Merhaba;

Þu son okuduðum ödp seçim bildirgesi ile ödp genel baþkaný ufuk urasýn mecliste yaptýklarý ne kadar birbiriyle örtüþüyor inanýlmaz.vaadlerle uygulama ancak bu kadar örtüþür.seslen vaad ver bildirge yayýnla seçil sonra ye iç yat uyu.tek baþýna nelermi yapabilirdi.bkz.kamer genç.tek baþýna her fýrsatta gür bir sesle korkmadan ister shov deyin ister gerçek yaptýmý yaptý.

reklamlar
www.kemalkilicdaroglu.com

yeniden görüþmek üzere&

Merhaba Site Sakinleri ve Asabileri,

Yiðenm Ufuk Baran Merhaba, YOLA DEVAM ADLÝ MAKALENÝ OKUDUM SANA KABUL EDERSE (DAYIN) OLARAK BÝR ÝKÝ NASÝHATTE BULUNACAÐIM SEN AKILLI VE ZEKÝ ÇOCUKSUN BU NASÝHATLARIMDAN MUTLAKA UYGULUYACAKSIN EN AZINDAN BEN ÖYLE HÝSSEDÝYORUM.

ÖNCELÝKLE SEN VE SENÝN YAÞINDA COCUKLARIMIZIN SÝYASÝ BÝR UÐRAÞI OLMAMALI NELERÝ OLMALI OKUMA HEVESÝ VE ÝLERKÝ YAÞLARDA KENDÝSÝ VE AÝLESÝ ÝÇÝN BÝR HEDEFÝ OLMALI VE BU HEDEFE ODAKLANMALI EVET HER ÝNSANIN SÝYASÝ BÝR DÜÞÜNCESÝ VARDIR AMA BU YAÞLARDA DEÐÝL

EN ÖNEMLÝ NASÝHATIMDA BU HALK ÝÇÝN SÝYASET YAPMAK BU HALK ÝÇÝN BEDEL ÖDEMEK HÝÇ DEÐMEZ YAZIN KÖYE GELDÝÐÝMDE SENÝNLE BÝRE BÝR GÖRÜÞECEÐÝM VE ÇOK FARKLÝ YAÞANMIÞ VE ANCA BU HALK ÝÇÝN BOÞUNA YAÞANMIÞ GERÇEK OLAYLARI SENÝNLE PAYLAÞACAÐÝM VE BANA HAK VERECEÐÝNDEN EMÝNÝM

SENDEN ÝSTEÐÝM SADECE VE SADECE DERSELÝRN ODAKLANIP KENDÝNÝ VE AÝLENÝ DÜÞÜNÜP ONA GÖRE KENDÝNE BÝR HEDEF BELÝRLEYÝP O HEDEFE DOÐUR EMÝN ADIMLARLA ÝLERLEMENDÝR GERÝSÝ RAHMETLÝ SAÝT DEDEÝN DEDÝÐÝ GÝBÝ LANGUR LUNGUR,

EVDEKÝLERE SELAMLAR ÖPÜYORUM HOÞCA KAL

SEÇÝM BÝLDÝRGESÝ

GÜNDEM


Özgür ve Demokratik Bir Türkiye Ýçin Eþitlikçi Özgürlükçü Bir Sol Seçenek Ýçin KORKULARA DEÐÝL, UMUDA OY VER! ÝNANDIÐIN PARTÝYE OY VER!


Özgür ve Demokratik Bir Türkiye Ýçin

Eþitlikçi Özgürlükçü Bir Sol Seçenek Ýçin


KORKULARA DEÐÝL, UMUDA OY VER!


ÝNANDIÐIN PARTÝYE OY VER!

Ýlk kez böyle bir durumla karþý karþýyayýz. Seçim süreci krizden çýkýþ için bir umut deðil, bizzat kendisi bir kriz kaynaðý olarak ortaya çýkmýþ durumda. Devletçi-statükocu bir egemen odak, bütün geliþmeleri istediði gibi yönlendirmek için her türlü yola baþvuruyor.

Cumhurbaþkanlýðý seçimi, egemenler arasý çatýþmanýn yükseldiði bir süreç olarak yaþandý. Önce laiklik elden gidiyor, yaþam tarzýmýz tehdit altýnda denilerek bir kriz yaratýldý. AKP Hükümeti eliyle gerici kadrolaþma, Cumhurbaþkanlýðý seçimi sürecinde yapýlan dayatmalar bir anda þeriat tehlikesi üzerinden yaratýlan korkuya dönüþtürüldü. Yüzbinlerce insan çeþitli kentlerde yaþam tarzlarýna yönelik tehdit karþýsýnda miting meydanlarýný doldurdu.

AKPnin, temsil özürlü Meclisteki gücüne dayanarak Cumhurbaþkanlýðý seçiminde tek belirleyici olmaya çalýþtýðý ortamda bir ordu muhtýrasý gündeme bomba gibi düþtü; ardýndan Anayasa Mahkemesi 367 þartýyla AKPnin Cumhurbaþkaný seçmesini engelledi. Siyasetin üzerine muhtýranýn gölgesi düþtü.

Henüz bu tepkiler canlýyken, bir anda artan asker cenazeleri ve Kuzey Iraka operasyon düzenlenmesi ihtimali gündeme oturdu. Þeriat tehlikesi birdenbire, ama þimdilik unutuldu ve bu kez de terör baþ sorun ve baþ korku haline geldi. Ardýndan bir ordu muhtýrasý daha ortaya çýktý.

Bu seçimler darbe ve savaþ tehlikesinin gölgesinde yapýlýyor. Siyasetin merkezi yeniden tahkim edilsin diye, her þey göze alýnmýþ gibi. Yeter ki, mevcut düzen yara almasýn, darbe de, savaþ da, linç de mubah. Ancak þu çok açýk ki, her ne gerekçeyle olursa olsun askeri vesayetin artmasý, darbe ihtimali ve Kuzey Irak operasyonu bu ülke için bir felaket olacaktýr.

Bu koþullar da gösteriyor ki, ordunun siyaset üzerindeki vesayetine, siyasal alaný daraltan militarizme karþý mücadele temel bir önem taþýyor. 12 Eylül hukukunun mirasý olan Seçim Yasasý ile siyaseti iþlevsizleþtiren anlayýþa karþý siyasetin etkinleþtirilmesi, kitlelerin karar alma mekanizmalarýna seslerini taþýyacak kanallarýn korunmasý ve geniþletilmesi gerekiyor.

Öte yandan kapitalist küreselleþmenin ortaya çýkardýðý yýkýmýn sonuçlarý yoðun biçimde yaþanýyor. Yeni liberal politikalarý uygulayan AKP eliyle yoksullaþma, iþsizlik, kamu hizmetleri ve tarým alanýnda köklü bir tasfiye olanca hýzýyla sürüyor. Sosyal devlet uygulamalarýnýn tasfiyesi, yoksulluðun, iþsizliðin ve dýþlanmanýn derinleþmesi, geniþ halk kitlelerinin sermayenin küreselleþmesinden maðdur olmalarýna yol açýyor. AKP, toplumda tarihsel kökenleri olan muhafazakarlýðýn ve gericiliðin argümanlarýný kullanarak arkasýna aldýðý kitle desteðini kullanarak yeni liberal politikalarý fütursuzca uyguluyor.

Bu süreç yükselen bir ýrkçý ve milliyetçi dalga ile beslenip örtüþüyor. Siyasete yabancýlaþma ve ekonomik yýkým, maðdur olanlar arasýnda, devletçi-statükocu güçlerin kendinden olmayaný yok sayan anlayýþýna eklemlenen ve yabancý olana karþý bir savunma aracý olan ýrkçý milliyetçi düþüncelere yöneliþe neden oluyor.

