1 MAYIS Bir Mayýs tüm dünyada Ýþçinin ve emekçinin bayramýdýr. Bu bayram ayný zamanda, horlanan, ezilen, toplumdan dýþlananlarýn da bayramýdýr. Bundan dolayý da bu günün; tüm bu kesimleri oluþturan herkesin sorunlarýný dile getiren, onlar arasýnda dayanýþmayý saðlayan bir konumda olmasý gerekmektedir. 19. yüzyýlýn son çeyreðinde, Amerika da ve dünyanýn birçok ülkesinde iþçiler ve emekçiler günün çok uzun bir süresini, (yaklaþýk 12- 16 saat arasý) çalýþarak geçiriyorlardý. Kapitalizmin acýmasýz sömürü isteði, insanlara nefes bile aldýrmadan, emekçileri düþük bir ücretle çalýþtýrýp, iþ gücünü uzun tutarak kar üstüne kar saðlýyorlardý. Ýþte bu nedenden dolayý; Amerikada; 1886 yýlýnda, Amerikan Ýþçi Federasyonu; çalýþma koþullarýn düzenlenmesi ve iþgününün 8,5 saate indirilmesi isteði ile Chicagoda (Þikagoda) genel grev ilan etti. Bu greve polis müdahale ederek, birçok insanýn yaralanmasýna ve tutuklanmasýna neden oldu. Birçok insan yargýlandý. Yargýlanan kiþilerden 8 iþçi tutuklandý. Bunlardan 4ü idam edildi ve 4ü de müebbet hapsine atýldý. Amerikada bu tarihten itibaren her yýl 1 Mayýsta gösteriler yapýlmaya baþlandý. 8,5 saatlik iþgücü kabul edilene kadar da bu gösteriler devam etti. 1889 yýlýnda Pariste toplanan 2. Enternasyonelde alýnan bir kararla, bu kutlamalarýn uluslararasýnda yapýlmasý ve tüm dünya da kutlanýlmasý kararlaþtýrýldý. O tarihten bu yana hemen, hemen dünyanýn her tarafýnda 1 Mayýs Ýþçi Bayramý olarak kutlanmaktadýr. Bizim ülkemizde ise ilk defa 1 Mayýs 1908 yýlýnda kutlanmýþtýr. Dünyada enternasyonalizm kavramýný ilk defa ortaya koyan ve savunan emekçi kesim olmuþtur. Ama bu kesimler bugün bu kavramýn ne kadar farkýndalar bu çok tartýþýlýr bir durumdur. Bugün dünya halklarý, emekçi ve iþçiler birbirlerini boðazlamakta, mikro milliyetçilik ve kökten dincilik yüzünden birbirlerini öldürmektedirler. Sýnýfsal bilinç, kültürel geliþim ve kendi gerçekliðinden yoksun yaþayan büyük çoðunluk, emperyalizmin Yeni Dünya Düzeni söyleminin içeriðini anlayabilmiþ midir? Bu söylemin sýnýfsal bilinç yerine, cemaat kültürünü egemen kýlmak istediðini, halklarýn birlik ve bütünlüðünü bölerek küçük dilimlere ayýrýp ýrkçýlýðý körükleyerek büyük çoðunluðun birbirlerini boðazlamalarýnýn yolunu yarattýklarýnýn bilincinde midirler? Ulusal olanýn geçersiz, amipleþmenin ve darmadaðýnýk olmanýn doðru politikalar olduðunu söyleyen ve bu politikalarý yaþama geçirmeye çalýþan egemen güçlerin asýl amaçlarý olduðunu dünyada insanlar bilmekte midirler? Ne yazýk ki kocaman bir hayýr!... Gerçeðe baktýðýmýzda Yeni Dünya Düzeni paradigmasý (modeli) sermayenin önündeki engelleri kaldýrmayý, ulusal pazarlarý büyük sermayenin hizmetine sunmayý, Feodal Kültürü