Yeni Resimler
yeni2009 Dayanýþma Gecesi
Site Haberleri
Anasayfa
Haberler
Şiir
Sağlık
Tatil / Turizm
E- Devlet
Forum
Galeri
Linkler
SSS

Köy


Köy Resimleri


Köy


Köy Resimleri


Köy Resimleri





Saturday, 21 December 2024
Anasayfa arrow Ziyaretçi Defteri

Ziyaretçi Defteri

Ziyaretçi Defterini imzala


yakup zaman    31 March 2009 23:20 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
merhabalar
köyümüz futbol takýmýmýzýn trnva öncesi hazýrlýk çalýþmalarý sürmektedir.bu doðrultuda bu akþam ödek köy takýmý ile yapýlan maçý takýmýmýz 6/4 kazanmýþtýr.yedek kalecimizin hasta,as kalecimizinde olmadýðý maçta gollerimizi hakan(3),çaðdaþ,özgür ve yaþam atmýþtýr.sahaya çýkan kadro;deniz,yaþam,hüsnü,zeki,özgür,evrim,hakan,çaðda .deniz de kim diye merak edenleriniz olmuþtur.deniz hýdýr amcamýn kýzý elif(yeter)in oðludur.
saygýlarýmla

Süleyman Zaman    29 March 2009 14:12 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
ÞÝÝRÝN DÝLÝ


