýný, bacaklarýný koparýp gövdesini bütünden ayýrmasý gibi bir þeydir.
Anadoluyu gerçek anlamda, bütünlüðü içinde kavramak gerekir.
Uygarlýðýn anasý, Anadoluya ve onun ulu insanlarýna, önder kiþilerine, bu topraklarda yaþamýþ tüm insanlarýna bin selam olsun!...


4937
Mesaj Var
« 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580 581 582 583 584 585 586 587 588 589 590 591 592 593 594 595 596 597 598 599 600 601 602 603 604 605 606 607 608 609 610 611 612 613 614 615 616 617 618 619 620 621 622 623 624 625 626 627 628 629 630 631 632 633 634 635 636 637 638 639 640 641 642 643 644 645 646 647 648 649 650 651 652 653 654 655 656 657 658 659 660 661 662 663 664 665 666 667 668 669 670 671 672 673 674 675 676 677 678 679 680 681 682 683 684 685 686 687 688 689 690 691 692 693 694 695 696 697 698 699 700 701 702 703 704 705 706 707 708 709 710 711 712 713 714 715 716 717 718 719 720 721 722 723 724 725 726 727 728 729 730 731 732 733 734 735 736 737 738 739 740 741 742 743 744 745 746 747 748 749 750 751 752 753 754 755 756 757 758 759 760 761 762 763 764 765 766 767 768 769 770 771 772 773 774 775 776 777 778 779 780 781 782 783 784 785 786 787 788 789 790 791 792 793 794 795 796 797 798 799 800 801 802 803 804 805 806 807 808 809 810 811 812 813 814 815 816 817 818 819 820 821 822 823 824 825 826 827 828 829 830 831 832 833 834 835 836 837 838 839 840 841 842 843 844 845 846 847 848 849 850 851 852 853 854 855 856 857 858 859 860 861 862 863 864 865 866 867 868 869 870 871 872 873 874 875 876 877 878 879 880 881 882 883 884 885 886 887 888 889 890 891 892 893 894 895 896 897 898 899 900 901 902 903 904 905 906 907 908 909 910 911 912 913 914 915 916 917 918 919 920 921 922 923 924 925 926 927 928 929 930 931 932 933 934 935 936 937 938 939 940 941 942 943 944 945 946 947 948 949 950 951 952 953 954 955 956 957 958 959 960 961 962 963 964 965 966 967 968 969 970 971 972 973 974 975 976 977 978 979 980 981 982 983 984 985 986 987 988 »