Can; dirilik, hareketlilik, devinim,,,,vs. anlamlarýna gelir. Bir þeyin özü, ruhu, enerjisi can kavramýyla tanýmlanýr. Can sözcüðü hemen bütün dillerde can terimini karþýlayan sözcüklerin kökeninin; soluk-hava- rüzgâr olduðu görülmüþtür. Örneðin; Yunanca Pyskhe sözcüðü üflemek anlamýna gelir. Latince Anima sözcüðü soluk anlamýndadýr. Hint- Avrupa dil gurubunda ki Ani kökü de soluk anlamýna gelmektedir. Fransýzca da esprit sözcüðünün anlamý Latinceden geçen Spirale de soluk anlamýndadýr. Yine Almanca Sele ve Ýngilizce de Soul da Gotik dilinde fýrtýna anlamýna gelen Salvala sözcüðünden türemiþtir. Arapçada ki Ruh sözcüðünün anlamý da Hava ve Rüzgârdýr. Bu konuda daha birçok örnekler verilebilir. Burada ortak olan þey Can kavramýnýn Hava ile iliþkilendirilmesi ve Solukla özdeþ kýlýnmasýdýr. Nasýl rüzgâr hareket saðlýyor, hava dirilik veriyorsa, soluk almak ise bedene hava vermekse; Can dediðimiz þey de bedene hareket veren, dirilik saðlayan, deðiþim ve dönüþüm olanaðý veren içsel bir olgudur. (Atilla Özkýrýmlý; Türk Edebiyatý Tarihi; Cilt 1; Ýlgili Madde) Ruh kavramý, idealist felsefede maddeden baðýmsýz ve var edici güç olarak görülür. Ama gerçek olan þudur ki; maddesiz ruh ya da can ve ruhsuz ya da cansýz madde olamaz. Her ikisi bir bütünlük içerir. Can bir sonuçtur. Maddenin hareketinin doðurduðu bir etkin durumdur. Sonuçta maddeyi devindiren, bir þeyi hareket kýlan ona dirimsellik saðlayan enerjidir. Ruh asla gövdesiz olamaz. Doðaya dirilik veren, doðayý hareket kýlan, doðanýn devinimini ve dönüþümünü saðlayan enerjiye can ya da ruh denmektedir. Doða kendisini iki biçimde gösterir. Birincisi görünen doða, ikincisi ise görünmeyen doðadýr. Görünen doða sonuç üreten, açýða çýkan, doðan, üreyen kendinin zahire taþýyan doðadýr. Görünmeyen doða ise; bizim duyu organlarýmýzla algýlayamadýðýmýz ama girdiði bedene veya maddeye yaptýðý etkinlikle kendisini ortaya koyan ve düþüncede tasarýmla varlýðýna ulaþabildiðimiz gizil nesne konumunda ki doðadýr. Gizil nesne de maddedir. Bizim onu görmememiz onun maddeselliðini ortadan kaldýrmaz. Biz onu ürettiði sonuçlarla onu fark ederiz. Bâtýnilik denilen þey, gizil nesnelliktir. Biz düþünceyi göremeyiz. Ama beyin nöronlarýnýn birbirleriyle girdikleri iletiþim nedeniyle ürettikleri sonuç ve etkinlik bilinç ya da düþüncemizi oluþturur. Demek ki bilinç ya da düþünce; gizil nesnellik olarak, nöronlarýn özünde mevcuttur. Koþullar oluþtuðunda kendisini açýða çýkarýr. Tohum ve aðaç örneðinde; tohum aðaç ve aðaçta tohumdur. Biri açýða çýkarken diðeri gizlenir. Tohumun içinde aðaç vardýr. Aðaç kendisini tükettiðinde, karþýtýna dönüþür ve tohuma döner. Demek ki biz tohumun içinde aðacý görmesek de; aðaç tohumun içinde gizlenmiþ nesne olarak bulunmaktadýr. Kendisini var edecek neden oluþtuðunda o da açýða çýkacaktýr. Bu durumda ruh dediðimiz bütünsel enerjinin içinden, zahire, yani görünüþe çýkan nesne kimlik bulduðunda ona kimliðini kazandýran þey can olur. Her