Bir çýkýþ yolu var mý? Evet!

Yaþam tarzýmýzý korumak ve geliþtirmek için, laikliðin elden gitmemesi için korkuya deðil, özgüvene ihtiyacýmýz var. Yaþam tarzýmýzý garanti altýna alabilecek tek þey, daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasidir, özgürlükçü bir laiklik anlayýþýnýn yaygýnlaþmasýdýr. Siyasetin sivilleþmesi ve toplumsallaþmasýdýr.

Bir çýkýþ yolu var mý? Evet!

Her gün can verdiðimiz çatýþmalarýn bitmesinin yolu, daha fazla barýþýn sesini yükseltmek, milliyetçiliðe, ýrkçýlýða karþý daha kararlýlýkla karþý çýkmaktýr. Birarada yaþamanýn ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel yollarýný hep beraber bulmaktýr; barýþtýr, kardeþliktir. Ýþi savaþ olanlarýn barýþý getiremeyeceðini bilerek davranmaktýr.

Bir çýkýþ yolu var mý? Evet!

Solun kendini büyütebileceði alan, sermayenin küreselleþmesinden maðdur olan, ancak bugün ýrkçý ve milliyetçi düþüncelerin hegemonya alaný içinde yer alanlarý da örgütleyecek politikalardan geçiyor. Dolayýsýyla, ýrkçý-milliyetçi düþüncelere karþý mücadele ile sermayenin küreselleþmesinin ve emperyalist müdahalelerin yarattýðý yýkýma karþý sosyal ve siyasal alandaki eþitlik ve adaleti kapsayan somut gündelik talepler mücadelesi bir gelecek umudu inþa etme çabasýyla gündemin baþýnda yer alýyor.

***


Evet, Türkiye zor günlerden geçiyor. Türkiyede yaþananlar hepimizi endiþelendiriyor. Korku ve vicdansýzlýk, adaletsizlik ve eþitsizlik her yere hakim oluyor.

Üstelik bütün partiler birbirine benziyor. Aralarýndaki yarýþ, hangisinin yeni liberal politikalarý daha iyi uygulayacaðý; hangisinin daha milliyetçi olduðu yönünde.

Kýrk yýlýn saðcýlarý sol diye bilinen partilerden; solcularý ise sað diye bilinen partilerden aday oluyor, aday gösteriliyor. Demokrasiyi savunuyorum diyenler darbeci, muhtýracý kesiliyor. Demokrasi için, barýþ için mücadele edeceðim diyenler ýrkçýlýðý savunuyor. Sol gösterip, sað vuruyor.

Bir yandan anti-demokratik yasalar, diðer yandan toplumsal baskýlar insanlarý suskunluða ve korkuya itiyor. Gece yarýsý verilen e- muhtýralar, kýþladan fýsýldanan sözcükler karþýsýnda tüm partiler esas duruþa geçiyor.

Ýnsanlarý ezmek ve sindirmek için savaþ borularýnýn yarattýðý korku kullanýlýyor.

Bugün muhtýraya ve savaþa karþý durmak için özgürlüðün ve demokrasinin sesini ve taleplerini yükseltmek gerekiyor.

Ayný zamanda emeðin, ezilenlerin ve dýþlananlarýn sesini ve taleplerini yükseltmek gerekiyor. Çünkü ezilenler, dýþlananlar, emekçiler IMF politikalarýndan, ABD emperyalizminin sultasýndan kurtulmak istiyor. Parasýz eðitim, parasýz saðlýk hizmeti, güvenli bir gelecek için halkýn yararýna iþleyen bir sosyal güvenlik sistemi istiyor. Yoksulluðun, açlýðýn, iþsizliðin olmadýðý bir ülke istiyor.

Doðanýn tahrip edilmesine, farklý kültürlerin bastýrýlmasýna, özgürlüklerin kýsýtlanmasýna karþý çýkýyor. Kadýnlarýn ezilmesine, gençlerin iþsiz kalmasýna, üniversite kapýlarýna yýðýlmasýna isyan ediyor.

Biz iþ, aþ, sosyal güvenlik ve sendikal haklar istedikçe onlar ekonomi çöker; özgürlük ve demokrasi istedikçe bölücülük ve þeriat tehlikesi var; barýþ istedikçe vatan elden gider diyorlar. Bunlarý söyleyenler umudu bile halka çok görüyorlar.

Ama biz biliyoruz ki, halký yoksullaþtýran, iþsizliði arttýran partilerin ve politikacýlarýn tek vaatleri olan IMF programýna ve kapitalist küreselleþmeye mahkum deðiliz. Biz IMFye, bizim yakamýzdan düþün diyoruz.

Kendi kaderimizi elimize almalýyýz, bunun için "Korkuya Teslim Olmamak" gerek diyoruz.

Öncelikle kendi gücümüze inanalým. Çünkü iþsizlik, yoksulluk ve eþitsizlik ülkeyi yönetenlerin sýnýfsal ve politik tercihlerinden kaynaklanýyor. Onlarýn tercihleri iç ve dýþ sermaye çevrelerinden, güç odaklarýndan, yolsuzluk ve yoksulluk düzeninden beslenenlerden yanadýr.

Bizim tercihimiz ise emeðiyle geçinenlerin, iþsizlerin, emeklilerin, köylülerin, kadýn ve gençlerin insanca yaþam koþullarýnýn saðlanmasýdýr. Bu ülkenin kaynaklarýný halkýn ihtiyaçlarý doðrultusunda kullanmak, iþ ve aþ saðlayacak bir üretim ekonomisine dönmek bugünün acil görevidir.

Biz gelir daðýlýmý adaletsizliðinin üreticilerin ve emekçilerin lehine düzeltildiði, çalýþanlarýn emeklerinin karþýlýðýný aldýðý, eþit ve hakça bir düzeni kurmak için mücadele ediyoruz. Hedefimiz iþsizlerin, topraðýndan koparýlan köylülerin, hastane kuyruðunda bekleyen yurttaþlarýn, üniversiteye girme umudunu kaybeden gençlerin, kýsacasý tüm ezilenlerin, dýþlananlarýn ve yok sayýlanlarýn sorunlarýna çare bulmaktýr.

Biz, ekonomisi halkýn ihtiyaçlarýna göre þekillenmiþ, eþitlikçi, özgürlükçü Baþka bir Türkiyenin mümkün olduðuna inanýyoruz.


HALKIN ÝHTÝYAÇLARINA CEVAP VEREN BÝR EKONOMÝ MÜMKÜN!

Biz, paylaþma, dayanýþma, eþitlik gibi insani deðerlere sahip çýkýyoruz. Mücadelemiz emeðiyle geçinenlerin, dar gelirlilerin, yoksullarýn insanca yaþamasý içindir.

O nedenle üretmeden borçlanarak, ithalatý patlatarak, elde avuçta olaný satarak þiþen ekonomik model sona ermelidir. Biz çevreye uyumlu ve sürdürülebilir bir sanayileþmeyi, teknolojik atýlýmý, verimlilik artýþýný ve herkese istihdamý hedefleyen yatýrýmcý ve üretimci bir ekonomiyi savunuyoruz. Adil ve eþitlikçi bir paylaþýmýn bu koþullarda gerçekleþebileceðini düþünüyoruz.