halklarýn bilincine kazýyarak, onlarýn özgür bilincini köreltmeyi, dinsel ve etnik söylemlerle inanç ve etnisite bilincini, sýnýf bilincinin yerine koymayý ...bg. yaratmýþtýr. Son yýllarda ülkemizde de uygulanan örneklerde de görüleceði gibi; özelleþtirme sonucunda; Büyük karlar saðlayan ve entegre kuruluþlar olan KÝTlerin büyük sermayeye ye peþkeþ çekilmesi; ülkemizde üretimin durma noktasýna gelmesi; orta sýnýfýn çökertilmesi; dolaylý vergilerin % 70lerde olmasý; halkýn reel gelirlerinin azami ölçüde azalmasý; buna karþýn tüketimin sürekli pohpohlanmasý; rantiye ekonomisinin (faiz, repo, tahvil... bg.) üretim ekonomisinin önüne geçmesi; istihdam alanlarýnýn gittikçe daralmasý ve bundan dolayý da iþsizliðin sürekli artmasý... bg. Ýþte Yeni Dünya Düzeninin ve Avrupa Birliðine girmek için bizlere ödettirilen bedelin sonuçlarý bunlardýr. Tüm bunlara baktýðýmýzda yoksullarýn daha çok yoksullaþtýðýný ve varsýllarýn daha çok kazandýðýný görmekteyiz. Bugün dünyada ki yaklaþýk 6 milyar insandan yaklaþýk 500 milyon insan çok lüks yaþarken, geri kalanlar yoksul ve yoksun yaþamaktadýrlar. Bu aslýnda büyük çoðunluðun ne kadar sýnýf bilincinden yoksun olduðunu göstermektedir. Tüm bu nedenlerden kurtulmanýn yolu; emekçilerin, iþçilerin kendi sýnýfsal bilinçlerine ulaþmalarý ile olasýdýr. Sömürüye, savaþa, baskýya, teokrasiye, kapitalizme, emperyalizme, eþitsizliðe karþý bir duruþ tüm insanlýðýn kurtuluþu olacaktýr. "Sosyal Güvenlik Yasasý"yla emekçilerin ve çalýþanlarýn üzerinde oynanan oyunlarý görmek ve bu oyunu bozmak ancak örgütlü ve bilinçli insanlarýn yapabileceði bir þeydir. Bu son yasayla ülkemizde çalýþanlarýn emekli olmasý olanaksýz bir konuma gelmektedir. En baþta istihdam sorunu çözülmeden, herkese iþ saðlanmadan 9000 iþ günü tamamlanmadan emekli olamamak, çalýþanlarýn emekli olmadan ölmelerini öngörmektedir. Saðlýk konusunda ise tamamen bir kargaþa egemendir. Bu yasayla Özel saðlýk sigortasýný özendiren, parasý olanlarýn saðlýktan yararlanabileceði olmayanlarýn ölüme terk edilmesi gibi bir sonuçla karþýlaþmýþ bulunmaktayýz. Ýþin komik yaný, Yürütme organýnýn bunu bir reform olarak halka sunmasýdýr. Eðer bir yasa ileriye dönük ve genelin yararýna ise bu bir reform sayýlýr. Tam tersi ise yani küçük bir azýnlýðý koruyup, büyük çoðunluðun zararýna ise bu bir karþý reformdur. Ýnsanlarýmýzýn bu bilinçle dolmalarýný diler; herkesin 1 Mayýs Ýþçi Bayramýný kutlarým. Þu bilinmelidir ki, tüm bu olumsuzluklarý yine iþçi sýnýfýnýn kararlý ve bilinçli mücadelesi tersine çevirecektir. Sýnýf bilincinin artmasýyla, çalýþanlarýn kendi güçlerinin farkýna varmasýyla kendi haklarýný elde edeceklerinin en büyük kanýtý TEKEL DÝRENÝÞÝNDE ortaya konmuþtur. Bu