Merhabalar uzun zamandAn beri duygu ve düþüncelerimi paylaþamadýðým sayýn site sakinlerinin affýna sýðýnýrým. Lakin tabi ki bu konuda duyarsýz kalamazdým ve sayýn Onur Öymen'le yaþadýðýmýz süreç içerisinde yine bu anlamda Süleyman abi ve yakup abinin yazdýklarý yazý için tebriklerimi iletirim ve ayrýca Süleymen abiye siyasi anlamda ayrý bir hayranlýðým olduðunu belirtmek isterim ve yazdýklarýnýza duyarsýz kalmamak için ilaveten birazda ben düþüncelerimi açýklayayým tabi müsadenizle... AKP,Kürt açýlýmý tartýþmalarýndaki ikiyüzlü tutumu nedeniyle özellikle Batý'da hýzla oy kaybediyor. son günlerde yoðunlaþan telefon dinleme olaylarý ise ''demokrasi demokrasi'' diye ahkam kesen iktidar partisinin faþist yüzünü dýþa vuruyor! Elektrik,doðal gaz ve ulaþtýrmaya yapýlan zamlar ve sosyal kangrene dönüþen iþsizlik de Tayyip ERDOÐAN'ý toplumun gözünden giderek düþürüyor.Yani bu ülkede, bir partinin tek baþýna ancak iki kez iktidara gelebileceði konusunda tarihin yeniden tekerrürü çok yakýn görünüyor!.. Ýþte tüm bu ortamda oylarý yükselen CHP'nin oldukça dikkatli olmasý gerekiyor.Onur ÖYMEN'in kritik bir süreçte derdini tam olarak anlatamamasý nedeniyle baþlayan tartýþmalar; gerici-bölücü çevreler ve kiralýk kalemlerce büyük bir skandalmýþ gibi gösterilmeye çalýþýyor. Oysa ne CHP'nin ne Deniz BAYKAL'ýn nede Onur ÖYMEN'in Kürt kökenlilere ve Alevi yurttaþlara hakeret etme gibi bir düþünceleri olmayacaðýný herkes çok iyi biliyor. Yani yaratýlan suni gerginlik kirli ve provokatif amaçlara hizmet ediyor! Ýktidar medyasý; AKP-DTP-iþbirlikçi ittifakýnýn cýlýz çýðlýklarýyla gündemi deðiþtirmeye çalýþýrken aslýnda Atatürk'ün partisini yýpratmayý ve gelecek seçimlerde önünü kesmeyi hedefliyor!.. AKP, yarattýðý sosyo-ekonomik kaosla tükenmiþliðe doðru emin adýmlarla ilerliyor!.. Oyüzden özellikle Cumhuriyetin çimentosu olan Alevi yurttaþlarýmýzýn, AKP'nin ekmeðine yað sürecek davranýþlardan uzak durmasý bu süreçte büyük önem taþýyor... Alevi yurttaþlarýmýz, Cumhuriyetin organize saldýrý altýnda olduðu bu karanlýk dönemde ve tezgah ortamýnda engin hoþgörülerini birkez daha göstereceklerdir... ''Ýncinsen de incitme'' þeklindeki o hümanist yaklaþýmý yüreklerinde barýndýranlar, gericiliðin ülkeyi ele geçirmeye çalýþtýðý süreçte eminim aklýselim davranacak ve AKP'nin oyununa gelmeyeceklerdir... Kemal Kýlýçdaroðlu'nun, ''CHP'nin tüzel kiþiliðine yönelik bu sistemli saldýrýnýn temel amacý, AKP'nin, tüm yurtta yarattýðý korku ve sindirme operasyonunun gizlenmek istenmesidir'' þeklindeki dünkü açýklamasý da gösteriyor ki. bu dönem Onur Öymen'e ve onun üzerinden CHP'ye vurma dönemi deðildir!..
yakup zaman 20 November 2009 18:06 |
dernek yönetrimimizce 5 aralýk 2009 tarihinde düzenlenecek olan dostluk ve dayanýþma organizasyonunun amacýna uygun ve köyümüz adýna yakýþýr olgunlukta geçmesini diliyor,yönetim kurulumuzu köyümüzün tanýtýmýna büyük katký saðlayacaðýna inandýðým bu geceyi düzenlemeye yönelik çabalarýndan dolayý kutluyor,herkesi destek vermeye çaðýrýyorum.ÞÝMDÝDEN BAÞARILAR
Dostluk ve Dayanýþma 19 November 2009 23:00 |
Divriði Gökçeharman Köyü Derneði 2009 Dostluk ve Dayanýþma Gecesi
Programa katýlmasý planlanan sanatçýlarýmýz:
Hikmet Karadeniz Bilal Ercan Nuray Zaman Öz Soner Ergün Ahmet Mercan Yusuf Sarýkaya Davul-Zurna
Yer: Vedat Dalokay Kültür Merkezi - Ankara Tarih: 5 Aralýk 2009 Saat: 20:00
Dostlarým... Direnin karanlýða, Sevmek yapabilir bu dünyayý yeni baþtan,
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Yönetim Kurulu
Cengiz ÖZGÜR 18 November 2009 11:52 | ÝSTANBUL
Merhabalar...