Bu atýlýmý kamusal kaynaklarla, özellikle azgeliþmiþ yörelere öncelik vererek gerçekleþtireceðiz. Özelleþtirme adý altýnda hepimize ait varlýklarýn yaðmalanmasýna son vereceðiz. Kaynaklarýmýz halkýn yararý doðrultusunda seferber edilecek.

Bizim tercihimiz kaynaklarý iç ve dýþ borç ödemelerine aktarmak deðil, ekonomik büyüme ve üretime kullanmak yönünde olacaktýr. Ayrýca servet, faiz ve borsa üzerinden alýnacak vergiler, kayýt dýþý ekonominin kayýt altýna alýnmasýndan saðlanacak gelirler de kaynaðýmýzdýr.

Karnýný doyuramayan, temiz içme suyu bulamayan insanlarýn kol gezdiði, baþýný sokacak bir yuvasý dahi bulunmayan çocuklarýn sokaklarda gecelediði bir ülkede huzur içinde yaþanamaz. Temiz bir çevrede yaþamak, kendimiz ve ailemiz için parasýz eðitim ve saðlýk hizmeti beklemek her yurttaþýn haklý bir talebidir.

Bugün korkulara teslim olmama günüdür. Biraz cesaret yeter! Devletten, sermayeden, kýþladan gelen emirlere itaat etmezsek, yüreðimizin sesini dinlersek, inandýðýmýz partiyi desteklersek, "Baþka bir Türkiye" düþ deðil, gerçek olur.


BU VÝCDANSIZ DÜZENÝ DEÐÝÞTÝRELÝM!

Biz emekçi, yoksul halk kitlelerinin sesi ve vicdaný olmaya; sokaktaki mücadeleyle büyüttüðümüz sesi Meclisteki temsiliyetle bütünleþtirerek, halkýn iktidarýna giden yolu örgütleyeceðiz.

Biz, adaletsizliðin, haksýzlýðýn, yolsuzluðun, vicdansýzlýðýn, yoksulluðun bulunduðu her yerde ezilenlerin, horlananlarýn, dýþlananlarýn, haksýzlýða uðrayanlarýn, yok sayýlanlarýn yanýnda olacaðýz.

Biz, hakkýný isteyen kamu emekçilerinin ve iþçilerin, tacize uðrayan ve dayak yiyen kadýnlarýn, coplanan üniversite öðrencilerinin, topraðýný kaybeden ve ürünü deðersizleþen çiftçilerin, kepenk kapatmak zorunda kalan esnafýn, hastane önlerinde, maaþ kuyruklarýnda çile çeken yurttaþlarýn taleplerinin yanýnda olacaðýz.

Þimdi sahte solculara, IMFci solculara, saðcýlarý liste baþý ve baþ tacý yapan, sol gösterip sað vuranlara, adý ak kendi kara olanlara, "hadi oradan" diyebilme yürekliliðini gösterip özgürlükçü ve eþitlikçi sola fýrsat verme zamanýdýr.

Bu cesareti gösterebilirsek, Türkiye halký üzerinde korku yaratan "baskýcý devlet" de olmaz; ekonominin borsa, faiz, döviz dalgalanmalarýna teslim olduðu "borsa devleti" de. Hele hele yurttaþýn devlet için var olduðu "kutsal devlet" hiç olmaz. "Devletin güçlü olmasý için yurttaþýn zayýf olmasý gerekir" anlayýþý yýkýlýr, bu düzen kökten deðiþir.

Yurttaþlar ülke kaynaklarýndan hakça pay alabilir, bilgi ve enerjilerini kullanabildikleri bir iþe sahip olurlar.

Eþit, parasýz, kaliteli eðitim, saðlýk ve sosyal güvenlik hizmetlerinden yararlanabildikleri "sosyal bir Türkiye"de yaþarlar. Ýnsanca yaþayacak konutlara, ulaþým ve haberleþme imkanýna sahip olurlar.

Özgürlükleri ve demokratik haklarý alabildiðine kullanýrlar. Devletin hiç bir din ve inancý kayýrmadýðý, para aktarmadýðý, herkesin din ve vicdan özgürlüðüne sahip olduðu özgürlükçü bir laiklik yaþam bulur. "Özgür ve demokratik bir Türkiye" gerçekleþir.

Türkiye ancak IMFci olmayan, kapitalizme karþý mücadelesini özgürlükçü ve demokratik bir sosyalizm anlayýþýyla önüne koyan bir solla büyüyebilir. IMF reçetelerine, TÜSÝAD taleplerine cevap vermeye çalýþanlarla deðil; ücretli çalýþanlarýn, emeklilerin, iþsizlerin, köylülerin, gençlerin ve kadýnlarýn taleplerine sahip çýkan bir solla deðiþebilir.


ÖZGÜR VE DEMOKRATÝK BÝR TÜRKÝYE MÜMKÜN !

Biz ÖZGÜR VE DEMOKRATÝK TÜRKÝYEYÝ mümkün kýlmak için yapýlmasý gerekenleri biliyoruz. Ekmeðimizi ve hayallerimizi çalanlara dur demenin, geleceðimize sahip çýkmanýn zamaný geldi. Gelin, insanca bir düzeni ve geleceði birlikte kurmak için bir adým atalým.

ÖDP ye verilecek her oy haklarýmýz ve geleceðimiz için atýlmýþ bir adýmdýr. "Oylar boþa gitmesin" diyerek düzen partilerinin desteklenmesini isteyenlere gerekli yanýtý sandýkta verelim. "Oyun ziyan olur" diyenlerin tuzaðýna düþmeyelim. Korkuya teslim olmayalým, beþ yýlý daha ziyan etmeyelim.


EZEN DEÐÝL, HÝZMET VEREN DEVLET

Bugüne kadar ülkeyi yönetenler ve egemen kesimler, devleti küçültüyoruz diyerek, sosyal harcamalarý, eðitime, saðlýða, sosyal güvenliðe yatýrýmý kesiyorlar.

Bize göre yapýlmasý gereken, bu durumu tersine çevirmektir. Biz baskýcý devleti küçültecek, sosyal ve yatýrýmcý devleti büyüteceðiz. Devlet sanayileþme, saðlýk, eðitim, sosyal güvenlik, araþtýrma-geliþtirme gibi alanlara kaynak aktaracak. Gelir daðýlýmýnýn düzeltilmesi, bölgesel eþitsizliklerin giderilmesi, ekolojik dengenin korunmasý için kamu fonlarý devreye girecek. Türkiyeye ucuz emekle üretim yapan bir çevre ülke konumunu layýk gören bugünkü ekonomi politikalarýný deðiþtireceðiz.

Ekonominin temel üretim ve yatýrým kararlarýnda, halk temsilcilerinin ve emekçi örgütlerinin öneri ve kararlarý ile yönlenen demokratik planlama organlarý belirleyici olacak. Bu kararlarýn uygulanmasýný gerek iþletme ölçeðinde, gerekse bölgesel ve ulusal düzeylerde emekçi örgütleri ve temsilcileri denetleyecek.

Bütçe, mali sermayenin ihtiyaçlarýna göre deðil, toplumun eðitim, saðlýk, sosyal güvenlik, konut, toplu taþýmacýlýk gibi temel gereksinimlerinin karþýlanmasý önceliðiyle düzenlenecek. Kamu bütçesinde askeri ve bürokratik harcamalarda köklü bir kesintiye gidilecek. Faiz dýþý fazla uygulamasýna son verilecek.