Ýnsanýn bir madde dünyasý var ki bu dünya asla doðadan ayrý bir dünya deðildir. Doðanýn tüm evrensel yasalarý insan içinde geçerlidir. Ýnsan bu yasalarý buluyor ve ondan yararlanarak kendisinin yararýna daha fazla kullanmanýn yolunu arýyor. Ama asla doðanýn yasasýnýn dýþýna çýkamýyor. Eðer çýkarsa zaten doða dýþý olur ki; buna doða izin vermez.
Ýnsanýn bir de tinsel dünyasý var. Buna düþünce dünyasý, imge dünyasý diyebiliriz. Düþüncelerimiz, imgelerimiz, dýþ dünyadan bize yansýyanlarýn genel bir toplamýdýr. Maddesel dünyanýn beynimizde býraktýðý izdüþümler ve genellemelerle imgeler oluþur. Ýmge beynimizin ürettiði bir tasarýmdýr. Bir maddenin, bir olgunun somut durumunun beynimizde ete kemiðe bürünmesi onun yeniden canlandýrýlmasýdýr.
Nasýl ki, özdek sonsuz deðiþime uðruyorsa, genel evrenden minil evrene, minil evrende de genel evrene deðiþim sonsuzca var oluyorsa; insanýn düþünce evreninde de sürekli deðiþim ve dönüþüm olmaktadýr. Ýmgelerimiz, düþüncelerimiz, var olan toplumsal ve çevresel olay ve olgulardan belirleniyor ve oluþuyor. Olay ve olgular deðiþme uðradýkça, insanýn düþünce evreni de yeni koþullara uygun olarak deðiþme uðruyor. Her deðiþim ve dönüþümün temel motoru madde evrenidir.
Ýþte þiir, düþünce evreninin geliþiminin en üst noktasýnda ki oluþumun bir ürünü olarak kendi var kýlmýþtýr. Çünkü þiir düþüncelerin, imgelerin doymasý ve belirli bir yoðunluða eriþmesi sonucunda doðan bir coþkunluk durumudur. Damlalar halinde çoðalan bir ýrmaðýn, bir çaðlayan gibi akmasýna benzer þiir.
Þiirin tam bir tanýmý yapýlamamýþtýr. Ama þiir için; duygu yoðunluðu yaþayan insanlarýn, duygularýný özlü ve güzel sözlerle dýþa yansýtmak için baþvurduðu söz ve yazým sanatýdýr denebilir.
Þiir, insan bilincinin yaratýmýdýr. Bu yaratý beynin dýþ dünyadan algýladýðý nesnelliði, kendi içinde özümseyerek imgelem yoluyla ete kemiðe büründürdüðü söz öbeklerinin bir volkan þeklinde dýþ dünyaya akmasýdýr.
Þiirde, ritim ve imge ön plandadýr. Ýnsana estetik bir tat býrakýr. Ýmge nesnelerin beynimizdeki izdüþümleridir. Ritim ise uygunluk, bütünlük ve düzenliliktir. Ýnsanda duygulaným yaratýr.
Þiirde yoðunluk; bilincin bir noktada toplanmasý, bütünleþmesi ve aynýlaþmasý söz konusudur. Þiir insanda birikimin durdurulamaz noktaya gelip patlamasýdýr.
Bir duygulanýmdýr þiir. Duygu yoðunluðu yaþamayan bir insan þiir üretemez.
Þiir sözcüklerin en vurgucu þekilde kullanýlmasýdýr. Az sözle birçok þeyi anlatabilme sanatýdýr. Bunun içinde bir insan beyninde ne kadar çok sözcük biriktirirse o kadar çok etkili ve vurgulu þiirler yazar. Çünkü þiir sözcüklerle oynamadýr. Sözcükleri doðru ve yerinde kullanmak þiirin gücünü artýrýr.
Þiiri anlamlý kýlan þey, o þiirin hayatla buluþmasý ve baþka insanlarýn o dizelerde kendisine iliþkin þeyleri bulmasýyla söz konusudur. Bir insan bir þiiri okuduðunda bir duygulaným yaþýyorsa o þiir o kiþi için anlamlýdýr. Her þiirin ve her sözcüðün yaþamda bir karþýlýðý varsa anlamlýdýr.
Þiir, insan beyninin, düþüncesinin ortaya koyduðu bir olgudur. Bir yaratma eylemidir. Ýnsanýn gizil duygusunun nesnelliðe dönüþmesidir. Bu anlamda her insanýn yazdýklarý ve ürettikleri bir deðer taþýr. Her deðer de bir emek içerir. O halde her emeðe saygý göstermek ve ona deðer vermek gerekir.
Þiir, insana iliþkindir. Bir insanýn dýþ dünyadan edindikleri, yüklendikleri, karþýlaþtýðý iyi veya kötü davranýþlarý, olgular ve olaylarýn tininde býraktýðý etkileri sonucunda iç dünyasýnda harmanlayýp ve anlamlandýrýp imgelere büründürerek dýþarýya yansýttýðý duygu, görüþ ve düþünceleridir. Þiir bu anlamda insanýn kendi iç dünyasýný yansýtan çok önemli bir iþleve sahiptir.