bireyin, her küçük maddenin, her parçanýn can olduðu gibi; doðanýn da caný vardýr. Bu doðanýn tüm canýdýr. Buna Tanrý ya da doða denir. Bu durumda açýða çýkmýþ ya da gizil nesne konumunda ki tüm varlýk Tanrýyý ya da doðayý oluþturur. Tanrý her þey, her þey ise Tanrýdýr. Gerek açýk nesnelliðin ve gerekse gizli nesnelliðin baþlangýcý ve sonucu yoktur. Bunlar sürekli birbirine dönüþür. Bu dönüþümü saðlayan þey, karþýtlarýn varlýðýdýr. Her þey karþýtýna dönüþür. Bu anlamda hidrojen var. Anti hidrojen de var. Elektronun karþýtý pozitrondur. Doðada karþýtý olmayan hiçbir þey bulunmamaktadýr. Var olan her maddenin, karþýt maddesi vardýr. Bunlar sürekli birbirlerine dönüþürler. Madde görünür olan, duyu organlarýyla algýlanandýr. Anti madde ise görünmez ve duyu organlarýnca algýlanmaz olandýr. Zahir görünen, açýða çýkan algýlana maddedir. Batin ise; sonuçlarýyla ortaya çýkan ve sezgiyle, çýkarsamayla düþünceye taþýnan, düþüncede görünen maddedir. Ýþte maddeye enerji saðlayan, onu devindiren görünmeyen veya duyu organlarýyla algýlanamayan gizil nesnelliðe soyut kavramlar yükleyerek ruh ya da can diyoruz. Oysa gizil nesnellik konumunda ki görünmeyen maddeler özünde görünen maddelerin karþýtlarýna dönüþmesiyle oluþur. Biri diðerini var eder. Örneðin, canýn terk ettiði gövde ya da beden; doða tarafýndan tüketilir. Doðanýn besinidir o. Doða tükettiði bu bedenden yeni þeyleri üretir. Ölü beden yok olmaz. Yeniden baþka bir nesnede kendini var eder. Örneðin Hidrojen kendisini tükettiðinde Helyumu var eder. Helyumda kendisinden sonra ki elementi var eder. Ve bu zincirleme sonsuza kadar sürer. Ölen diriltiyor, dirilen ölüyor. O zaman ölüm yok olma deðildir. Ya da yok da vardýr. Günlük yaþamýmýzda, kullandýðýmýz elektriði göremiyoruz. Oysa elektrik kendisini var eden artý ve eksi kutuplarýn içinde potansiyel olarak vardýr. Biz onu sonuç olarak görüyoruz. Artý ve Eksi kutuplarýnýn birleþmesi sonucunda elektrik oluþtuðunu biliyoruz. Bunu düþünce de tasarýmlýyoruz. Artýk elektrik bizim için giz olmaktan çýkmýþtýr. Düþüncede görmeyle artýk elektrik açýða çýkmýþtýr. Tüm diðer gizil nesnellik taþýyan ve görünen maddelere hareket ve devinim saðlayan enerjiyi ürettikleri sonuç ve etkinlikleriyle düþüncede görme yoluyla gerçekliðe ulaþýlabilir. Bâtýnilik bunu söylüyor. Tanrý kavramý da gizil nesnelliðin toplamýndan baþka bir þey deðildir.
Süleyman Zaman 10 December 2008 15:07 |
Artýk bu tartýþmayý sürdürmek istemiyorum. Ben iletilerimi sundum. Alan alýr, almayana bir þey söyleyemem. Ben Atatrük'ü tabu yapmadým. Ama Atatürk'e bilinçsizce salrýlara karþý tarihsel perspektif içinde onun görüþlerini ve dayandýðý felsefi modelini açýklamaya çalýþtým. Sözü edilen Alevi önderlere karþý gereken yanýtlarý da ben ve bein gibi düþünene alevi aydýnlarý verdiler. Benim yazdýðým kitaplarým, benim çocuklarýmýdýr. Benj onlarla gurur duyarým. Baþkalarý ona nasýl bakarsa baksýn, yazdýklarým benim kimliðimidir. Hoþça ve dostça kalýn.