VESAYET DEMOKRASÝSÝ DEÐÝL, DOÐRUDAN DEMOKRASÝ

Türkiye bugün hala birçok yasakla yönetiliyor. Geçmiþten kalan anti demokratik yasalar yetmezmiþ gibi, seçimlerden hemen önce AKP-CHP uzlaþmasý ile yeni bir Polis Vazife ve Selahiyetleri Yasasý çýkarýldý. Bu yasayla polis devleti uygulamalarýnýn önü açýlýyor. Bazý yasalar deðiþse bile, uygulamada anti demokratik zihniyet hakimiyetini sürdürüyor. Yolsuzluðun, para ve güç iliþkilerinin egemen olduðu siyasette, halkýn talep ve çýkarlarý yer bulamýyor.

Temsilde adalet duygusunu hiçe sayan yüksek seçim barajlarý, lider sultasýna dayalý siyasal parti yapýlarý ve sonuçta halkýn seyirci haline geldiði bir siyaset oyunu sürüyor.

Biz bu tür bir siyaset anlayýþýný reddediyoruz. Halkýn karar süreçlerine doðrudan katýldýðý; yerel ve yerinden yönetim anlayýþýnýn merkezi bürokratik yapý karþýsýnda güçlendirildiði, kýsacasý söz, karar ve yetkinin halkta olduðu bir siyaset tarzýný benimsiyoruz.

Her bireye insanca, saðlýklý ve onurlu yaþam olanaklarý sunulmasýný kamusal bir yükümlülük olarak görüyoruz. Tüm yurttaþlara eþit haklar, özgürlükler, fýrsatlar sunma sorumluluðu taþýyoruz.

Siyasetin, toplumsal yaþamýn demokratikleþmesini, tüm çalýþanlara özgürce örgütlenme hakkýnýn tanýnmasýný savunuyoruz. Siyasetin bir profesyonel politikacý sýnýfýnýn elinde kalmasýna, lider sultasýna karþý çýkýyoruz. Doðrudan ve yerinden demokrasiyi savunuyoruz. Geniþ halk kitlelerinin sesini ve taleplerini ancak böyle duyurabileceðine ve gerçekleþtirebileceðine inanýyoruz.


SAVAÞ DEÐÝL, BARIÞ ! HALKLAR KARDEÞTÝR!

Türkiyeyi yönetenler sýnýrlarýmýzda veya uzakta, neredeyse dünyanýn bütün çatýþmalarýna emperyalizmin yedeðinde müdahil oluyor, askeri güç gönderiyor. Bu tutumlarýyla kapitalist küreselleþmeden maðdur olan ülkelerin ve halklarýn yanýnda deðil, karþýsýnda yer alýyor; barýþý deðil savaþý savunur hale geliyor. Kendi halkýna da, hem insani hem de mali açýdan yüksek bir fatura yüklüyor.

Dünyadaki geliþmelere emperyalizmin deðil, barýþýn yanýnda taraf olmayý hedefliyoruz. Terör ve savaþ tehlikesi bahanesiyle insan hak ve özgürlüklerinin, uluslararasý hukukun ihlaline, evrensel normlarýn çiðnenmesine tavýr alýyoruz.


ÝNSANCA DÜZEN...

BASKICI DEÐÝL, DEMOKRATÝK SOSYAL DEVLET

* Baskýcý, bürokratik, piyasacý devletin yerine, demokratik, özyönetimci, sosyal hizmetlerin geniþletildiði bir sosyal devlet hedeflenecek. Bu amaçla güvenlik harcamalarýnda köklü bir kesintiye gidilecek.

* Eðitimin ve saðlýðýn bütçedeki payý halkýn asgari ihtiyaçlarýný karþýlayacak oranda arttýrýlacak. Bu sayede bütün halkýn saðlýk ve eðitim ihtiyacýnýn nitelikli ve parasýz bir þekilde karþýlanmasý mümkün olacak.

* Devlette israf ve lüks kaldýrýlacak; kamu çalýþanlarýna insanca yaþama olanaðý tanýnacak, ücretleri iyileþtirilirken lojmanlarý, kreþleri, tüm sosyal tesisleri geliþtirilecek.


BORÇ EKONOMÝSÝNE SON

* IMF ve Dünya Bankasýna olan kamu borçlarý silinecek. Diðer iç ve dýþ borçlar yeniden yapýlandýrýlacak, kamu kaynaklarýnýn talan edilmesi engellenecek.

* Sermaye hareketleri vergilendirilecek, giriþ ve çýkýþlarý kontrol altýna alýnacak.


VERGÝDE DEVRÝM

* Temel gýda ve ihtiyaç maddeleri, eðitim, saðlýk, kültür ve sanat ürünleri üzerindeki KDV ve diðer dolaylý vergiler sýfýrlanacak. Bu þekilde yoksul halkýn üzerine çöken hayat pahalýlýðý yükü belirli oranda azaltýlacak.

* Büyük varlýk sahiplerinin servetleri bir defalýk özel olarak vergilendirilecek. Sermaye gelirleri ve servet üzerindeki vergi yükü arttýrýlacak.

* Faiz ve hisse senetleri üzerinden sermaye kazancý baþta olmak üzere finansal gelirler vergilendirilecek.

* Kayýtdýþý ekonomi kayýt altýna alýnarak vergilendirilecek.

* Ýstihdam üzerinden alýnan vergiler azaltýlacak.


ÝÞSÝZE ÝÞ ÝMKANI

* Çalýþmanýn bir insan hakký olduðundan hareketle ücretlerden kesinti yapýlmaksýzýn 35 saatlik çalýþma haftasý uygulamasýna geçilecek. Böylelikle resmi rakamlarda 2.6 milyon gözüken iþsiz yurttaþa iþ bulunacak. Sayýlarý 3.3 milyonu bulan, geçici, yarý zamanlý iþlerde çalýþan veya iþ bulma umudunu yitirdiði için iþ aramayan, toplumsal dýþlanmaya uðrayan yurttaþlara da yeni iþ imkanlarý açýlacak.

* Çalýþma saatlerinin düþürülmesiyle emekçiler adil bir ekonominin gerek duyduðu katýlýmcý bütçe, demokratik planlama uygulamalarýnýn daha aktif bir öznesi olacak. Hem hakça bir paylaþým, hem de ekonomik karar süreçlerinde çalýþanlarýn söz sahibi olduðu ekonomik demokrasi gerçekleþecek.

* Toplu iþten çýkarmalar yasaklanacak, iþsizlik sigortasý yaygýnlaþtýrýlacak, kapsamý geniþletilecek.

* Çalýþma hayatý demokratikleþtirilecek ve örgütlenme önündeki tüm engeller kaldýrýlacak.

* Bütün iþyerlerinde sendikalý çalýþma düzenine geçilecek. Sendikalaþma, grev ve toplu sözleþme yasaklarý bütün kamusal ve özel iþletmeler için ayrým gözetmeksizin kaldýrýlacak, askeri personel ve güvenlik personeli de dahil bütün ücretliler için sendikalaþma yasayla teminat altýna alýnacak.

* Kamu mülkiyetindeki iþletmeleri, orada çalýþanlar hepimiz adýna yönetecek. Yöre halký, emekçi kitleler tüketici kimlikleriyle, çevreciler doðadan yana duyarlýlýklarýyla, meslek kuruluþlarý uzmanlýklarýyla bu süreci denetleyecekler.

* Kayýt dýþý ekonominin kayýt altýna alýnmasýyla 4 milyona yakýn çalýþan sosyal güvenlik sisteminin korumasý altýna alýnacak.


ASGARÝ ÜCRETE VERGÝ YOK

* Asgari ücret. (sendikalarýn þu anki 4 kiþilik bir ailenin sadece mutfak masraflarýnýn 626 YTL olduðunu belirlediði gözönünde bulundurularak) en az net 700 YTL olarak belirlenecek ve vergiden muaf tutulacak.