Bir insan neyse odur. Her insan kendisini var eden bütünselliði içinde ve yetenekleri ölçüsünde kendini tanýmlar. Bu anlamda her üretilen deðerlidir. Üretilen bir þeyi beðenip beðenmemek kiþinin duruþuyla, yaþama bakýþýyla, yaþamý yorumlayýþýyla& b.g... ilintili bir olgudur.
Bir þiirin serbest ya da hece ölçüsüyle yazýlmasý þiirin deðerini ölçmeye yeterli deðildir. Bu þekilsel bir durumdur. Þiirde önemli olan özdür. Vermek istediðidir. Þiirin bütünselliði ve anlamsallýðý çok daha önemlidir. Eðer bir insan okuduðu dizelerden zevk duyuyor, tat alýyor ve duygu yaþýyorsa o þiir onun için önemli ve anlamlýdýr.
Þiirin hayat ile buluþmasý ona toplumu dönüþtürmek adýna büyük iþlevler yükler. Çünkü yaþamda önemli olan insaný ve dolayýsýyla toplumu ileriye taþýyacak bir toplumsal anlayýþý oluþturabilmektir. Dünyada, yaþamý güzelleþtirmek, barýþý, paylaþýmý, sevgiyi yerleþtirmek en önemli çaba olmalýdýr.
Ýþte burada aydýnýn duruþu önem kazanmaktadýr. Var olan toplumsal mücadelede aydýn hangi safta yerini almaktadýr. Bu duruþ aydýnýn yaþama bakýþý ve hayatý yorumlayýþýný da belirler.
Ýþte, bir yazarýn, bir ozanýn veya bir þairin bilincinden dýþarýya yansýyan dizeler ve kalemine dökülen sözcükler o þairin safýnýn ve duruþunun da göstergesidir.
Þiirde imgelem, betimleme, duygu, bütünsellik, iþlenen konu, yoðunlaþma, uyak ve ritim çok önemlidir.
Þiirde duygu, coþkunluk ve yoðunlaþma en üst aþamadadýr. Þiir insan ruhunun ve enerjisini bir noktada toplar ve insaný duygu yoðunlaþmasýyla sarar; kiþiyi dýþ dünyadan iç dünyaya yöneltir.
Betimleme, bir olayý ve olguyu insanýn beyninde canlandýrmasý, soyut olaný beyninde yaþatýr veya somutlaþtýr konuma getirmesidir. Kendisinde uzak olaný yeniden var kýlmasý ve bilinçaltýndaki gerçekliði bilince çýkarmasýdýr. Þiirde betimleme; yani canlandýrma, somutlaþtýrma, yaþanmamýþ ya da daha önce yaþanmýþ olaný yoðun duyguyla yaþatmaya veya yeniden açýða çýkarmaya çalýþýr.
Þiirin serbest ölçüyle ya da hece ölçüsüyle yazýlmasý o þiirin deðerini arttýrýp ya da azaltmaz. Her ikisinde de ritim, duygu, konu bütünlüðü, imge ve insan ruhunda uyandýrdýðý coþku, uyum ve estetik varsa o þiire deðer yükler.
Serbest ölçü, sözcükleri özgür kýlar. Serbest ölçülü þiirler özgürlüðü çaðrýþtýran þiirlerdir. Ama hiçbir özgürlük sýnýrsýz deðildir. Sýnýrsýz özgürlük karmaþa ve düzensizlik oluþturur. Uyumsuzluk ve parçalamayý yaratýr, bütünselliði yok eder. Bu anlamda her özgürlüðün bir sýnýrý olduðu gibi þiirde ki sözcükleri de karmaþa üretmeden, birbiriyle uyum içinde kullanmak gerekmektedir. Yoksa serbest ölçüyle yazýldýðý sanýlan þiir bir bakmýþsýnýz þiir olmaktan çýkmýþ ve anlamsýz bir nesir oluvermiþ.
Unutulmamalýdýr ki serbest ölçülü þiirde de uyak söz konusudur. Ama bu uyak dizelerin sonunda deðil, dizelerin aralarýna serpilmiþtir.
Her þiirde Betimleme, insandaki gizli kalmýþ duygularý açýða çýkarma; imge, yani düþüncede var etme, yaratma; sözcüklerin birbirini tamamlamasý, yani bütünlük; bir nehrin taþmasý gibi uyanan coþku;& v.b. þiiri þiir yapan deðerler o þirin yapýsýný ve etkisini de gösterir.
Uyaklý þiirler sözcükleri birbirlerine baðýmlý kýlar. Dizelerin sonunda ses uyumu söz konusudur. Bu uyum sözcüklerin kullanýlmasýný kýsýtlasa da insan ruhu üzerinde olumlu ve estetik bir haz býrakýr.
Türk dilinin yapýsý, uyak kullanmaya çok uygundur. Çünkü bu dil yazýldýðý gibi okunan bir dildir. Yine Türk Dilinin her sözcüðünde ve her hecesinde mutlaka bir sesli harf bulunur. Ýþte bu özellikler Türk Þiirinde uyak kullanmayý kolaylaþtýrýr ve hatta ozanlarý, þairleri bu yöne doðru iter.
Her iki ölçüde de edebiyatýmýzda çok önemli, çok etkili, çok estetik ve çok anlamlý&.. v.s. eserler üretilmiþtir.
Üreten her ozana, þaire bin selam.