yakup zaman 10 December 2008 14:47 |
Sevgili mehmet abi;Atatürk ü sevmenin,onu anlamanýn tabuluk olmadýðýný en iyi senin bilmen gerekir.Çünkü bizim düþüncemizde hiç kimseyi ilahlaþtýrýp tapmak gibi bir davranýþýmýz olamaz.Aldýðýmýz eðitim,yaþadýðýmýz kültür buna izin vermez.Çünkü bizler kapalý kapýlar ardýnda gizli saklý içi boþ ve anlamsýz eðitim görmedik.Sizde bende bizde soran sorgulayan,nedenlere niçinlere kafa yoran bir kültürün temsilcileriyiz. bizim derdimiz Atatürkçülüðü bitirmek deðil, ölümünden sonra,onun yaptýklarýný yozlaþtýran,onun ilkelerini budayýp sýradanlaþtýran kiþilere karþý doðru atatürkçülüðü anlatmaktýr derdimiz.Nedense bizim solcularýmýzda aynen gerici ve þeriatçý düþünenlerin suçladýklarý gibi suçluyorlar atatürkü.Bizi üzende bu.Sen bile örneðini 1970 li yýllardan veriyorsun.Yani atatürkü gardrop atatürkçülüðüne indirgeyen,2 cumhuriyetçilerin yaptýklarý suçlamaya parlelel bir örneði sunuyorsun.Ülkede yanlýþ giden herþeyi atatürk ün kurduðu cumhuriyet rejimiyle baðdaþtýrýyorsunuz.Asýl yanlýþ bu iþte.Alevilik konusundaki eleþtirilerinde belirttiðin "ben alevi kainat önderlerini kastettim"sözüne aynen imzamý atarým.Ama her yanlýþýn altýnda atatürkü sorgulamak ne vicdana nede izana sýðar.Dünyada hangi devrim ödünsüz ve tavizsiz yapýlmýþ acaba.Kim bir baþkasýyla anlaþma yada ittifak yapma düþüncesi dýþýna çýkarak tek baþýna bir devrim projesi gerçekleþtirmiþ bana örnek verirseniz sevinir ve yanlýþ düþüncemden dolayý sizlerden özür dilerim.Lütfen kalýplarýmýzý kýrýp cesurca özeleþtirilerimizi de yaparsak artýk itilip kakýlmaktan,yok sayýlmaktan kurtulup gerçek kimliðimizle varlýðýmýzý ortaya koyabiliriz.Bu ülkede solcunun solcuya attýðý tekmeler,birbirlerine olan tahamülsüzlükleri sonucunda yarattýklarý ve yaptýklarý eserler ortada duruyor iþte.Herkes ben doðruyum dedikçe herkes "ben bedel ödedim ya sen ne yaptýn dedikçe"bizler sittin sene ezilmeye yok olmaya mahkumuz.Önce herkes birbirine hoþgorülü olacak herkes bir baþkasýnýn fikrine saygý duyacak,sen ben kavgasýný bir kenara býrakýp ortak paydada nasýl buluþabilrizin hesabýný dayatma yapmadan bulmaya çalýþacaktýr.Kendisi gibi düþünmeyeni "faþist,yada darbeci diyerek sivri çýkýþlarla suçlamak aslýnda insanýn kendi içindeki faþistçe duygularýn ortaya çýkmasý demektir.Ne yazýk ki artýk ülkemizde atatürk ü sevmek yada onu savunmak gericilik yada faþistlikle eþdeðer görülüyor bazý solcularýmýz tarafýndan.Yazýk...Gerçeketen o insaný anlamayanlarýn çamur atmalarý bizleri yaralýyor.Atatürkçülüðü iþine geldiði gibi yorumlayanlarýn bizimle iþleri olmaz.Ýnsanlarýn iyi yanýný görmeyip týpký can dündarýn yaptýðý gibi"mustata "adlý yarý belgesel filmde atatürkün kötü yanlarýný anlatma çabalarý üzüyor bizleri.Þimdilerde atatürkü eleþtirmek,abd,ab yada onlarla paralel düþünen insanlarýn topyekün yaptýklarý kötü bir senaryo maalesef.Ve benim solcu geçinen bazý entellerimde ayný þeyi yapýyorlar.Yeter artýk.Ýnsanlar kendi yanlýþlarýný atatürk devrimlerinde aramasýnlar.Bu olsa olsa basit ve sýð bir düþünce olur.Mesela solcu geçinip akp ye yakýn politikalar yürüten sayýn ufuk uras ve sayýn baskýn oran gibi insanlar önce aynada kendilerine baksýnlar.Eðer bunlar solcu önderlerse ben solcu deðilim.Ýþte bunlardýr atatürkü sýradanlaþtýran insanlar.Solcu görünüp saða .hizmet edenleri lütfen görün artýk.Bizleri sorguladýðýnýz gibi bu tip insanlarýda cesurca sorgulayýn.Yoksa solculuk bunlar yüzünden fortçuluða dönecek.Ben kendimle yüzleþmeye hazýrým ya siz?