* Ev içi emeðin görünür kýlýnarak asgari ücret hesaplamasýna yansýtýlmasý saðlanacak.


HERKESE YURTTAÞLIK PAYI VE BARINMA HAKKI

* Herkese kamu bütçesinden, sýrf bu ülkenin yurttaþý, doðal ve fiziksel kaynaklarýnýn asli bir paydaþý olduklarý için, þu anki koþullarda her yýl 400 YTL yurttaþlýk payý ödemesi yapýlacak. Bu tutar ücretli çalýþanlara daha az vergi ödemeleri yoluyla, iþsizlere ise doðrudan gelir olarak yansýtýlacak.

* Temiz ve bakýmlý bir konutta yaþamak her yurttaþýn hakkýdýr. Bu hakký yok sayan ve kentsel dönüþüm olarak adlandýrýlan projelere son verilecek, kentsel düzenlemelerde demokratik yönetim ve karar mekanizmalarýnýn iþletilmesi esas olacak. Kamusal toplu konut projeleri yaygýnlaþtýrýlarak her yurttaþýn bir ev sahibi olmasý veya hane gelirinin %20sini geçmeyecek kiralarla insani koþullarda yaþamasý saðlanacak.


PARASIZ VE NÝTELÝKLÝ EÐÝTÝM

* 12 yýllýk kesintisiz eðitim herkes için bir haktýr. Ýnsanlarýn maddi koþullarý dikkate alýnmaksýzýn, herkesin bu haktan yararlanmasý saðlanacak. Parasýz eðitim herkesin en temel hakký olacak. Bu alandaki kâr amaçlý bütün faaliyetler kamusal yarar esasýna tabi hale getirilecek.

* Ticarileþmiþ, dershanelere endeksli, özel okulculuðu teþvik eden eðitim anlayýþý yerine, toplumun öz kaynaklarýnýn eþitlikçi bir anlayýþla yeniden daðýlýmýný saðlayacak kamusal bir eðitim planlamasý gerçekleþtirilecek.

* Üniversitede harç, ilk öðretimde katký payý uygulamasýna son verilecek.

* Ders kitaplarý ve araç gereçler parasýz saðlanacak.

* Öðrenci seçme sýnavlarý ve YÖK kaldýrýlarak eðitim düzeni yeniden yapýlandýrýlacak, idari, mali ve bilimsel özerklik saðlanacak.

* Her gencin kendi yeteneðine göre, insanca yaþama koþullarýna sahip olacaðý bir eðitim, okul öncesinden yükseköðretime kadar bütünlüklü olarak saðlanacak.

* Gençler baþta olmak üzere her yurttaþýn yabancý dil ve bilgisayar öðrenmesi için kamusal olanaklar yaratýlacak.

* Her gencin ve çocuðun anadil öðrenimi hakkýndan yararlanmasý saðlanacak, din dersleri zorunlu olmaktan çýkartýlacak.

* Özgürlükçü, katýlýmcý ve demokratik bir eðitim geleneðinin yaratýlmasý için okullarda yerinden ve sürekli katýlýma dayanan öðrenci-veli-yönetici-öðretmen örgütlenmelerinin oluþturulmasý teþvik edilecek.


SAÐLIKLI VE GÜVENLÝ BÝR YAÞAM

* Saðlýk hakký, yaþam hakkýnýn bir parçasý olarak en temel yurttaþlýk hakkýdýr. Bu anlayýþla tüm yurttaþlarýn parasýz, eþit ve nitelikli saðlýk hizmetine ulaþabilmeleri saðlanacak.

* Saðlýk alanýndaki özel kuruluþlar kamuya devredilecek. Kamudan özel sektöre kaynak aktarýmýna son verilecek. Saðlýkta özelleþtirme uygulamalarý durdurulacak.

* Saðlýk hizmetlerinin finansmaný bütünüyle genel bütçeden saðlanacak. Bütçe içinde saðlýða ayrýlan pay, saðlýk temel öncelik olarak kabul edecek biçimde arttýrýlacak. Kamu saðlýk yatýrýmlarý birinci basamak aðýrlýklý olmak üzere arttýrýlacak.

* Saðlýk hizmetinden yararlanmak için yurttaþ olmak yeterli olacak. Sevk zincirine uymak kaydý ile yurttaþ istediði saðlýk ünitesine baþvurarak saðlýk hizmetinden yararlanacak. Muayene, tetkik, tedavi ve ilaç ücretsiz olacak.

* Koruyucu saðlýk hizmetlerine öncelik verilecek, bu hizmetler herkesin en kolay ulaþabileceði biçimde ve yerde verilecek. Saðlýk eðitimi yaygýn ve etkin biçimde yürütülecek. Saðlýk evleri, saðlýk ocaklarý, iþyeri hekimliði, okul hekimliði gibi saðlýk üniteleri aracýlýðý ile toplumun deðiþik kesimlerinin saðlýk konusunda doðru ve yeterli olarak bilgilendirilmesi saðlanacak.

* Temel saðlýk göstergeleri insani ve sosyal geliþme endeksleri açýsýndan ulusal hedefler belirlenerek ona uygun eylem planlarý oluþturulacak.

* Saðlýkta doðu-batý; kýr-kent arasýnda var olan eþitsizlikleri en aza indirmek üzere saðlýk evleri, devingen saðlýk birimleri oluþturulacak.

* Ýlaç ve aþý üretimine ve bu konularda teknoloji üretimine özel önem verilecek. Ýlaca ulaþýmýn önündeki engeller kamu eczaneciliði uygulamasý ile giderilecek.

* Kamuda çalýþan saðlýk personelinin tam gün ve kadrolu çalýþmasý esastýr. Saðlýk çalýþanlarýndan mahrumiyet bölgelerinde çalýþanlara maaþýnýn tamamýna varan oranlarda ücret artýþý yapýlacak, tüm saðlýk çalýþanlarý grev ve toplu sözleþme hakkýna sahip olacak.

* Hizmet verimliliði artýrýlacak.

* Eðitim hastaneleri/týp fakülteleri ile birinci basamak arasýnda iliþki kurulacak.

* Saðlýk emekçileri baþta olmak üzere, saðlýkla ilgili meslek odalarý, sendikalar, dernekler; saðlýk hizmetlerinin planlanmasýnda ve yürütülmesinde söz, yetki ve karar sahibi olacak.


EMEKLÝLERE ÝNSANCA YAÞAM

* Üretim sürecinde yer almýþ, toplumsal deðer üretmiþ ve ileri yaþlarýnda insanca bir yaþam sürmek isteyen emeklileri, üzerlerinden kar etmek mümkün deðil diye toplumun dýþýna iten anlayýþa son verilecek.

* Sosyal güvenlik hizmetinin özel emeklilik fonlarýna teslim edilmesi engellenecek; emekliler, yönetimlerinde yer alacaklarý, idari ve mali özerkliðe sahip kamu kuruluþlarý niteliðindeki sosyal güvenlik kuruluþlarý aracýlýðýyla sosyal güvenlik hakkýndan yararlanacak.

* Emekliler, ulaþým hizmetlerinden, elektrikten, haberleþme hizmetlerinden indirimli ve öncelikli yararlanacak.

* En düþük emekli maaþý, en az, yeniden belirlenecek asgari ücret (net 700 YTL) tutarýnda olacak.