Süleyman ZAMAN
31.01.2009

Süleyman Zaman    28 March 2009 23:12 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
http://www.suleymanzaman.tr.gg
ÝNSANIN DÜÞÜNCE BOYUTLARI VE DÜNYAMIZ

Bizim içinde yaþadýðýmýz evrenimizin (güneþ sistemimizin) yaþý bilim insanlarýnýn yaptýklarý araþtýrmaya ve son bulgulara göre yaklaþýk 15 milyar yýldýr. Güneþimizin daha yaklaþýk 10-15 milyar yýl enerjisinin olduðu bilim adamlarýnca dile getirilmektedir.
Biz güneþin bize verdiði sonsuz enerji gücü sayesinde yaþamýmýzý sürdürmekteyiz. Peki, güneþin bu enerjisi nereden geliyor? Bu enerji Güneþimizin yapýsýný oluþturan hidrojenden kaynaklanýyor.
Güneþin yaklaþýk % 90ý hidrojenden oluþmuþtur. Ýþte hidrojenin Füzyon (Nükleer kaynaþma, birleþme) yoluyla Helyuma dönüþmesi sýrasýnda enerji meydana gelir. Dünyamýz bu enerjiden aldýðý güçle üzerinde insan denilen varlýða ulaþan canlý türünü var etmiþtir. Yani insanýn var olmasý da güneþin enerjisinden kaynaklanmaktadýr.
Yapýlan araþtýrmalara göre; güneþ bir saniyede 564 milyon ton hidrojeni, 560 ton Helyuma çevirmektedir. Geride kalan 4 milyon ton gaz enerjiye dönüþür. Buna göre güneþimiz yaklaþýk olarak dakikada 240 milyon ton madde yitirmektedir. Bu madde yitimi saatte 14.400 (14 Milyar 400 milyon) milyon tona; bir günde 345.600 (üç yüz kýrk beþ milyar 600 milyon) milyon tona ve bir yýlda ise 126.144.000 (yüz yirmi altý trilyon, yüz kýrk dört milyar,) milyon tona ulaþmaktadýr. Ama bu madde yitimi güneþimizin 5000 de biri kadardýr.
Dünyamýz ise yaklaþýk 4,5 ya da 5 milyar yýl önce bu sistem içinde varlaþmýþtýr. Dünyamýz varolur olmaz bugünkü anlamda canlý mevcut deðildi. Canlýlýðý var edecek potansiyel dünyanýn kendi içinde mevcuttu. Ama bildiðimiz anlamda canlýlarýn varolabilmesi için dünya yüzeyinin canlýlarý var edecek koþullarý oluþturmasý gerekmekteydi. Bu da yaklaþýk 2,5 ya da 3 milyar yýlý gerektirmiþti.
Bilimsel gerçek bu iken; bir takým insanlar yaratýlýþ kuramýyla dünyamýzýn yaþýnýn bin yýllara indirgemiþlerdir. Hatta Ýrlandalý Baþpiskopos James Usser 1650de evrenin Ý.Ö. 4004 yýlýnda yaratýldýðýný söylemiþti. Bunu Kutsal Kitapta isimleri yazýlý olan Peygamberlerden ve onlarýn ortalama yaþlarýndan hareketle; Ýsanýn doðumundan geriye doðru Âdem Peygambere kadar giden zaman sürecini hesaplayarak bulduðunu söylemiþti.
Dünyamýzda bugünkü insanýnýn varlaþmasý yaklaþýk 12 milyon yýl öncesine dayanýr. Bundan yaklaþýk 12 milyon yýl önce primat (memeli ve omurgalý hayvanlarýn en geliþmiþ gurubu) ailesinin üyesi bir Hominid (ilk insansý canlý türü; insanýn öncülü) sýk ormanlardan, savanaya indi. Boyu kýsa ve cýlýz olduðundan besinini yakalamak için sopa kullanmaya baþladý. Bu elini kullanmasý demekti. Sopayla birlikte taþ atmayý da öðrendi. Bu durumda Hominid durumundan; Homo Habilis (eli iþe yatkýn, araç yapan insan ) konumuna (yaklaþýk 3-1 milyon yýl öncesi) ulaþtý. Artýk eli ile beyni birlikte çalýþýyor ve beyin hacmi de büyüyordu. Diðer bir yandan baþlangýçta dik yürüyemeyen ilk insanýn atalarý, kendilerini güçlü hayvanlardan korumalarý için çevrelerini gözetlemek ve daha geniþ bir alaný görmek için dikilmek zorunda kalmýþlardýr. Kendilerinden daha güçlü hayvanlarý yenmek için taþ ve sopa kullanmak gereksini doðmuþ ve bu zorunluluktan dolayý da ellerini kullanmýþtýr. Tüm bu nedenler ilk insanlarýn gittikçe dik durmayý öðrenmelerini doðurmuþtur.
Bilim dünyasýnda bu insana Homo Erectus (dikilen insan) denmektedir. Bu günümüzden yaklaþýk 1,5- 1 milyon yýl öncesine dayanmaktadýr. Bu insan türü ateþ yakmasýný öðrenmiþti.
Homo Sapiens (düþünen adam, günümüz modern insanýn ilk atalarý ) yaklaþýk 500 bin yýl öncesinin insandýr. Bu insanlar düþünebiliyor, araç yapabiliyor, soyutlama yapabiliyor ve konuþabiliyorlardý.
Bu kýsa evrimsel açýklamadan sonra insanýn düþünce boyutlarýný açýklayabilirim.
Ýnsanlar düþüncelerini üç þekilde oluþturmuþlardýr.
a-) Edilgin düþünce (ilkel insanýn düþünce yöntemi bu idi.)
b-) Etkin düþünce ( iradeye dayanan düþünce yöntemi, kendini kontrol eden düþünce)
c-) Sentezci düþünce; (yoruma, birleþtirmeye dayalý düþünce)