Mehmet ZMN ist 10 December 2008 13:36 |
sevgili dostlar bazý toplumlarýn vaz geçilmez liderleri vardýr aldýgýmýz terbiye ve benim sedigimiz ýdoloji geregi o liderleri sevmesekte asla hakaret etmeyiz edenide sevmeyiz. Ben atatürkü svmem demedim onu kötüleyecek bir cümle küllanmadým bende Atatüakün o dönemde yaptýklarýnýn bir cogunu kabüllenip yaptýklarýnýn bir devrim oldugunu kabülederim yanlýz ben o dönemde yapýlan yanlýþlarýn eleþtirilmez olmadýgýný duþunuyorum nedense birileri tartýþmayý tabulara getirip kendi yanlýþýndan kurtulmaya calýþýr. Aleviler konusun gelince eger yazýmý tekrar okursanýz benim zerzeniþim alevý kanahat önderlerinin tutumlarýydý. yine hic bir emege saygýsýzlýk yapmadým yapmakta haddim degildir kendi yazýnýzý okursanýz karþýnýzdaký kiþileri nasýl kücümsediginizi görürsünüz buna karþýlýk alýncada demogoji yapmaya baslýyorsunuz . Eyyy dostum senin kitaplarýn senin gururun bana yeter kültürünüz sizin olsun.Yine kulaktan dolma bir olay anlatayým 1970 lerin icindeydi ankarada bir evde toplandýk cem yapýlacak bir süre sonra telaþ baþladý o zamanki yaþýmý duþunun ilkkokulu ancak býtýrmiþimdir megerse bir baskýndan korktuklarý icin ibadeti erken bitirmiþler bunun icin tarihci olmak gerekmiyor sonra herkesin iþi kendine býrakýlmalý ki sap saman birbirine kariþmasýn Ben ATATÜRKÜ severim ama ona tapmam bir seyleri kendi tekelinize alarak layýklýkta oldugugibi ATATÜRK cülügüde bitireceksiniz
Mehmet ZMN ist 10 December 2008 13:36 |
sevgili dostlar bazý toplumlarýn vaz geçilmez liderleri vardýr aldýgýmýz terbiye ve benim sedigimiz ýdoloji geregi o liderleri sevmesekte asla hakaret etmeyiz edenide sevmeyiz. Ben atatürkü svmem demedim onu kötüleyecek bir cümle küllanmadým bende Atatüakün o dönemde yaptýklarýnýn bir cogunu kabüllenip yaptýklarýnýn bir devrim oldugunu kabülederim yanlýz ben o dönemde yapýlan yanlýþlarýn eleþtirilmez olmadýgýný duþunuyorum nedense birileri tartýþmayý tabulara getirip kendi yanlýþýndan kurtulmaya calýþýr. Aleviler konusun gelince eger yazýmý tekrar okursanýz benim zerzeniþim alevý kanahat önderlerinin tutumlarýydý. yine hic bir emege saygýsýzlýk yapmadým yapmakta haddim degildir kendi yazýnýzý okursanýz karþýnýzdaký kiþileri nasýl kücümsediginizi görürsünüz buna karþýlýk alýncada demogoji yapmaya baslýyorsunuz . Eyyy dostum senin kitaplarýn senin gururun bana yeter kültürünüz sizin olsun.Yine kulaktan dolma bir olay anlatayým 1970 lerin icindeydi ankarada bir evde toplandýk cem yapýlacak bir süre sonra telaþ baþladý o zamanki yaþýmý duþunun ilkkokulu ancak býtýrmiþimdir megerse bir baskýndan korktuklarý icin ibadeti erken bitirmiþler bunun icin tarihci olmak gerekmiyor sonra herkesin iþi kendine býrakýlmalý ki sap saman birbirine kariþmasýn Ben ATATÜRKÜ severim ama ona tapmam bir seyleri kendi tekelinize alarak layýklýkta oldugugibi ATATÜRK cülügüde bitireceksiniz