TARIMA DESTEK

* Tarýmda küresel þirketlerin sözcülüðünü yapan IMF, Dünya Bankasý ve Dünya Ticaret Örgütünün politikalarý deðil; çiftçilerin ve onlarýn örgütlerinin katýlýmýyla oluþturulacak demokratik ve sosyal bir tarým programý uygulanacak.

* Tarýmda destekleme alýmlarý sürecek. Tarým ürünlerinin fiyatlarý maliyetin üzerinde belirlenecek. Maliyetin üzerine insanca yaþam payý eklenecek. Doðrudan Gelir Desteði, üretim planlamasý için ek olarak verilecek.

* Çiftçiliði meslek olmaktan çýkarmaya yönelik Tohum Yasasý gibi yasalar yürürlükten kaldýrýlacak.

* Genetik Olarak Deðiþtirilmiþ Organizmalarýn (GDO) üretimini ve ithalini yasaklayan, halk saðlýðýný ve ekolojik dengeyi esas alan bir Biyogüvenlik Yasasý çýkarýlacak.

* Küresel þirketlerin endüstriyel gýda üretimi karþýsýnda, küçük üreticinin hakim olduðu ve ekolojik esaslara dayalý küçük aile üretimini esas alan sürdürülebilir köylü tarýmý desteklenecek.
* Küçük üreticilere baþta olmak üzere düþük faizli tarýmsal kredi desteði geniþleyerek sürecek.

* Köylülerin sosyal güvenliði eksiksiz olarak garanti altýna alýnacak.

* Tarým alanýndaki kadýnlarýn emeði ücretlendirilip sosyal güvenlik kapsamýna alýnacak. Köylü kadýnlarýn kýrsal alana yönelik olarak uygulanacak teþviklerden öncelikli olarak yararlanmasýnýn önü açýlacak. Kýrsal bölgedeki kadýnlarýn eðitim alabilmesine öncelik verilecek.

* Üreticilerin sendika ve demokratik kooperatifler içerisinde örgütlenmesi ve yönetime doðrudan katýlýmlarý güvence altýna alýnacak.

* Tarýmýn ve canlý yaþamýn temel unsurlarý olan toprak ve suyun korunmasý için gerekli tüm çalýþmalar yapýlacak. Arazi sulamasý için kullanýlan kaynak arttýrýlacak ve bu iþle ilgili olarak merkezi planlama yapýlacak.

* Hayvancýlýk yeniden hayatiyet kazanacak ve ithal ürünler istilasýna karþý korunacak.

* Tarýma destekler tüketicinin sýrtýndan, yüksek fiyat politikalarýyla deðil, bütçe kaynaklarýndan yapýlacak. Özellikle bazý temel gýda maddelerinin yoksul þehirli ve köylülere ucuz fiyatla ulaþmasý saðlanacak.

* Tarýmsal alanlarýn ve ormanlarýn yapýlaþma ya da sanayi tesisleri kurma yoluyla amaç dýþý kullanýmýna son verilecek, tarým ve orman arazilerinin bütünlüðü saðlanacak.


ESNAFA VE KOBÝLERE DESTEK

* Türkiye ekonomisinde önemli bir yer tutan KOBÝler ve küçük esnaf desteklenecek.

* KOBÝlere ucuz ve uzun vadeli kredi saðlanacak.

* Yüksek teknolojili makinelerle üretim yapýlmasý ve istihdam yaratýlmasý teþvik edilecek.


DEMOKRATÝK HUKUK DEVLETÝ

* Anayasa baþta olmak üzere, tüm yasalardaki anti demokratik düzenlemeler kaldýrýlacak, yasalar uluslararasý hukuk normlarýna ve demokratik haklara uyumlu hale getirilecek. 12 Eylül yargýlamalarý bütün siyasi sonuçlarý ile ortadan kaldýrýlacak.

* Köklü bir yargý reformu gerçekleþtirilecek. Yargý baðýmsýz ve imzalanan uluslararasý anlaþmalara uyumlu hale getirilecek.

* Demokrasilerde seçilmiþlerin üzerinde belirleyici olan bir irade kabul edilemeyeceðinden, MGKnýn bu tür bir anayasal kurum olmasýna son verilecek.


MÝLLETVEKÝLÝ AYRICALIÐINA SON

* Milletvekili dokunulmazlýðý kürsü dokunulmazlýðýyla sýnýrlandýrýlacak, adi suçlara kalkan olmasý önlenecek.

* Milletvekillerinin her yýl mal ve servet beyanýnda bulunmasý, doðrudan veya dolaylý olarak kamu kesimi ile çýkar iliþkisine girmemeleri saðlanacak.


BÝRARADA YAÞAMI SAVUNALIM

* Türkiyede iç barýþýn geliþmesi ve saðlamlaþmasý için çok kültürlü, çok inançlý, çok kimlikli ülke gerçeðinin gereði olan tüm yasal düzenlemeler yapýlacak.

* Kürdüyle, Türküyle, Sünnisiyle, Alevisiyle tüm yurttaþlarýn eþit ve özgür bir ortamda yaþamalarý, kendi kültürlerini geliþtirmeleri ve özgürce kullanmalarýnýn önündeki engeller kaldýrýlacak.

* Kültürel ve demokratik alanlardaki yasal düzenlemelerle yetinmeden, bunlarýn uygulanmasý için varolan önyargýlarýn ve engellerin aþýlmasý yönünde çaba harcanacak.

* Bölgesel eþitsizliði gidermek, Doðu ve Güneydoðunun ekonomik sýkýntýlarýnýn çözümü için kamu kaynaklarý deðerlendirilecek, istihdam olanaklarý yaratýlacak.

* Hiçbir din ve inanç devletçe kayrýlmayacak. Alevilere yönelik ayrýmcý uygulamalara son verilecek.

* Okullarda zorunlu din dersi kaldýrýlacak. Din dersi Anayasa hükmü olmayacak.

* Diyanet Ýþlerine devletten para aktarýlmayacak, personeli farklý alanlarda istihdam edilecek.


KADINLARA ÖZGÜRLÜK VE EÞÝTLÝK

* Kadýnlarýn iþgücü piyasasýnda ayrýmcýlýða uðramasý engellenecek, tam zamanlý çalýþabilmeleri için ücretsiz kreþ uygulamasý getirilecek. Eþit iþe eþit ücret ve eþit istihdam zorunluluðu getirilecek.

* Aile içinde ve toplumda cinsiyete dayalý iþ bölümünün ve pratiklerin dönüþümü saðlanacak. Kadýnlarý erkeðin arkasýnda gören her türlü geleneðe karþý mücadele edilecek.

* Ev iþçisi kadýnlara sosyal güvence saðlanacak ve ev içi emek sosyal güvenlik kapsamýna alýnacak.

* Aile içi þiddetin suç sayan uluslararasý anlaþmalar imzalanacak, yaptýrýmlar aðýrlaþtýrýlacak.

* Kadýna yönelik suç kavramý yasalarda yer alacak. Yasalardaki kadýnlara yönelik ayrýmcýlýk kaldýrýlacak.

* Her ilde baðýmsýz kadýn sýðýnma evleri açýlmasý teþvik edilecek, gerekli fon kamu kaynaklarýndan saðlanacak. Þiddet maðduru kadýnlar için rehabilitasyon merkezleri oluþturulacak.

* Kadýnlarýn tüm siyasal yaþamda ve TBMMde temsilini artýrabilmek için önlemler alýnacak ve en az %30 oranýnda temsil edilmeleri saðlanacak.