Edilgen düþünce insanýn kendi elinde olmadan, zorunlu olarak oluþan düþünce biçimidir. Olasýlýklar ve belli, belirsiz karþýlaþmalar bu düþüncenin ana kaynaðýdýr. Bir insanýn biriyle karþýlaþmasý veya bir Aslanla karþý karþýya gelmesi insanda bir düþünce kývýlcýmý oluþturur. Bu düþünce biçimi somuttur. Yaþamýn pratiðinin, maddi dýþ dünya gerçekliðinin insan beyninde oluþturduðu varlýklara karþýlýk gelen kavramlardan oluþur.
Etkin düþünce ise, somut olgularýn oluþturduðu kavramlarýn insan beyninde karþýlýk bulmasý ve bu kavramlarý imgelere dönüþtürmesi; bu kavramlar üzerinden kendini savunma ve ya karar verme istencinin oluþmasýdýr. Bu düþünce yapýsýnda insan soyutlama yoluyla kendisine gelecek olan zararlý veya yararlý olaylarý önceden bilmesi ve ona göre kendisini güvenceye alacak yollarý ve yöntemleri oluþturmasý söz konusudur. Bu düþünce yönteminde kiþi artýk dýþ dünyada oluþan olgu ve olaylarý bilmekte ve ona göre davranýþlar gösterebilmektedir.
Sentezci düþünce, dýþ dünyadan edindiði bilgilerle, kendi iç dünyasýnda oluþturduðu kavramlarý birleþtirme ve yorumlama ve sonuç çýkarma, olgu ve olaylar arasýnda baðýntý kurma demektir.
Þöyle bir örnek verilebilir. Diyelim ki bir insan bir Aslanla karþýlaþtý. Ýnsanýn Aslaný görüp Bu bir Aslan, bu beni yiyecek  demesi edilgen bir düþüncedir. Ama ayný insanýn bir araç yapýp, ya da çevresinde bir sopa bulup kendini savunmaya çalýþmasý, etkin  düþünce ve araç yapýmý için taþý sivriltmesi veya sopanýn ucuna sivriltilmiþ bir taþ baðlamasý ise sentezci düþünceye örnektir.
Düþünce yöntemi olarak ta Ýnsanlar sistemli, kuramsal ve ideolojik düþünce yöntemlerini kullanýrlar.
Sistemli düþünce; kendi içinde tutarlý, düzgün ve birbirleriyle iliþkilendirilmiþ, baðlantýlarý düzenli olan bir düþünce yöntemidir.
Kuramsal düþünce; somut düþüncelerden yola çýkarak, genelleme yoluyla, beyinde türetilmiþ kavramlar ve bu kavramlarla tüm gerçekleri açýklama sanýsýyla oluþturulan düþünce yöntemidir. Daha kýsa bir söylemle soyut düþüncedir.
Ýdeolojik düþünce; belirli bir sýnýfýn tarafý olarak edinilen düþüncelerin, o sýnýfýn genel yararý doðrultusunda, o sýnýfýn bakýþ açýsýyla olagelen olay ve olgularý deðerlendirip, somut, sistemli, kuramsal ve genel bir dünya görüþüne dönüþtürme iþlevidir.
Ýlkel insanýn düþüncesi analojik düþünceye dayanýyordu. Ve somuttu. Kendini korumak için sihir ve büyüyü kullanýyordu.
Ortaçað insaný soyut düþünüyordu. Metafizik ve dinsel düþünce ön plandaydý.
Modern insanýn düþünce yöntemi özgürleþmeye dönüktür. Bununda yöntemi Laiklik ilkesine dayanýyor.