iþin altýn kuralý þudur: Bilinçli ve örgütlü olanlar her zaman baþarý saðlarlar. Bakýn yaklþýk 3 yýldýr iþçilere kapalý olkan Taksim Alaný eðer bugün iþçilere, çalýþanlara açýldýysa bu iþçilerin ve çalýþanlarýn, emekçilerin vermiþ olduklarý kararlý mücadelelerinin sonucudur. Yine bugün 1 Mayýs tatil edildiyse bu da ayný þekilde verilen kararlý mücadelenin bir yansýmasýdýr. Ülkemizde hýzla yayýlan Cemaat ve tarikat kültürü yerine, sýnýf bilincinin almasý hem ülkemizi karanlýða doðru gitmesine engel olacak ve hem de ülkemiz üretim ekonomisine geçerek, bunca olumsuzluklarý (iþsizliði, yoksulluðu..vs.) yenecektir. Bu konuda asla umutsuz olmayalým. Gelecek ellerimizdedir. Yeter ki bu bilince ulaþalým. Bu anlamda 2010 1Mayýsý geleceðin Türkiyesinin belirleneceði bir gösterge olacaktýr. Tüm emekçiler, devrimciler, ilericicler, çalýþanlar, üretenler&vs. HAYDÝ 1 MAYISA&&&&&..
29.04.2010
Süleyman Zaman 29 April 2010 22:36 |
Dostlar yarýnki programým ileriki bir tarihe ertelenmiþtir. Sevgiyle kalýn....
Süleyman Zaman 26 April 2010 21:44 |
Dostlar Merhaba; 30.04.2010 Cuma günü saat 11-13 arasýnda YOL TV'de Esra Öztürk'ün programýna konuk olcaðým.... Ýlgilenen canlara duyurulur....
02.05.2010 günü Gemlik'te Hala oðlu Ýspir'e karþý olan son görevimizi yapmak üzere Gemlikte olcaðým....
Tüm canlara sevgiler....
naci 26 April 2010 09:14 |
Sevgili Yakup, hocam öncelikle geçmiþ olsun diyorum.Futbolda bunlar var.bunlar olagan þeyler canýný sýkma .Ama ben haddim olmadan seni uyarmýþtým '' final oynayan takýmý ciddiye alýrlar'' diye senin ortasaha da top yapacak adamýn yok ileriye top taþýyacak adamýn yok tek forvetin var oda topu kendisi götüremez Senin elindeki oyuncularýn çoðu defansif yapýya sahip herneyse canýnýzý sýkmayýn. Bizde çok istedik Hakeme ragmren Bursayý yenmeyi ama olmadý hakemleri geçemiyoruz Saglýk olsun canýný sýkma sen bize lazýmsýn hocam
yakup zaman 25 April 2010 16:00 |
MERHABA DOSTLAR; Anakaradaki köy takýmýmýz bugün oynadýðý grubumuza ait ikinci maçýnda maalesef 3/1 yenilerek elenmiþtir.Bu yýl bu erken vedanýn neden ve niçinlerini önümüzdeki hatfa oynayacaðýmýz ve prestijden öteye gitmeyecek olan olukman maçýndan sonra deðerlendirmeyi uygun buluyorum.Ama nasýl ki baþarýda pay sahibisem baþarýsýzlýktada en büyük pay sahibi benim.Çocuklar bu maçta olaðanüstü mücadele ettiler.Ama olmayýnca olmuyor.Bize destek olan tüm dostlarýmýza teþekkür ediyor,yarattýðýmýz hayal kýrýklýðýnýn sorumlusu olarak tüm dostlarýmýzdan özür diliyorum.Çocuklarýmýzada verdikleri mücadeleden dolayý teþekkür ediyorum.En büyük teþekkürü ise sponsorumuz olan sn;METÝN veSERKAN KAYA kardeþlere ediyor,önümüzdeki yýl bu kendilerine daha baþarýlý olacaðýmýza söz veriyoruz.