* Tüm yasalar cinsiyet ayrýmcýlýðýndan arýndýrýlacak


GENÇLERE SÖZ, YETKÝ VE KARAR HAKKI

* Gençlerin siyaset yapmasýnýn önündeki engeller kaldýrýlarak, gençlerin özgür ve aktif siyaset yapmasýný mümkün kýlacak düzenlemeler yapýlacak.

* Gençlerin kendini gerçekleþtirme imkânlarýnýn, eleþtirel bakabilme yeteneklerinin, baský ve kapitalizmin tüketici kimliði ile yok edilmesine karþý, gençlerin kendilerini özgürce gerçekleþtirmeleri için eðitim ve toplumsal yaþam alanlarý demokratikleþtirilecek, gençlere söz, yetki ve karar hakký tanýnacak.

* Çalýþma yaþamýndaki genç iþçilerin sigortasýz ve kötü koþullarda çalýþtýrýlmasýna son verilecek. Ýstihdam sorununu çözecek adýmlar atýlarak, gençler diplomalý iþsizlik ile yüz yüze býrakýlmayacak.

* Eðitim bütün düzeylerde parasýz ve kamusal nitelikte olacak, herkese eþit, parasýz ve nitelikli eðitim hakký saðlanacak.

* Öðrencilerin ulaþým, barýnma ve saðlýk gibi hizmetlerden indirimli faydalanmasý saðlanacak.

* Gençlerin örgütlenme haklarýnýn önündeki engeller kaldýrýlacak.

* Üniversiteler demokratik bir niteliðe kavuþturulacak, öðrenciler söz, yetki ve karar sahibi olacak.

* Liselerde öðrenciler üzerinde baský unsuru olan disiplin yönetmelikleri kaldýrýlarak, okul yönetimleri demokratikleþtirilecek.

* Gençlerin demokratik mücadelesine karþý geliþtirilen saldýrýlar karþýsýnda gereken önlemler alýnacak.

* Seçilme yaþý 18e indirilecek, gençlerin siyaset yapma zeminleri güçlendirilecek.

* Çalýþma hayatýndaki gençler örgütlenme imkanlarýna kavuþturulacak.

* Zorunlu askerlik kaldýrýlacak, kamu hizmeti temeline çekilerek gönüllülük temeline býrakýlacak.


ENGELLÝLERE DAHA ÇOK HAK

* Ülke nüfusunun %12sini oluþturan engelli yurttaþlarýmýzýn yalnýzca %2sinin istihdam, %3ünün eðitim imkânlarýna ulaþabiliyor olmasý kabul edilemez. Engellilerin diðer insanlar gibi çalýþma yaþamýna ve sosyal hayata katýlma olanaklarý geliþtirilecek.

* Kent düzenlemelerinde, kamu ulaþým araçlarýnda engellilerin yaþamýný kolaylaþtýran düzenlemeler yapýlacak; bina ruhsatlarý buna göre verilecek.

* Engelliler için özel bir sosyal güvenlik þemsiyesi oluþturulacak, lehte ayrýmcýlýk uygulanacak.

* Ýþ bulamamýþ ya da çalýþamayacak durumdaki engellilere her ay asgari geçim düzeyini saðlayacak bir ücret ödenecek.

* Engelli yurttaþlarýn týbbi bakým ve rehabilitasyonlarý konusunda sunulan hizmetler arttýrýlacak, ücretsiz bakým hizmeti verilecek; cihaz, protez gibi ihtiyaçlar parasýz olarak saðlanacak.


UCUZ, TEMÝZ, YENÝLENEBÝLÝR ENERJÝ

* Enerjinin kamu hizmeti özelliði içermesinden yola çýkýlarak, enerjide piyasalaþtýrma ve özelleþtirme uygulamalarýna son verilecektir. Enerji sektörü tek bir çatý altýnda özerk, özyönetimci bir yapýya kavuþturulacak.

* Yeni liberal politikalarýn uzantýsý olan Enerji Piyasasý Düzenleme Kurumu kaldýrýlacak.

* Küresel iklim deðiþikliði nedeniyle yüz yüze olunan ekolojik kriz karþýsýnda, fosil yakýtlara baðýmlýlýða dayalý enerji politikalarý gözden geçirilecek, ýsý ve elektrik enerjisi üretimi politikalarýnda yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn kullanýmýna öncelik verilecek.

* Ucuz, temiz, yeterli ve güvenilir enerji temini için uzun vadeli bir planlama yapýlacak.

* Yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn payý her yýl % 1.5 oranýnda arttýrýlacaktýr. Özellikle yeni ve yenilenebilir enerji teknolojilerinde (güneþ, rüzgar ve yakýt hücreleri gibi) AR-GE faaliyetlerine bütçeden yoðun pay ayrýlacak.

* Enerjide ithal baðýmlýlýðý aþaðý çekilecek, öz kaynaklarýmýzýn tamamý deðerlendirilecek.

* Enerji tarýmýna önem verilecek, biyoyakýt oraný % 7ye çýkarýlacak. Enerji ve tarým politikalarý birlikteliði saðlanarak tarýmda istihdam alaný yaratýlacak.

* Nükleer santrallerin inþasýndan vazgeçilecek.

* Kirli sanayilerin, enerji verimliliði düþük teknolojilerin ve zararlý atýklarýn ülkemize giriþine izin verilmeyecek.

* Sanayi politikalarý yeniden ele alýnarak, kirli ve enerji yoðun sanayileþmeden vazgeçilecek.

* Su kaynaklarýnýn insanlýk ve kamu yararýna kullanýlmasýný saðlamak amacýyla, farklý toplumsal kesimlerin ve örgütlerinin katýlýmýyla, su kaynaklarýnýn korunmasý ve sürdürülebilir kullanýmý saðlayacak bir Su Yasasý hazýrlanacak. Özelleþtirilen yer altý ve yer üstü su kaynaklarý kamulaþtýrýlacak. Yer altý kaynaklarýmýz kamu eliyle çýkartýlacak ve iþlenecek.

* Petrol Kanunu yeniden düzenlenecek., petrolde aramalara hýz verilecek.

* Enerjinin etkin ve verimli kullanýmý saðlanarak, enerji tasarrufu yaygýnlaþtýrýlacak. Daðýtým hatlarýndaki kayýplarýn azaltýlmasý için yatýrýmlar yapýlacak. Elektrikte arz güvenliði saðlanacak, kayýplar daðýtýmda % 7ye çekilecek.

* Çevreyle ilgili uluslararasý sözleþmeler imzalanacak ve yükümlülüklere uyulacak.

* Sanayi tesislerinin, kara ve demiryollarýnýn, hava alanlarýnýn, barajlarýn ve enerji santrallerinin planlanmasý ve inþasýndaki karar süreçlerine yerel halkýn katýlýmý saðlanacak.










Dosyalar




Seçim Bildirgemizin Power Point Sunumu (slayt gösterisi) halidir. Herkes tarafýndan indirilip çoðaltýlabilir. (295 KB) (27.06.2007 17:06:44)


PDF uzantýlý Makale dosyalarýný veya diðer Ek Dosyalarý okuyabilmeniz için
Acrobat® Reader®'ýn bilgisayarýnýzda yüklü olmasý gerekmektedir.
Acrobat® Reader® yüklemek için



Yorumlar




Yorumlar moderator kontrolünden geçmektedir.
e-Posta adreslerinin gerçekliði kontrol edilir.