Yararlanýlan Kaynak; Düþünce Tarihi; Adam Þenel.
Ýnternet ilgili bölümler.

hüseyin zaman    28 March 2009 21:00 |
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
yarýnki seçimlerde muhtar adayýmýz abim mehmet zamana baþarilar dilerim ayrýca sevgili nusrete özðüre ve diger adaylarýmýza baþarýlar dilerim sansýnýz bol olsun yolunuz açýk olsun istanbulda kýliçtaroglu ankarda karayalçýn hydý oylar chp ye

Cengiz ÖZGÜR    28 March 2009 15:17 | ÝSTANBUL
BewertungBewertungBewertungBewertungBewertung
Merhabalar

Hepimizin bildiði gibi yarin sandýk baþýna gideceðiz, aylardýr adým adým kanal kanal izlediðimiz mitinð ve toplantýlarýn sonucunu yarin heyecenla bakliyecegiz, bu dönem özellikle istanbuda chp büyükþehir adayýmýz Kemel KILIÇDAROÐLU ve chp Ýstanbul il baþkaný Gürsel TEKÝN çok Çalýþtýlar veiyi bir seçim kampanyasý yürüttüler ilði oldukca fazlaydý umudum bunun sandýgada yansýmasý.

Dernek baþkanýmýz Mehmet ZAMAN, abim Nusrettin ÖZGÜR, Yegenim Oktay ÖZEL ve Gökçeharman köy muhtar adayý amcaoðlu hüseyin ÖRDEK'e muhtarlýk seçimlerinde Baþarýlar dilerim yarin akþam mutlu haberler alacaðýmýza umudum sonsuz,

YOLUMUZ AÇIK OYLARIMIZ CHP!ye PAZARTESÝ YENÝ UMUTLARLAR SEVGÝLER


4937
Mesaj Var
« 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580 581 582 583 584 585 586 587 588 589 590 591 592 593 594 595 596 597 598 599 600 601 602 603 604 605 606 607 608 609 610 611 612 613 614 615 616 617 618 619 620 621 622 623 624 625 626 627 628 629 630 631 632 633 634 635 636 637 638 639 640 641 642 643 644 645 646 647 648 649 650 651 652 653 654 655 656 657 658 659 660 661 662 663 664 665 666 667 668 669 670 671 672 673 674 675 676 677 678 679 680 681 682 683 684 685 686 687 688 689 690 691 692 693 694 695 696 697 698 699 700 701 702 703 704 705 706 707 708 709 710 711 712 713 714 715 716 717 718 719 720 721 722 723 724 725 726 727 728 729 730 731 732 733 734 735 736 737 738 739 740 741 742 743 744 745 746 747 748 749 750 751 752 753 754 755 756 757 758 759 760 761 762 763 764 765 766 767 768 769 770 771 772 773 774 775 776 777 778 779 780 781 782 783 784 785 786 787 788 789 790 791 792 793 794 795 796 797 798 799 800 801 802 803 804 805 806 807 808 809 810 811 812 813 814 815 816 817 818 819 820 821 822 823 824 825 826 827 828 829 830 831 832 833 834 835 836 837 838 839 840 841 842 843 844 845 846 847 848 849 850 851 852 853 854 855 856 857 858 859 860 861 862 863 864 865 866 867 868 869 870 871 872 873 874 875 876 877 878 879 880 881 882 883 884 885 886 887 888 889 890 891 892 893 894 895 896 897 898 899 900 901 902 903 904 905 906 907 908 909 910 911 912 913 914 915 916 917 918 919 920 921 922 923 924 925 926 927 928 929 930 931 932 933 934 935 936 937 938 939 940 941 942 943 944 945 946 947 948 949 950 951 952 953 954 955 956 957 958 959 960 961 962 963 964 965 966 967 968 969 970 971 972 973 974 975 976 977 978 979 980 981 982 983 984 985 986 987 988 »