Köyümüz Futbol takým yönetimi ve futbolcularýn Dikkatine;
22 kasým 09 pazar günü konak köyü ile oynuyacaðýmýz maç saati 15:50 'de
Komite tarafýnda maç saati deðiþtirme talebimize konak köyünün mazeretinden dolayý ayný saate maçýn oynanmasýna karar verilmiþtir bilgilerinize..
Süleyman Zaman 17 November 2009 11:09 |
YDD VE GERÇEKLER Nedir YDD; 1980li yýllar sonrasýnda dünyanýn Merkezi Kapitalizminin (Emperyalizmin) dünyayý daha çok sömürmesi, kaynaklara daha fazla sahip olmasý için ortaya koymuþ olduðu yenidünya modelidir. Bu modelin özü Ulus Devletlerin daðýtýlmasý; daðýtýlamayanlarý zayýflatýlmasý; gümrük duvarlarýnýn alabildiðine büyük sermayeye açýlmasý; Ulus Devletleri ayakta tutan Kamu Ýktisadi Kurumlarýný zayýflatmak ve daha sonrada elden çýkarýp, onlarý büyük sermayenin güdümüne vermektir. Halkýn yapýlan bu deðiþimlere karþý çýkmasýný önlemek içinde; tarikatlarý, cemaatleri ve etnik ayrýþýmlarýözgürlük adý altýnda geliþtirmek ve onlarý tevekkül anlayýþýyla kaderciliðe itmektir. Ayrýca, etnik ayrýþýmlarý körükleyerek Ulus Devletleri parçalamaktýr. Özet olarak YDD budur. Bu yöntemle, Yugoslavya daðýtýldý. Sovyetler Birliði on dört ülkeye ayrýldý. Afganistan çökertildi. Irak parçalandý. PKK dünyanýn egemen güçleri tarafýndan kullanýlarak ülkemiz zayýflatýldý. Özelleþtirmeler yoluyla ekonomimiz çökertildi. Etnik ayrýþma önemli bir ivme kazandý. Tarikatlar ve Cemaatler ülke yönetiminde etkin konuma geldi. Ýnsanlarýmýz yoksullaþtý. Ýnsanlar yoksullaþtýkça inanca daha da çok yöneldi. Sýnýfsal Bilinç yok edildi. Ve gelinen nokta; kaosun egemen olduðu bir yapý&.. Þimdi, YDDnin post modern görüþlerini savunarak demokrat olduklarýný sananlar büyük yanýlgý içindedirler. Uluslar arasý sermayenin yararý için, ülkemizin maddi ve manevi deðerlerini çökerten veya çökertmeye çalýþan güçlerin oyununa gelerek onlarýn sahte demokrat söylemlerine kanýp bu politikalara destek vermek ne kadar akýllýca? Kendisine aydýným diyen kimileri içi boþ, maddi temeli olmayan sanal özgürlük söylemleriyle, YDDnin ekmeðine balla-yað sürüyor. Yoksullaþan, ekonomik kazanýmlarýný yitiren, gelecek kaygýsý yaþayan bir insan veya bir toplum özgür olabilir mi? Özelleþtirmeler ve peþkeþ çekmeler sonucunda çalýþma haklarýný yitirenler ne kadar özgürdürler. Kendi kültürel deðerlerinden uzaklaþanlar, kendi benliklerini, kendi kimliklerini ve kiþiliklerini koruyamayanlar; tarikatlara ve cemaatlere özlerini baðlayanlar; biat kültürüyle yaþayanlar&. ne kadar özgür olabilirler. Ama sözüm ona kimi aydýnlar televizyonlara çýkýp, özgürlük ve insan haklarý adýna bunlarýn özgürlük olduðunu bize söylemeye çalýþýyor. Böyle bir aydýn tipi olamaz. Bu tavýr ve duruþ eðer bilinçli bir duruþ ve tavýr deðilse; bilgisizlik ve saflýktan baþka bir þey deðildir. Neden sonuç iliþkisini kuramayan kiþi aydýn sayýlmaz. O olsa, olsa ancak Entel olabilir. Son yýllarda geliþen olaylar ve yenidünyanýn dengeleri Ulusal Güvenliðin ne kadar önemli olduðunu pratik anlamda çok açýk bir þekilde ortaya koymuþtur. Bu söylemler eðer halen birilerinin kafasýnda karýþýklýk yaratýyorsa, bunu o kiþinin duruþunda, olaylara bakýþýnda aramak gerekir. Her ulusun kendini savunacak bir güvenliðinin bulunmasý eþyanýn doðasýna uygundur. Bunun aksini savunmak ne maddenin var oluþ yasasýna ve ne de günümüz gerçekleriyle uyuþur. Önemli olan bu nedensellikleri doðru kavrayýp, ona göre çözümler üretmek olmalýdýr. Her olay ve olgu zaman ve mekân içinde deðerlendirilmelidir. Olaylarý zaman ve mekândan kopararak, yapýlan her türlü açýklama ve söylem insaný yanýltýr. Bu doðru bir yaklaþým deðildir. Zaman- Mekân; neden-sonuç, doðru ve gerçekçi algý insaný yanýlgýlardan kurtarýr. Tarihin diyalektiði böyle söylemektedir.