1 / 1

22.07.2007 19:25:24 sinem elbeyi

17 yaþýndayým bu tarafý babam sayeseinde tanýdým.Ýnþallah bir dahaki seçimlerde ben de destekçinizim.Baskýn hocamýn da dediði gibi "GÜMBÜR GÜMBÜR GELÝYORUZ"



21.07.2007 18:31:24 Mehmet KATRANCIOÐLU

Merhaba. Ortak söylemlerin ile getirildiði bildirgeler dýþýnda, alanda da ortak hareket edilmesini, "kardeþçe, birlikte yaþanacak" bir dünyanýn inþaasýnýn, "kardeþlikten ve BÝRLÝKTEN" geçtiðinin dosta düþmana gösterilmesini beklerdim, ama sanýrým olmadý. Umarým halk kazanýr.



17.07.2007 02:09:51 sefa gökyiðit

þu an ki anti demokratik, %10 barajlý seçim düzeninde belki meclise girmeyi parti olarak baþaramayacak ödp ama baðýmsýz adaylarla meclise yýllar sonra gerçek sol görüþlü insanlar girebilecektir. umarým bu seçimde 2002 seçimlerinde olduðu gibi %34 oy alan yani halkýn %66 sýnýn istemediði bir parti meclisin çoðunluðunu alarak totaliter bir yönetime maruz býrakýlmayýz.



14.07.2007 15:25:44 UFUK SÖNMEZ

bu seçimlerde ilk kez oy kullanacaðým. ve ilk aþk gibi ilk oyumun temiz olmasý için tuzun bile artýk kokmaya durduðu bu ülkede bir üniversite öðrencisi olarak, YÖK"ün olmadýðý ve emekçi çocuklarýnýnda okuyabildiði bir üniversite için 22 temmuz sabahý doðacak güneþe yani demokrasinin ve özgürlükçü bir sosyalizmin güneþi olan özgürlük ve dayanýþmaya ben de "EVET" diyeceðim. oyum ÖDP"ye...



14.07.2007 12:57:10 özlem tekin

bu seçimde oy vermek istediðim parti merhaba.fikirlerimin baðdaþtýðý bir partiye oy verecek olmamdan çok mutluyum.yalnýz seçimlerde bizi temsil edecek adaylarýn kimler olduðu ve haklarýnda kýsaca bilgi edinebileceðimiz bir çalýþmanýn site içinde bulunmasý çok yerinde olacaktý.bence hala geç deðil bu tür bir çalýþma ödpye olan güveni artýracaktýr.



06.07.2007 15:31:22 Ethem Cesur Aktaþ

Benim yaklaþýk 1 saat öncesine kadar ödp kesinlikle aklýmdan geçmiyordu.kulakdan duyma bilgilerden dolayý beni tatmin etmiyordu.ödp nin daðýtmakta olduðunuz kaðýtlarýndan biri benim de elime gecti ve okudum.gercekten mükemmel.þuana kadar okuduðum en mantýklý ve güvenilir bildirge.



29.06.2007 09:54:15 TALAT OZTURK

unýversýtelere vermeyý vaad ettýnýz ozerklýk poýlýtýkasýný memnunýyetle karsýladým ama býldýrgenýzde cok acýklayýcý olmamýs mumkunse bu konu hakkýndaký polýtýkanýzý ve egýtým konusundaký pðolýtýkanýzý acýklayýcý bý sekýlde maýl atarsanýz sevýnýrým saygýlarýmla



24.06.2007 22:17:14 Dr.Ahmet Arslan

hep inandýðým partiye oy verdim... ve hep baraj dýþýnda kaldým, temsil edilmedim.. çok sorun da deðildi bu, umudumun olmasý da güzeldi.. umudumu da sevdim... ama bu defa baþka... çocuklarýmý akp'nin karanlýk zihniyetinin hakim olduðu bir ülkede büyütmek istemiyorum... bu nedenle bu defa umuduma deðil, cumhuriyete oy vereceðim.. sizlerden özür dilerim...




YORUMLAR BÖLÜMÜNÜN KURALLARI:
Yazýlan tüm yorumlar moderator kontrolünden geçmektedir. Moderator yorum yazanlara veya üçüncü kiþilere hakaret ya da bu kiþilerle ilgili küçültücü sözler içeren yorumlarý yayýna uygun görmez ve siler. Sayfanýn niteliðine göre tüm yorumlar moderator kontrolunden geçerek yayýnlanýyor olabilir. Bu durumda yorumlarýnýz anlýk olarak yayýna girmez. Yine de yayýna girmiþ olsa dahi moderator daha sonra ayný yorumu yayýndan kaldýrabilir. Moderator kontrollu yayýn niteliði taþýmayan forumlarda yazýlan yorumlar anlýk yayýna girer fakat moderator yayýnýnýn devamýnda sakýnca gördüðü yorumlarý yayýndan kaldýrabilir. Yazýlan yorumlarýn güvenilirliðini artýrmak amacýyla yorum yazana ait e-posta adreslerinin gerçekliði kontrol edilebilir. Bunun için e-posta adresine kontrol baðlantýsý içeren e-posta gönderilir ve bu baðlantýya týklanýlmasý beklenir. Forumlarda yazýlan yorumlarýn kamu düzenini bozucu, genel ahlaka aykýrý, baþkalarýný rahatsýz edici ve yasalara aykýrý olmamasý çok önemlidir. Yorumlarýn sorumluluðu tamamen yazarýna aittir.





Tüm Gündem

Bu Gündem 16.07.2007 gününden itibaren 10309 defa okunmuþtur.
Güncellenme Zamaný: 03.10.2007 10:00:36


Son Bir Ayda En Çok Okunan Gündem




KESÝNLEÞEN ADAYLARIMIZ... (3150)




ÖZGÜRLÜK ve DAYANIÞMA PARTÝSÝ GENEL MERKEZ
GMK Bulvari No: 87 / 18 Maltepe - Ankara
Tel: 0312 2317232 - 2313312 Fax: 0312 2320347

Hedeflediðimiz Ýstanbul,
" Yaþam kalitesinin en yüksek olduðu ,
" Mükemmel hava, deniz, kara ulaþtýrma baðlantýlarýna sahip,
" Eðitim, saðlýk ve dinlenme olanaklarýnýn dünya standartlarýna ulaþtýðý,
" Saydamlýðýn en yüksek olduðu, rüþvetin hiç olmadýðý,
" Dar gelirli insanlarýmýzýn insanca yaþama olanaklarýna onurlu yollarla sahip olabildiði,
" 20 yaþýndan küçük 4 milyon gencine ve çocuðuna dünya standartlarýnda eðitim, spor, sanat imkaný saðlanmýþ
" New York, Londra, Paris ve Tokyo gibi refah seviyesinin çok yüksek olduðu,
" Avrasyanýn en iyi iþ yapýlacak kenti haline gelmiþ,
" Giriþimciliðin önündeki engellerin olmadýðý,
" Ýletiþim altyapýsýnýn dünya standartlarýna ulaþtýðý,
" Saðlanan hoþgörü ortamýyla tüm milletlerden, dinlerden insanýn iþ yapmak, tanýmak için can attýðý,
" Tarihi, doðal ve mimari güzellikleriyle dünyanýn en güzel kenti haline getirilmiþ,
" Ýnsanlarýn güler yüzle ve huzurla dolaþtýðý,
" Yeniden zenginleþen ve zenginliðini hakça paylaþan bir dünya kenti ...
Özlem duyduðumuz bu hedefleri beraberce gerçekleþtirebiliriz.
Bunun için yanýmda olmanýzý ve 29 Mart Ýstanbul Belediye seçimlerinde oyunuzu istiyorum.


Saygýlarýmla
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Baþkan Adayý
Kemal KILIÇDAROÐLU
www.kemalkilicdaroglu.com

herkesin okumasýný beklerim